Bir yazı yazdık…Başımıza bela oldu yani..Bazıları okumuş belli ki.. Ben zaten hep diyorum, menejerim Korhanıma; “ Bak olm. işimiz gücümüz var, kimin okuduğunu ben takip falan etmiyorum ona göre..” O da diyor ki “Tamam abi sıkıntı yookk, merak etme bendeeee…” Anlaşmamız belli. Ben kafama göre yazarım, sen de yer verir misin? Direkt mailden siler misin..? Manşetten mi girersin? Alt sayfaya mı düşürürsün? karar senin.
Tarih olmuşuz
Haberimiz yok.. Kendisi bu değerli VOLEYBOLX sitesini kurmuş. Ben de ilkyazımı 2010 da göndermişim. Saydım, zaman içinde 40 tane yazmışız. Yedi yıldır haşır neşir olmuşuz yani. Acısıyla tatlısıyla bir dönem geçmiş, bazıları “like” etmiş, sevmeyenler “ hadi cnm.yook artık yani…”demiş.. Ammmaaa kimse bu son haftadaki kadar bize “geri zekalılık ve terbiyesizlik” etmemiş.. (Bu konuyu aşağıda detaylı okuyacaksınız…) Orantılı zekayı ciddiye alma örnekleri = Asosyal medya klavyesi delikanlıları ve delikızlarında had safhada olmuş… Oysa bizim aklımızın, - “Zaytung kafasında, yani orantısız olanında…” yol aldığını bazıları fark etmemiş.. (Bknz: Zaytung.com)
Ben kim miyim?
Anlatayım da içinize ferahlık, oturduğunuz yere bir serinlik gelsin. Meraktan kurtulun, o anlamda :)) Efendim, bendeniz voleybola bir büyük şehrimizin salonundaki tostçuda başladım. O dönemdeki büfeci abimiz, “gözünüzü açın olm. bak adam sosisli istiyor, bak çay dedi, su verrr, uyumaaa” derdi. Böyle yetiştik, yani. Herkesi tanır, sohbet ederdik. Derken boyumuz ve yaşımız müsait olduğu için bizi 2. kattan 0 seviyesine indirip, salonda top atıcı yaptılar… Boyum 197 santim olduğu için, sahada ki ağabeylerimize ve ablalarımıza ( o zaman şimdiki gibi cinsiyet ayrımı yoktu ) çok servis yaptım. Bu sayede sporu öğrenip, ilk kez yıldız milli takıma kadar yükseldim. Tabii top atıcı olarak. Ardından yıllar yılları kovaladı, genç ve A milli olduk ama benim boy hep aynı kaldığı için, kıdemli çizgi ötesini yaş nedeniyle bırakıp yeni bir hayata başladık. Sonra, oto sanayine transfer olduk. Çok güzel günlerdi. Ustam giy dedi tulumları, giydik. Kısa sürede orada da nam saldık. Kartel kaplamasına en hızlı bijon anahtarını getiren bendim, biliyor musunuz..? Neden mi? Eeee boy hala 97 santim de o zaman. (şimdilerde 95 cm. civarında, 2 santim kısaldık tabi yaş alınca : / ) Alta hızlı girip çıkıyorum ondan, yani.. Bu mesleği de öğrendikten sonra sırtımız yere gelmedi. Yere nasıl gelsin ki? Hala aynı boyda devam. Tabi malulen emekli olduk sanayiden.. Eski tutkumuza dönüp, maçları TV’den izliyoruz. Maça gitsek, altımıza tabure verip seyrettiriyorlar. O nedenle açıkladım…Benim ESKİ VOLEYBOLCU kökenim budur. Köşemin logosunda yer alan gözlük te (dahi anlamında) hafif diye kullandığım metal aksamlı, benim gibi eski bir çerçevedir..
Cıvıldayanlara
Ona buna tebelleş (Musallat) olalım ortamında - ki, bu şakıyan kuş sitesinde paylaşılan her mesaj memleketin ekonomisinden 0.43 TL/ kuruş çalıp, üstelik vergisini bile vermeden yurt dışına kaçıp gitmekteyken- (haberiniz var mı..?) benim bir önceki yazımda bana ve menejerime hayasızca küfreden, şiddet içeren mesajlar gönderen holigan kafalara bir yanıtım olacak. Ama bu sizin beklediğiniz cinsten değil şimdiden uyarayım…FENERBAHÇE bizim de gururumuz olan ve göğsünde Ay Yıldızı yükselterek taşıyan bir KULÜPTÜR. Ülkemizin güzide sporuna sayısız başarılar yaşatmış ve yaşatacağına inandığımız bir camiadır. Başkanı AZİZ YILDIRIM her türlü saygıyı ve sevgiyi HAK EDEN bir kişidir. Eleştiriyi de dinleyecek kadar DÜZEYLİDİR. Esprinin içine su kaçırmayın, hakaretle işin tadını bozmayın, akıllı olun, benim ağzımı daha fazla açtırıp, mevcut durumda (…) takibe yakalanmayın… diyorum ve geçiyorum…O.K. mi? (Bknz…; Twitter =Türkçe karşılığı Cıvıldamak)
Haftanın panoraması
Bu köşeyi okuyanlara bir önerim daha var. Sizin alıştırıldığınız, “o takım böyle oynadı, bu antrenörün molası yanlıştı, kulüp şunu transfer etmiş olmamış… istatistik değerlere göre bu oyuncu MVP olmuş… maça yanlış dizilişle başladılar…sahada hakem 5 sayı yedi falan filan yorumlarını bekleyenlere daha çookk beklersiniz demek ve köşeye dahil olmaları için yüzlerine su serpmeme gerek var gibi.. Ben o değilim yani. Bu konuları yazacak olanlar spor yazarı duayenler var. Ben şunu bilir şunu söylerim, işim ayrıntılarda gizli..
Eğer Eczacıbaşı spor salonunda COME TO BEŞİKTAŞ :-) maçı sırasında 3 top tavana çarpıyorsa.., sol arka sahanın gerisinde ne olduğu bir türlü anlaşılamayan devasa merdiven hala duruyorsa.., sahada 2 file ve 4 çizgi hakemi varken, Bursa’da oynanan Nilüfer- Çanakkale Belediye derbisinde CENGİZ GÖLLÜ -ruhu şad olsun- salonunda - her nedendense- kenarda 2 çizgi hakemi yer alıyorsa, bunları sorar ve aklımca konu yaparım.
Siz de bunlar nerden çıktı diye afallarsanız, alayınıza da şaşırırım…
V harfinden ötürü alınanlara da bu harfin VICTORY’nin (Zafer demek oluyor) kısaltması olduğunu hatırlatırım...
Hepinize -bu küfürbaz magandalar hariç- sevgilerimle
Eski Voleybolcu
( Not: Anladık mı..? )