TARİH BÖYLE YAZILIR...
Kızlarımız, Filenin Sultanları, Dünyanın en iyi takımı, son yılların namağlup takımı, son 2 Olimpiyat Şampiyonu zengin ve tecrübeli kadrolu Brezilya'yı Japonya'daki Grand Prix Finallerinin ilk maçında muhteşem bir mücadele sonunda 3-2 yenerek tarihimizde bu daldaki en büyük ve anlamlı galibiyetini alarak sadece bizlerin göğsünü kabartmakla kalmadı, dünya voleybol kamuoyunun da haklı takdirlerini ve alkışlarını aldı... Sakatlıktan yeni çıkan, maç eksikliğine karşın, zaman zaman aksamasına rağmen, genelde takımımızı bir orkestra şefi gibi yöneten, yüksek noktalardan dağıttığı seri paslarla hücum noktalarımızı çok iyi besleyen, plaseleriyle skora da katkıda bulunan Naz'ı başta kutlamak istiyorum... Maç açığını burada kapatıp, Dünya Şampiyonasına fit başlayacağını umuyorum... Takımımızın etkili skorer hücum silahları Özge ve Neriman zaman zaman yüksek Brezilya bloğunun verdiği rahatsızlığa rağmen deli fişek oyunlarıyla galibiyette büyük rol oynadılar... Bahar ve Kübra ellerinden geleni yaptılar...Gizem gene defansta nefis toplar çıkardı, “Joker” olarak gördüğüm Güldeniz özellikle 2. setin sonunda servisleriyle o çok kritik setin kazanılmasında başrol oynadı... Meliha Milli Takımımız için gerçekten büyük kazanç... Ancak yeri 4 numara... Zoraki olarak pasör çaprazı oynatılıyor... Şu andaki kadroda pasör çaprazı oynaması gereken Yeliz ne yazıktır ki köreltiliyor ?... Bu kadar şans ona verilse belki de takımımız şimdilerde çok daha rahatlamış olacaktı... Zira tüm bu başarılı sonuçlara rağmen dünya devi takımımız 2 numara hücumundan (Aynı zamanda 1 no hücumlarından) yoksun, eksik bir hücum anlayışıyla sahada mücadele ettiriliyor ?... Geçen yazımda da verdiğim örneği burada tekrarlamak istiyorum... Bir futbol takımı düşünün ki santrforsuz 10 kişiyle mücadele ediyor ?... Bir boksör düşünün ki tek yumruğuyla döğüşüyor ?... Takımımızın, libero Gizem dışında, zaman zaman oyuna alınan Güldeniz ve Asuman ile bence hiç kullanılmayan Yeliz dışında benç avantajının olduğunu söylemek güç ?... Orta blok koşularında, gelişmekte olmasına rağmen Kübra hala eksik ve ağır...Etkili smaç servislerimizin yerine tercih edilen yavan japon floating servislerimiz rakibe kolay ve etkili hücum kurma olanağı tanıyor... İşte her zaman tenkit ettiğim, ve bugüne değin bir kez bile bırakın bir maçı, bir seti bile taktik ve oyuncu değişikliği müdahaleleriyle çevirdiğini göremediğim Barbolini'nin bu denli bir kısır döngüyle sahaya sürdüğü kızlarımızın, kalitesine, hırslarına ve mücadelelerine oturup, kalkıp dua etmesi gerekir ?... Bugün müthiş katkıda bulunan ve dışarıdan katkılarıyla 0-2'den oyunu 2-2'ye getiren meslektaşı Jose Roberto Lages Guimaraes karşısında çok sönük kaldı ?... Bu takıma Dünya Şampiyonası'nda monte edilecek, o eski günlerini anımsatacak formda bir Neslihan'ın katkısını düşlüyorum... Ne takım oluruz ?... “Düşlüyorum...” diyorum, zira onun sakatlıktan tam manasıyla kurtulamadığını, maç eksikliğinin de üzerinde bir olumsuzluk yaratacağı düşüncesi ve endişesindeyim ?... İşte o zaman Yeliz'in, hatta Polen'in ne kadar önemi olduğu gerçeği tam ortaya çıkacak ?... Şimdilik bugünkü zaferimizin keyfine bakalım, tadını çıkaralım ?...Diğer maçlardan sonra da kısa ve öz yorumlarım olacak ?... Takımımızın oynayacağı kalan maçları şöyle :21.08.2014 13.05 TÜRKİYE – JAPONYA22.08.2014 06.20 TÜRKİYE – RUSYA23.08.2014 06.20 TÜRKİYE – ÇİN24.08.2014 09.00 TÜRKİYE – BELÇİKA * Maçların başlama saatleri TSİ...
Kızlarımız, Filenin Sultanları, Dünyanın en iyi takımı, son yılların namağlup takımı, son 2 Olimpiyat Şampiyonu zengin ve tecrübeli kadrolu Brezilya'yı Japonya'daki Grand Prix Finallerinin ilk maçında muhteşem bir mücadele sonunda 3-2 yenerek tarihimizde bu daldaki en büyük ve anlamlı galibiyetini alarak sadece bizlerin göğsünü kabartmakla kalmadı, dünya voleybol kamuoyunun da haklı takdirlerini ve alkışlarını aldı... Sakatlıktan yeni çıkan, maç eksikliğine karşın, zaman zaman aksamasına rağmen, genelde takımımızı bir orkestra şefi gibi yöneten, yüksek noktalardan dağıttığı seri paslarla hücum noktalarımızı çok iyi besleyen, plaseleriyle skora da katkıda bulunan Naz'ı başta kutlamak istiyorum... Maç açığını burada kapatıp, Dünya Şampiyonasına fit başlayacağını umuyorum... Takımımızın etkili skorer hücum silahları Özge ve Neriman zaman zaman yüksek Brezilya bloğunun verdiği rahatsızlığa rağmen deli fişek oyunlarıyla galibiyette büyük rol oynadılar... Bahar ve Kübra ellerinden geleni yaptılar...Gizem gene defansta nefis toplar çıkardı, “Joker” olarak gördüğüm Güldeniz özellikle 2. setin sonunda servisleriyle o çok kritik setin kazanılmasında başrol oynadı... Meliha Milli Takımımız için gerçekten büyük kazanç... Ancak yeri 4 numara... Zoraki olarak pasör çaprazı oynatılıyor... Şu andaki kadroda pasör çaprazı oynaması gereken Yeliz ne yazıktır ki köreltiliyor ?... Bu kadar şans ona verilse belki de takımımız şimdilerde çok daha rahatlamış olacaktı... Zira tüm bu başarılı sonuçlara rağmen dünya devi takımımız 2 numara hücumundan (Aynı zamanda 1 no hücumlarından) yoksun, eksik bir hücum anlayışıyla sahada mücadele ettiriliyor ?... Geçen yazımda da verdiğim örneği burada tekrarlamak istiyorum... Bir futbol takımı düşünün ki santrforsuz 10 kişiyle mücadele ediyor ?... Bir boksör düşünün ki tek yumruğuyla döğüşüyor ?... Takımımızın, libero Gizem dışında, zaman zaman oyuna alınan Güldeniz ve Asuman ile bence hiç kullanılmayan Yeliz dışında benç avantajının olduğunu söylemek güç ?... Orta blok koşularında, gelişmekte olmasına rağmen Kübra hala eksik ve ağır...Etkili smaç servislerimizin yerine tercih edilen yavan japon floating servislerimiz rakibe kolay ve etkili hücum kurma olanağı tanıyor... İşte her zaman tenkit ettiğim, ve bugüne değin bir kez bile bırakın bir maçı, bir seti bile taktik ve oyuncu değişikliği müdahaleleriyle çevirdiğini göremediğim Barbolini'nin bu denli bir kısır döngüyle sahaya sürdüğü kızlarımızın, kalitesine, hırslarına ve mücadelelerine oturup, kalkıp dua etmesi gerekir ?... Bugün müthiş katkıda bulunan ve dışarıdan katkılarıyla 0-2'den oyunu 2-2'ye getiren meslektaşı Jose Roberto Lages Guimaraes karşısında çok sönük kaldı ?... Bu takıma Dünya Şampiyonası'nda monte edilecek, o eski günlerini anımsatacak formda bir Neslihan'ın katkısını düşlüyorum... Ne takım oluruz ?... “Düşlüyorum...” diyorum, zira onun sakatlıktan tam manasıyla kurtulamadığını, maç eksikliğinin de üzerinde bir olumsuzluk yaratacağı düşüncesi ve endişesindeyim ?... İşte o zaman Yeliz'in, hatta Polen'in ne kadar önemi olduğu gerçeği tam ortaya çıkacak ?... Şimdilik bugünkü zaferimizin keyfine bakalım, tadını çıkaralım ?...Diğer maçlardan sonra da kısa ve öz yorumlarım olacak ?... Takımımızın oynayacağı kalan maçları şöyle :21.08.2014 13.05 TÜRKİYE – JAPONYA22.08.2014 06.20 TÜRKİYE – RUSYA23.08.2014 06.20 TÜRKİYE – ÇİN24.08.2014 09.00 TÜRKİYE – BELÇİKA * Maçların başlama saatleri TSİ...
Hocam ; Federasyonda bssında uzayan sivrilen dalları budama operasyonu başlamış malesef:) ve bu budama işlemi tıpkı ülkemizdeki gibi değişim politikasında gerçekleştiriliyor:) sayın magazin sitesi yeni sitemiz şu sebep bu sebep altında Sayın Savaş Ekşigüleği , BANA GÖRE!! : Sırf Erol Ünal Karabığıya sempatizan diye uzaklıştırıldı!! Bu haraketler aba altından gösterilen sopalar çok ayıp!! Kim ne dersin!!!kimse kimseyi susturamaz, erken öten horozun......ona göre!! 2 maç kazanılınca deri koltuğa yaslanıp afra tafra yok:)) aman!! Adamın aklını alırlar!!! Birgün bir uyanmışsın EROL BAŞKAN BAŞKAN!!
BU ZAFER ANCAK HASAN YAZARSA TEKRAR ZAFER OLUR, ELLERİNE SAĞLIK........