Eğer bir insanın zekası, gücü ve bilgisi eksikse, bir şekilde, zor da olsa tamamlamak mümkün olabilir… Ama tüm bunlara sahipse, ve de ortaya gerektiği şekilde koymuyorsa, o insan kötü niyetlidir ve mutlaka bir hinlik içerisindedir, ne yapsanız düzeltemezsiniz…
HASAN UĞUR EPİRDEN
NE SÖYLESEM, BİR EKSİK !...
Bana "Genç Fenerbahçeli" rumuzu ile yazan bir okurumun mesajını aynen yayınlıyor ve bu iddianın acilen cevaplanmasını istiyorum;
"Epirden Hocam, TVF 25 Ekim'de Aziz Başkan'ı güya yalanlamak için Fenerbahçe'nin 2013-2014 sezonunda Voleybol Federasyonu'na tescil bedeli olarak 730.160 lira ödediğini açıklamış. Aziz Başkan'ın iddialarını cevaplamaya yönelik TVF açıklamasını okurken aklıma şu soru takıldı; TVF bu tescil bedellerini her kulüpten aynı şekilde tahsil ediyor mu? Yoksa bazı kulüplere (mesela GS gibi) ayrıcalık tanınıyor mu? Hocam lütfen araştırın... Federasyondan bir arkadaşım başkan ve as başkanların GS ve L. Arıboğan ilişkisi nedeni ile ayrıcalık yaptıklarını, takımlara adil ve eşit davranmadıklarını söylüyor."
Bu iddia karşısında, TVF kulüplerden alacaklarını Eylül 2013 ve Eylül 2014 tarihleri itibarı ile liste halinde ayrı ayrıa çıklamalıdır... Aksi halde bu iddianın doğru olduğunu kabul edecek ve üzerine gideceğim...
Bütün kulüplere aynı mesafede durması gereken ve kendi ifadeleri ile "ülke çapında yapılan tüm voleybol faaliyetlerinin tek yetkilisi sıfatıyla hareket etmekte" olan TVF, bazı kulüpleri kayırırken bazılarını sıkıştırıp bunaltıyorsa kabul edilemez... Bu, adil yarışma ve fair-play (adil oyun) kurallarına aykırıdır...
Bir Galatasaray taraftarı olan ben, Galatasaray lehine, Fenerbahçe aleyhine yapılmışsa dahi karşı dururum; çünkü ben spor adamıyım... Olimpizm ruhunu ve adil oyunu savunmak en önemli sorumluluğumdur... Benim gibi TMOK üyesi olan TVF başkanı Özkan Mutlugil de bu sorumluluğun bilincinde olmak ve konuya ivedi olarak açıklık getirmek zorundadır...
Bir Galatasaray taraftarı olan ben, Galatasaray lehine, Fenerbahçe aleyhine yapılmışsa dahi karşı dururum; çünkü ben spor adamıyım... Olimpizm ruhunu ve adil oyunu savunmak en önemli sorumluluğumdur... Benim gibi TMOK üyesi olan TVF başkanı Özkan Mutlugil de bu sorumluluğun bilincinde olmak ve konuya ivedi olarak açıklık getirmek zorundadır...
VOLEYBOLX'DEN HATIRLATMA... (16.10.2012)
Gençlik ve Spor bakanı Suat Kılıç TVF Başkanı Özkan Mutlugil´i makamında kabul etti. Bakan Kılıç yeni TVF yönetimini kutlayarak başarılar diledi. Bakan Kılıç konuşmasında Voleybola önem verdiklerini, tüm illerde voleybolun küçük yaş gruplarında yaygınlaştırılması ve uluslararası alanda başarıların artması temennisinde bulunurken bu hedefler için bütçe olanakları çerçevesinde her zaman TVF´ye destek olacaklarını ifade etti. Bakan Kılıç ziyareti sebebiyle TVF Başkanı Özkan Mutlugil´e plaket takdim etti. Özkan Mutlugil´e Bakan Suat Kılıç ziyaretinde SGM Genel Müdürü Mehmet Baykan, TVF Başkan Vekili Alper Sedat Aslandaş, Mehmet Akif Üstündağ, TVF İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Burak Sertcan ve TVF Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksu eşlik etti.
ÖZEL SORUM :
Mali kongre öncesi soruyorum...
Suat Kılıç sözünde durdu, bütçe olanakları çerçevesinde TVF´ye destek oldu mu ?... Olduysa ne kadar destek verdi ?... Yoksa o da atıp tuttu mu ?...
Suat Kılıç sözünde durdu, bütçe olanakları çerçevesinde TVF´ye destek oldu mu ?... Olduysa ne kadar destek verdi ?... Yoksa o da atıp tuttu mu ?...
OKUYUCUMDAN BİR YORUM...
Selahattin Büyükbağ isimli okurum bana aşağıdaki mektubu yollamış...
Muhatabı elbette Federasyonumuz...
Ancak konu voleybol ailemizin tüm fertlerini yakından ilgilendirmekte...
“Sayın Hasan Uğur Epirden,
Öncelikle Türk voleybolu hakkında göstermiş olduğunuz hassasiyet için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bir voleybol sever, seyirci olarak yazılarınızı ve yorumlarınızı takip ediyor gönülden sizlere destek veriyoruz (elimizden her ne kadar başka bir şey gelmese de). Sayın Hasan Hocam TVF web sayfasında gezinirken 5. Mali Genel Kurul ile ilgili duyuruya takıldım ve incelemek istedim. Aşağıda sizede linkini iletiyorum.
Muhatabı elbette Federasyonumuz...
Ancak konu voleybol ailemizin tüm fertlerini yakından ilgilendirmekte...
“Sayın Hasan Uğur Epirden,
Öncelikle Türk voleybolu hakkında göstermiş olduğunuz hassasiyet için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bir voleybol sever, seyirci olarak yazılarınızı ve yorumlarınızı takip ediyor gönülden sizlere destek veriyoruz (elimizden her ne kadar başka bir şey gelmese de). Sayın Hasan Hocam TVF web sayfasında gezinirken 5. Mali Genel Kurul ile ilgili duyuruya takıldım ve incelemek istedim. Aşağıda sizede linkini iletiyorum.
Konuya çok vakıf olmasam da anladığım kadarıyla TVF Mali Genel Kurul ile delegelerden bazı konularla ilgili yetki alacak ve mali konularını oylatacak. Buraya kadar her şey gayet güzel görünürken açıkladıkları delege listesine şöyle bir baktığımda enteresan bir durumla karşılaştım. Mevzuatı bilmiyorum fakat durum bana hiç etik gelmedi.
Şöyle ki; delege listesinde olan isimleri arz ediyorum. 29 METİN MENGÜÇ TASSK TASSK TEMSİLCİSİ BALIKESİR (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 30 M.AKİF ÜSTÜNDAĞ TASSK TASSK TEMSİLCİSİ ANKARA (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 38 ÜMİT SOKULLU ULUSLARARASI HAKEM EN ÜST SEVİYEDE HAKEMLİK YAPANLAR İSTANBUL (MHK BAŞKANI) 40 AHMET KETEN ULUSLARARASI HAKEM EN ÜST SEVİYEDE I HAKEMLİK YAPANLAR İSTANBUL (MHK ÜYESİ) 44 BAHAR MERT ÜÇOKLAR MİLLİ SPORCU FAAL OLMAYAN MİLLİ SPORCULAR İSTANBUL (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 54 UFUK DEMİRKILIÇ BEŞİKTAŞ SPOR KULÜBÜ EN ÜST LİGLER TEMSİLCİSİ İSTANBUL (TVF Sağlık Kurulu Üyesi) Bu zatlar TVF Yönetiminde aktif olarak görev yapmaktalar. Yani kendi yönetimleri için aynı anda oy kullanacaklar. Bu etik anlayışa ne kadar uygundur merak ediyorum. Ben voleybolun çok fazla içinde olmayan birisi olarak bu kadarını tespit edebiliyorsam o listede mevcut yönetime yandaşlık yapacak kaç kişi vardır varın siz düşünün? Kendileri çalıp kendilerimi oynayacak. Türkiye amatör sporlarının koskoca Beşiktaş Spor Kulübünün içinde bu toplantıya katılacak başka isim kalmadı mı bu kişiler katılıyor? Yoksa 7-8 oy cepte olsun anlayışından dolayı bir Ali Cengiz oyunu mu oynanıyor merak ediyorum? Saygılarımla.”
Şöyle ki; delege listesinde olan isimleri arz ediyorum. 29 METİN MENGÜÇ TASSK TASSK TEMSİLCİSİ BALIKESİR (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 30 M.AKİF ÜSTÜNDAĞ TASSK TASSK TEMSİLCİSİ ANKARA (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 38 ÜMİT SOKULLU ULUSLARARASI HAKEM EN ÜST SEVİYEDE HAKEMLİK YAPANLAR İSTANBUL (MHK BAŞKANI) 40 AHMET KETEN ULUSLARARASI HAKEM EN ÜST SEVİYEDE I HAKEMLİK YAPANLAR İSTANBUL (MHK ÜYESİ) 44 BAHAR MERT ÜÇOKLAR MİLLİ SPORCU FAAL OLMAYAN MİLLİ SPORCULAR İSTANBUL (TVF Yönetim Kurulu Üyesi) 54 UFUK DEMİRKILIÇ BEŞİKTAŞ SPOR KULÜBÜ EN ÜST LİGLER TEMSİLCİSİ İSTANBUL (TVF Sağlık Kurulu Üyesi) Bu zatlar TVF Yönetiminde aktif olarak görev yapmaktalar. Yani kendi yönetimleri için aynı anda oy kullanacaklar. Bu etik anlayışa ne kadar uygundur merak ediyorum. Ben voleybolun çok fazla içinde olmayan birisi olarak bu kadarını tespit edebiliyorsam o listede mevcut yönetime yandaşlık yapacak kaç kişi vardır varın siz düşünün? Kendileri çalıp kendilerimi oynayacak. Türkiye amatör sporlarının koskoca Beşiktaş Spor Kulübünün içinde bu toplantıya katılacak başka isim kalmadı mı bu kişiler katılıyor? Yoksa 7-8 oy cepte olsun anlayışından dolayı bir Ali Cengiz oyunu mu oynanıyor merak ediyorum? Saygılarımla.”
Okuyucumun tespitlerine delege listesinde ilk bakışta fark ettiğim 2 ismi de ben eklemek istiyorum :
138. sırada yer alan Y. CEMİL OĞUZ, Adana Voleybol İl Temsilcisi ve aynı zamanda TVF Merkez Hakem Kurulu (Alt Kurul) Üyesi. Bölgesel Ligde mücadele eden Çukurova Efes adlı spor kulübünün temsilcisi yani mensubu olarak kongreye katılıyor... MHK'deki görevi ise bölgesel lig maçlarına hakem atamayı da kapsıyor... İl temsilcisi olarak Adana'daki masa ve çizgi hakemlerinin atamasını da kendisi yapıyor... Siz, bölgesel ligde Çukurova Efes Kulübü'nün grubunda yer alan rakip takımlardan birinin yöneticisi, antrenörü ya da sporcusu olsanız, ne düşünürsünüz ?...
158. sırada yer alan AHMET KARAKURT da Diyarbakır Voleybol İl Temsilcisi; Bölgesel Ligde oynayan Dicle Üniversitesi Spor Kulübü'nü temsil ediyor... O da ilinde hakem atamalarını
yapıyor, aynı zamanda TVF Eğitim Kurulu Üyesi...
yapıyor, aynı zamanda TVF Eğitim Kurulu Üyesi...
Ayrıca zaten Genel Kurulda yukarıdan tazyikli (!), Başkan seçiminin yönünü değiştiren Hükumet kanadını temsilen gerek ibra konusunda, gerekse yetkilendirme konusunda şimdiden elleri havada gezen (!) ilk 16 delegenin rengi belli ?...
Bir de listede halen delege isimleri bildirmemiş 21 kulüp var... Bu sayı ise 116 kulüp delegesinin % 20'sine tekabül eder... Kulüplerin bu Genel Kurula ve davet sahiplerine verdiği değeri varın siz takdir edin ?...
Dikkatimi çeken önemli hususlardan birisi de plaj voleybolundan hiç bir delege kontenjanının olmayışı ?... Oysa “TVF Ana Statü” 7.2.h.4'e göre plaj voleybolu ligine katılan takımlardan da birer delegenin Genel Kurullarda yer alması gerekmekte ?...
47 yıllık voleybol hayatının son 22 yılını plaj voleyboluna adamış bir kişi olarak içimi acıtan, Mutlu başkanın plaj voleybolumuza sözde verdiği değer, dahası FIVB'nin plaj voleybolu
kurulunda yer alması ?...
Mali Genel Kurul delegeleri arasında diğer bazı delegelerin katılım sıfatlarına haiz olmadıkları konusunda da tereddütlerim var, bir inceleme ve sorgulama içerisindeyim... Haftaya paylaşacaklarım arasında yer alacak...
Samimiyetle ifade etmek istiyorum ki, en ufak bir olası ihmal, yanlışlık ve aykırılıkta bu sayılan isimler Federasyonumuzun sadece yol arkadaşları (!) değil, üzerlerinde taşıdıkları sorumlulukla
bir gün hesap verme aşamasında ortağı olurlar !...
bir gün hesap verme aşamasında ortağı olurlar !...
TVF'YE UZMAN SORULARIM...
TVF'nin 17 Kasımda Ankara'da yapılacak Olağan Mali Genel Kurul'unda “İbra” için mecburen açıklamak zorunda olduğu ve çok merak ettiğim husus, bir önceki Federasyon'dan devreden kasa nakit ve alacaklarının, üzerine şu ana kadar kalem kalem girdilerinin, kalem kalem giderlerinin, şu andaki nakit ve alacaklarının ne kadar olduğudur ?... Bunlar zaten teker teker açıklanmak zorunda...
Benim sorularım ise;
1) TVF'nin şoförlü resmi araçlarının gelişigüzel, keyfi ve özel işlerde kullanıldığı doğru mudur ?... Bu araçların yıllık şoför, yakıt, kiralama, amortisman ve sair giderleri ne kadardır ?... Bu araçların kim tarafından, hangi görev için, hangi saatler arasında kullanıldığı ?... Kaç kilometre yaptığı ve benzer bilgilerin kaydı tutulmakta mıdır; yoksa isteyen istediği gibi mi kullanmaktadır ?...
2) Bu güne kadar yapılan seyahatlerde milli takım kadroları dışında kalan Federasyon görevlileri ve misafirler kimlerdir; uçak, iaşe ve konaklama masrafları kalem kalem ne kadardır ?..
3) Yapılan plaj voleybolu organizasyonları için harcanan bedel ne kadardır ?...
4) Hakem seminerleri için yapılan harcama ne kadardır ?...
5) Sponsorlardan alınan destek ne kadardır ?... Buna karşın alınan bedeller ve verilen imtiyazlar nelerdir ?...
6) Mali Genel Kurul'un 6. gündem maddesinde yer alan “Bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik yapılması ve gerektiğinde Federasyonun borçlanması için Yönetim Kuruluna yetki verilmesi..” konusu açıklık getirilmesi gereken bir maddedir ?... Federasyonun borçlanmasına yetki istenmesi, hangi ihtiyaç ya da hangi projeye istinaden gündeme alınmıştır ?...
7) Mali Genel Kurul'un 7. gündem maddesinde yer alan “Taşınmaz mal alım satımı ve kiralanması için Yönetim Kuruluna yetki verilmesi...” hususunda yer alan 'satım' ifadesiyle hangi taşınmaz ile ilgili tasarrufta bulunma düşüncesinin şeffaflaştırılması gerektiğine inanıyorum...
8) Mali Genel Kurul'un 7. gündem maddesinde yer alan “Yönetim Kuruluna her türlü spor tesisi ile bunlara ilaveten kamp merkezi, otel ve ticari gelir sağlanabilecek benzeri eklentiler inşa etme, tadilat, onarım, yenileme yapma, gerektiğinde bu tesisleri işletmek ve benzeri amaçlarla iktisadi işletme kurma; tesislerde yer alan sosyal ünitelerin kiraya verilmesi, reklam alınması, GSM baz istasyonlarına kiralanması ve benzeri hususlar ile; amacına uygun
menkul ve gayrimenkuller alma, kiralama, kiraya verme, işletme, ortaklık kurma, bağış kabul etme, Belediyeler, Bakanlıklar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve benzeri kurum ve kuruluşlardan arsa tahsisi kabul etme, bu tahsislerin şartlarını belirleme yetki verilmesi hususu için mevcut projelerin açıklanması, oylama öncesi dürüstlük ve şeffaflık ilkeleri açısından önem arz etmektedir... 2 Ekim 2012'de yapılan Genel Kurul'da kabul edilen gündem maddelerinden 11. maddeye istinaden alınan geniş yetkilere karşın bir çivi bile çakılamamış olunması, özellikle bu maddeye yönelik tereddütler, hatta endişeler doğurmuştur ?...
menkul ve gayrimenkuller alma, kiralama, kiraya verme, işletme, ortaklık kurma, bağış kabul etme, Belediyeler, Bakanlıklar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve benzeri kurum ve kuruluşlardan arsa tahsisi kabul etme, bu tahsislerin şartlarını belirleme yetki verilmesi hususu için mevcut projelerin açıklanması, oylama öncesi dürüstlük ve şeffaflık ilkeleri açısından önem arz etmektedir... 2 Ekim 2012'de yapılan Genel Kurul'da kabul edilen gündem maddelerinden 11. maddeye istinaden alınan geniş yetkilere karşın bir çivi bile çakılamamış olunması, özellikle bu maddeye yönelik tereddütler, hatta endişeler doğurmuştur ?...
9) TVF'den öğrenilmek istenilen bir diğer husus da güvenlik kameraları konusunda ihale biçimi ve harcanan paranın miktarıdır ?... Bu konuda açık ve net bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır ?...
10) Federasyona maliyeti sıfır lira olsa dahi güzelim salonun bir çadırla takas edilmesi bir mirasyedi savurganlığıdır ve kabul edilemez ama; İstanbul Burhan Felek Tesislerinde önceki Federasyon tarafından yapılan plaj voleybolu salonunun İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsisi sonrası yerine yapılan şişme çadırın maliyetinin kim tarafından karşılandığı ve TVF bütçesinden yeni plaj voleybolu kortu için ne kadar harcama
yapıldığı açıklanmalıdır ?... Ayrıca Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne verilen salonun ısıtma, elektrik ve su ihtiyacının federasyonumuza ait Ellinci Yıl Voleybol Salonu'ndan sağlandığı,
bedellerinin TVF tarafından ödendiği doğru mudur ?... Ellinci Yıl Plaj Voleybolu Salonu kaç yıl süre ile İstanbul GSİM'ye verilmiştir ?...
yapıldığı açıklanmalıdır ?... Ayrıca Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne verilen salonun ısıtma, elektrik ve su ihtiyacının federasyonumuza ait Ellinci Yıl Voleybol Salonu'ndan sağlandığı,
bedellerinin TVF tarafından ödendiği doğru mudur ?... Ellinci Yıl Plaj Voleybolu Salonu kaç yıl süre ile İstanbul GSİM'ye verilmiştir ?...
11) TVF kafilelerinin ve de başta yönetim kurulu olmak üzere görevlilerin yurt içi ve özellikle yurt dışı uçak biletlerinin tercihinde uçak firmaları arasında ekonomik farkların göz ardı edildiği, bazı, business class” tercihlerin hovardaca yapıldığı iddialarının aslı var mıdır ?...
12) Gündeme konulan borçlanma yetkisi isteği, bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik yapılması ve gerektiğinde Federasyonun borçlanması için Yönetim Kuruluna yetki verilmesi gerekçesini inandırıcı bulmuyorum... Uzun bir süre devraldıkları müthiş mirası (!) inkar etmiş, hatta borçlu, enkaz bir federasyon devraldıklarını zamanında yaymaya çalışmış bir federasyonun güvenilirliği konusunda iyimser olmadığımı vurgulamak istiyorum...
13) Federasyonun bünyesinde Yönetim Kurulu üyelerinin akrabaları kadrolu / kadrosuz göreve getirilenler var mıdır ?... Var ise kimlerdir, hangi görevdedirler ?...
14) Federasyonun alışveriş yaptığı firmalar arasında Yönetim Kurulu üyelerinin akrabaları, eş ve dostları bulunmakta mıdır ?...
15) İzmir Atatürk ve Bursa Cengiz Göllü Voleybol Salonları'nın yüklenicisi olan Vera İnşaat adlı firmaya ilave imalat, süre uzatımına bağlı malzeme fiyat farkı, geciktiği günler için kesilmesi gereken gecikme cezalarının alınmaması ve benzeri sebeplerle üç milyon liranın üzerinde fazla ödeme yapıldığı iddia edilmektedir... Bu doğru mudur ?... Vera İnşaat firması ile federasyondan kimin, ne tür bir ilişkisi vardır ?... Bu firma ile ilgili olarak daha önce de bazı sorular sormuş ancak yanıt alamamıştım... Şimdi mali kongreye 3 hafta kala, bana yine yanıt verilmeyeceği kanaatiyle, Vera'ya sözleşme bedeli dışında kaç lira ödendiğine, hiç olmazsa yayınlanması gereken mali raporda yer verilmesini öneriyorum...
Taktiri bu soruları yanıtlaması gerekenlere ve onları aklayacak kongre delegelerine bırakıyorum...
BİR DİĞER OKUYUCUMUN SORUSU VE CEVABIM...
Bir okuyucum merak edip sormuş... “Hocam cevap vermek zorunda değilsiniz ama sorum şu: Son günlerde en çok ve en az reyting aldığınız yazılarınız hangisi?”
Bir yazar olarak asla “Rayting” peşinde değilim ama yazdığım yazıların ne kadar ilgi çektiğini merak etmem kadar doğal ne olabilir ki ?... Hele çok bilmiş bir zatı muhteremin (!) önüne gelene “Epirden'i kim okuyor ki ?...” diye aklınca beni basite indirgemesi sonrası sayesinde bu konuda çetele bile tutmaya başladım ?... Şunu öncelikle okurlarıma peşin teşekkürlerimle ifade edeyim, ekşi iddialarda (!) bulunan o kişiye cevap vermek gibi olmasın, aylık toplam ziyaretçi sayım Türkiye Voleybol Federasyonun web sitesininkine fark atmakta...
Ayrıca iddia ediyorum, kendisi ve takım arkadaşları (!) yazılarımın en ateşli ziyaretçileri arasında ön saftalar ?...
Şimdi gelelim okuyucumun merakını gidermeye... Sadece ekim ayı içerisinde VOLEYBOLX'te yayınlanan bugünkü hariç, son 13 yazımın ziyaretçi sayılarına göre sıralaması şöyle :
Şimdi gelelim okuyucumun merakını gidermeye... Sadece ekim ayı içerisinde VOLEYBOLX'te yayınlanan bugünkü hariç, son 13 yazımın ziyaretçi sayılarına göre sıralaması şöyle :
1. TVF NEREYE KOŞUYOR ?...
2. KINIYORUM...
3. MİLLİ TAKIMIMIZDA KRİZ Mİ VAR ?...
4. “BU KADARI DA OLMAZ” DEMEYİN...
5. ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
6. VAKIFBANK HAKKIYLA...
7. DEMOKLES'İN KILICI...
8. HESAP LÜTFEN...
9. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ...
10. ÜVEY KOÇA RAĞMEN...
11. HEDEFTEN TELEFE...
12. NE MAÇTI O ÖYLE ?...
13. SPORDA ŞİDDET, SPOR ADAMINDA ÖNGÖRÜ VE VİZYON...
CEV KONGRESİNDE EVLERE ŞENLİK KAPANIŞ...
35. CEV Genel Kurulunun kapanış yemeği 25 Ekim Cumartesi akşamı TVF'nin ev sahipliğinde yapıldı... Yemeğe ait fotoğraflar CEV'in resmi web sitesini rengarenk süslüyor...
Tam 52 fotoğraf yayınlanmış... Belli, CEV bu yemeğe çok önem vermiş ?...
FIVB Dünya Bayanlar Voleybol Şampiyonası Final maçı ve kapanış seremonisinde bile ne FIVB ne de CEV resmi web sitelerinde bu kadar fotoğraf yer almamıştı ?...
Fotoğrafların 27'si Brezilya Karnaval kostümleriyle Samba yapan revü kızlarına ve erkek dansçılarına ait ?... 4'ü ise yemek müziği yapan yaylı trioya...
FIVB Dünya Bayanlar Voleybol Şampiyonası Final maçı ve kapanış seremonisinde bile ne FIVB ne de CEV resmi web sitelerinde bu kadar fotoğraf yer almamıştı ?...
Fotoğrafların 27'si Brezilya Karnaval kostümleriyle Samba yapan revü kızlarına ve erkek dansçılarına ait ?... 4'ü ise yemek müziği yapan yaylı trioya...
Yemek fotoğraflarını incelediğimde, kendimi bir evlilik ya da sünnet düğününden enstantaneleri izliyor gibi hissettim ?... Kapıda TVF ailesi karşılama ekibi var ?...
Aşağıdaki linkten açıp incelediğinizde sizin de hayretler içinde kalacağınız görüntüleri izledikten sonra bir araştırma yaptım... İşte ayrıntılar :
Aşağıdaki linkten açıp incelediğinizde sizin de hayretler içinde kalacağınız görüntüleri izledikten sonra bir araştırma yaptım... İşte ayrıntılar :
Yemekte klasik açılış konuşmalarından sonra herkesi şaşırtan bir gösteriye yer verilmiş... Gösteri, yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi Brezilya geleneksel dansları ve buna uygun,
tahmin edebileceğiniz, kıyafetlerin çeşitli kombinasyonlarıyla gerçekleşmiş...
tahmin edebileceğiniz, kıyafetlerin çeşitli kombinasyonlarıyla gerçekleşmiş...
Türk kültürü ile uzaktan yakından ilgisi olmayan program, “Yeni Türkiye” iddiasına da oldukça aykırıymış... Ek olarak gösterinin sonunda dansçılar tarafından açılan Brezilya bayrağı, Avrupalı konuklarımızın büyük bölümü tarafından da manidar (!) bulunmuş...
Bazıları Mr. Mutlugil, Andre Meyer ile Ary Graça'yı karıştırmış olabilir mi acaba, “Brezilyalı olan Ary ve o, CEV değil FIVB başkanı...” diye espriler de yapmış...
Akıllara, “TVF kendi ülkelerini, kültürlerini tanıtacak bir program yapamaz mıydı ?...” sorularını getirmiş ki tam bu sırada sahne alan dansözlerin performansı da (!) Brezilya dansçılarıyla
yarışmış...
Fotoğraflarda Mutlu Başkan, Andre Meyer'e ve eşi Bayan Meyer'e plaket verirken gülen yüzlere aldanmayın... İlişkiler oldukça gerginmiş... TVF ev sahipliğine talip olduğu bu genel kurul için CEV tarafından kabul edilemeyecek bir otel belirlemiş... CEV bu oteli uygun bulmamış ve misafirlerini kendi belirlediği otelde ağırlamış, TVF' den sadece yerel transfer desteği almış; bir de yukarıda anlattığım veda yemeği... TVF böylece Türk geleneği, Türk
kültürü ve Türk konuk severliğini en mükemmel (!) şekilde sunmuş, davet ettiği Avrupalı misafirlerimize...
kültürü ve Türk konuk severliğini en mükemmel (!) şekilde sunmuş, davet ettiği Avrupalı misafirlerimize...
İncelediğim, yemekle ilgili fotoğraflar ve aldığım bilgiler sonrasında, bir yandan son iki yıla kadar oluşturulan Türkiye Voleybol Federasyonu/Başkanı imajını, birçok kişiden duyduğum o dönemle ilgili övgü dolu sözleri, bir yandan da şu an içinde bulunulan durumu düşündüm...
Üzüntümü anlatmaya kelimeler yetmiyor... Allah Türk voleybolunun sonunu hayır etsin diyebiliyorum sadece...
CEV genel Kurulu sonunda TVF tarafından verilen akşam yemeği görüntülerini aşağıda sunuyorum... (CEV resmi sitesindeki ilgili link)
İsteyen okurlarım aşağıdaki linkten TVF'nin bu Genel Kurulu kendi sitesinde (yukarıda yazdıklarımı doğrular gibi) nasıl yansıttığını inceleyebilirler ?...
BAYRAM DİKMENTEPE DÜDÜĞÜNÜ DUVARA ASTI...
Bizlere her zaman gurur yaşatan 55 Yaşındaki Uluslararası Voleybol Hakemimiz Bayram Dikmentepe, geçenlerde yapılan Vakıfbank – Fenerbahçe Grundig Bayanlar Spor Toto Şampiyonlar Kupası maçındaki baş hakemliği ile faal hakemlik yaşantısını noktaladı, düdüğünü evinin duvarına astı...
Maç öncesi TVF tarafından bir plaketle ödüllendirilen Dikmentepe hak ettiği alkış yağmuruna tutuldu...
Bundan sonra Türk Hakemlik Müessesesine büyük katkıda bulunacağına inandığım MHK bünyesindeki çalışmaları için başarılar diliyor, bize verdiği onur dolayısıyla kendisine bir kez daha teşekkür ediyor, yürekten kutluyorum...
ANKET 1 :
2 Yıldır görevde bulunan Türkiye Voleybol Federasyonunu nasıl değerlendiriyor sunuz ?...
a) Çok Başarılı
b) Başarılı
c) Vasat
d) Başarısız (En çok oylanan...)
e) Çok Başarısız
ANKET 2 :
Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu içinde en başarılı bulduğunuz isim kim ?...
a) ÖZKAN MUTLUGİL (Başkan)
b) ALPER SEDAT ASLANDAŞ (Başkan Vekili)
c) MEHMET AKİF ÜSTÜNDAĞ (Başkan Vekili) (En çok oy alan...)
d) MUSTAFA EKŞİ (Başkan Vekili)
e) HİDAYET ALTINBAŞ
f) MEHMET ÇAKMAK
g) MEHMET MENDUH DİZDAR
ğ) AHMET GÖKSU
h) SUAT GÜLER
ı) ERGİN KAYA
i) METİN MENGÜÇ
j) HASAN BURAK SERTCAN
k) ALİ TÜRKER
l) İHSAN UÇAR
m) BAHAR MERT ÜÇOKLAR
Oylarınızı epirden@yahoo.com mail veya facebook'tan açık/özelden Hasan Uğur Epirden adreslerime göndermenizi rica ediyorum...
Anket 10 kasım gecesi sona erecektir...
CANIM VATANDAŞIMA;
Basına yeni yansıyan haberlere göre, vatandaşların kullanımına sunulacak olan yeni akıllı çipli kimlikler nedeniyle her vatandaştan 18 lira talep edilecekmiş ?...
Bu gaddar uygulamanın, ülkemizin getirildiği durumda ekmek parasını bile zar zor bulan dar gelirli halkımızı çok daha büyük sıkıntıya sokacağı kesindir...
Basit bir örnekle; 3 çocuklu bir aileyi ele alırsanız, 5 kişinin kimliği o aileye 90 liraya mal olacaktır... Bu parayı ödeyemeyen kimliksiz mi kalacaktır ?... Dahası, elde olmayan, bu sebeplerden dolayı kimliksiz kalabilecek bir vatandaşın durumu ne olacaktır ?...
Nüfusumuz tahminen 77 milyon... Çarpın 18 lirayla, çıkan para tam 1 milyar 386 milyon liradır ?...
Memlekette sata sata menkul gayrimenkul bırakmayan, onca mülteciye kapılarını açan, doyuran, ceplerine para koyan Hükümetin bu kararı esef vericidir...
Ben akıllı kimliklere asla karşı değilim... Çağdaş dünyanın gelişimlerine tabii ki ayak uydurmalıyız... Bu kimlikler sayesinde cebimizde taşımak zorunda olduğumuz bir çok değişik kimlik belgesinden de kurtulmuş olacağız... Benim merak ettiğim, tartışma konusu olan, birkaç liraya mal olacak bu kimlikleri Devtin hangi özel sektör firmasına kaça yaptıracağı, tarafların ne kadar rant elde edeceğidir ?...
TEBESSÜM MOLASI…
Doktor, hastabakıcısı Temel'i çağırdı... “Yarın ava gidiyorum, ama muayenehane kapansın istemiyorum. Sen hastalarla ilgilen. Arada arar, kontrol ederim" dedi.. "Merak etmeyin" dedi Temel… Doktor ertesi gün aksama doğru telefon etti… “Ne var ne yok ?..”' “Üç hasta geldi bugün… İlkinin bası ağrıyordu, ASPIRIN içirdim…” “Ala…" dedi doktor… “İkincisinin midesi yanıyordu… TALSIT verdim...” “Bravo.. Bravo Temel.. Harikasın !.. Ya üçüncü ?...” “Sizin masanızda oturuyordum… Birden kapı açıldı ve içeri bir güzel bayan girdi… Hızla soyundu, sutyen ve külotunu da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı… “Lütfen bana yardım et... Beş yıldır erkek yüzü görmedim...”
“Deme ya ?… Eee, sen ne yaptın ?...” “Gözüne VISINE damlattım doktor !...”
KELAYNAK...
“Bir bilmecem var çocuklar...”
“Acaba nedir, nedir ?...”
“Aylardır, nesli tükenmekte olan ve koruma altına alınan, gagası uzun bu nadide kuşu birisine benzetir, dururum... Bakalım, şöyle dikkatlice baktıktan sonra siz bir isim söyleyebilecek misiniz ?...”
“Tamam, şimdi bulduk... ... ... ...”
PEK YAKINDA...
Anorağının yakalarının iyice kalkık oluşu sadece atıştıran yağmurdan değildi... Tekrar iade edilen itibarına ve vatandaşlık hakkına rağmen bir zamanlar kucaklaşarak bütünleştiği, çok sevdiği halkından alacağı reaksiyon bilmecesinin yüreğinde yarattığı heyecandandı... Çünkü daha yurda döneli yalnızca 24 saat olmuştu, Ve nereden bakarsanız, bir kuşaklık bir açığı vardı !...
O zamanlar "Etap Marmara" adıyla anılan günümüzün "The Marmara" otelinin birinci katındaki kafede çaylarımızı yudumlarken bana çektiği vatan hasreti, yanlış anlaşılmanın verdiği huzursuzluğu ifade ederken yanaklarına gözlerinden süzülen yaşları daha dünmüş gibi hatırlıyorum...
PEK YAKINDA...
PEK YAKINDA...
SALİM DÜNDAR HALA KOŞUYOR, HALA SÖYLÜYOR...
70'li yılların unutulmaz solistlerinden...
Zamanın gece kulüplerinin büyük starı...
İspanyol şarkılarını ülkemize sevdiren çok özel sanatçı...
Yıllarca Levent'te aynı apartmanda oturduğum dostum Salim...
İddialı tavla partilerimizin mağduru...
En büyük 2 tutkusu; şarkı söylemek ve koşmak...
Yıllardır her ikisini de başarıyla yapıyor...
Yaşı 77...
Ama hala bir delikanlı...
Dün Zeytinburnu 6. Cumhuriyet Koşusunda gene yaş kategorisinde kürsüdeydi, madalyayı boynuna geçirtti...
Gelin şimdi, yıllar öncesine kısa bir yolculuk yapalım...
Yaşar Güvenir'in o unutulmaz parçasında Salim Dündar'ı dinleyelim...
“Sensiz saadet neymiş, tatmadım, bilemem ki...
Alnımın yazısıydın... Ne yapsam, silemem ki ?...
Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli...
Alıştım hasretine... Gel desen gelemem ki ?...”
BURSALI DOSTLARIMA HARARETLE TAVSİYE EDERİM...
Bu köşe yazısı aynı zamanda www.turkiyehaberajansi.com ve www.turksporajansi.com sitesinde de yayınlanmaktadır...
Tüm yazıların yayın ve paylaşım hakkı www.voleybolx.com sitesine ve Hasan Uğur Epirden'e aittir... İzinsiz alıntı yapılamaz...