Bir millet iki devlet derken, evimizde oynadığımızı, son 3. ve 4. maçta anladığımız koskoca, eski dilde URS - şimdiki lisanda Rus - takımını net skorla geçtik. Gui (bundan sonra milli damadın kısaltmasını böyle kullanacağım, haberiniz olsun. Adamın ismi uzun, soyadı daha uzun, millet okumaktan sıkılmasın) en sonunda ayıldı. Kampta hanımı onu ayılttı mı-bayılttı mı bilinmez ama, en sonunda doğru tercihleri buldu da, hep beraber “ohhh “ çektik. Kenarda Gerflora yapışmasını, dizlerini dövmesini, belindeki tabletli taktik levhasını bench’te bırakmasını (şükürler olsun) takdirle izledik. Aferin. En azından protezden kurtuldu adamcağız. (Protezi bilmeyen Google‘a baksın, kafamı bozmasın..!)
Meryem canımız
Bursa’da set-smaç-amaç yapan, saçının bazı telleri mavi, - billboardlarda ortada kollarını göğsünde birleştirmiş şekilde tutan kızımızı “ kenarda biri mi var? “ şeklinde bir iç geçirmeyle keşfeden teknik ekibi hassaten kutluyorum. Valla bravo.. Var tabii. Git Bursa’ya.. Kime sorsan “ abi o bizim starımız, yani” derler, başka da tek laf söyletmezler. Son CEV Avrupa Şampiyonu takımın “ en değerli oyuncusu “ (sizin anlayacağınzı dilde MVP) nokta... Size de Aferin..
Nazlı kadınımız
Kendisi portakalda vitamin iken, - biz yaşlandık artık kızım, çenemize vurdu- birlikte aynı kulüp takımlarında ve de milli takımda, ayrı cinsler olarak, başarılara imza attığımız, çok değerli validesi ve babasını yakından tanıdığımız için, arada sırada gıyabında görüşmüşlüğümüz “ bak şimdi gördünmü kız 4’ten 2’ye nasıl yatık pas attı “ falan diye gurur duymuşluğumuz vardır. Parmak mahareti, bizim de eski mesleğimiz olduğu için, çabasını ve fikrini aklımız yettiğince anlarız, kafasından ne geçiyor kısmen çakarız. Onu da bu maçta “sürekli” oyunda tutan kenar yönetimine de selam çakmamızı kimse yadırgamasın. Çünkü pasörün iyisi ısınınca tam döktürür. Çat çut vuran smaçör ise çabuk su kaybeder, arada sırada şaşkınlaşır, hele de blok yerse far görmüş tavşan gibi kala kalır. Sakın alınmasınlar ama...
Adnan’ımız
Maça bizi davet eden falan olamayacağı için :-) ekrandan 10 sn. de yakaladığımız görüntü de servis arkasına sıkıstırılmış alanda değerli kardeşimiz, direklerarası antrenörü Adnan Kıstak’ı yakaladım. Ne işi var diye kimselere soramadım ama, sahadaki kadınların her birinin gelişiminde, üst düzey oyuncu olmasındaki çabaları anımsadım. Kenara sufle yaptı mı bilmem ama, aklı olanların, kendisini otele çekip sabaha kadar dinlemelerini tavsiye ederim. Haberiniz olsun. Böyle bir durum varsa da cahilliğimden utanırım.
James Bond’umuz
Daha önce de konusunu yapmıştım. Bu köşeyi okuyan 3-5 kişi bilir. Tak video incelemesi, tak mola falan. Çakma ajan sahada; “ Ben James Video Bond - Mola James Bond “ filan. Olay yeri incelemesinde sinirli bir bekleyiş..., gergin haller, sanırsın sahanın kenarlarına sarı renk “ girilmez” bantları çekecekler derken, büyük ekranda sonuç. Alt ve üst tarafı elden gitti, çizgiye değdi gibi görüntüler yani.. Abartacak bir durum yok. “ Görevimiz Tehlike “ durumu hiç yok.. Azarbaycan ‘lı -can- kardeşlerimize bundan vazgeçmelerini öneririm. Çünkü bu bir ara bizim salonlarda da çalınıyordu, kimseye hayrı olmadı yani..
MAkifÜstümüz
Maçtan önce teknik taktik, ne varsa şakkadanak canlı yayında açıkladı. Şöyle servis atarsak böyle olur, 4 ‘ten hızlı hücum lazım, seyirci bizi çok destekleyecek evimizdeyiz, bundan sonra madalyada Sırpları da geçeriz inşallah derken, analiz süper, sentez daha da iyi .. Ancaaakkk... Epi topu 10 kişi olan Güzide sporumuzun köşe yazarlarından birinin Cenazesini boykot eden tek başkan olarak, - her nedense- yapmadığını unutmadım diyerek devam ediyorum.
Savunmamız
Bu maçı dublajdan, blok üstü ve yanlarından geçen smaçlardan çıkan manşetlerden aldık, - en az servisler kadar - haberiniz olsun. Minnacık kadınlarımıza da ayrıca helal olsun, diyerek bitirip, madalya maçında BU KOCAMAN YÜREKLİ KADINLARIMIZA, KOCAMAN BAŞARILAR DİLİYORUM, GUİ (Milli damadımız) SANA DA... En büyük TÜRKİYE HAYDİ FİNALE...
Hepinize Sevgilerimle
Eski Voleybolcu
(Not: Menejerim Korhanım, peşimize “ kim ki bu densiz “ diye hafiyeler takmışlar galiba, salondaki terefdarlardan bacanag öyle söyledi, aslı astarı var mı olm.. J)