Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, niyetim ‘hah işte mağlup olduk, o zaman şimdi birilerine atıp-tutup giydireyim’ değil.. Birilerini kötüleyeyim hiç değil.. Ama bana göre olan doğruları, yada benim bakış açımıda yazmamak değil..
Öncelikle;
Türkiye İLK KEZ Olimpiyatlara katılıyormuş....
Yaa artık şu kompleksten kurtulmak lazım... İLK KEZ... katıldık mı? Evet.. O zaman ne diye bunun stresi içinde olacaz ki? Tam tersi, artık Olimpiyat kalitesindeyiz ve bu güven içinde oyunumuzu oynamaya konsantre olmalıydık... Tüm hazırlıklarımız bu yönde olmalıydı... İlk sete baktığımızda bunun böyle olmadığını gördük... Aşırı telaş ve güvensizlik yüzünden HİÇ BİR ŞEY oynamadan seti hediye ettik...
2. sette de gerçek kapasiteden uzak oynadık... Ne zaman ki servis atıp, manşeti pasöre doğru getirdik, hücum gücümüzde arttı... Zaten Brezilya'nın hocası, Türk oyuncuları çok iyi tanıdığından, kendimize gelmeden maçı 3-0 bitirmek istiyordu... Molalarda taktik verirken, Neriman ve Neslihan diye adlarıyla anlatıyordu önlem alınacak oyuncularımızı... Fakat bizim manşetimiz çok aksadığından, bu iki silahımızı kullanamadık neredeyse tüm maç... Oyuna sonradan giren Esra'nın bu kadar yüksek yüzdeyle oynaması, hem Brezilya'nın Esra'ya blokta öncelik vermemesi, hem de Esra'nın her zamanki yürekli ve karakterli oyunuydu...
Ben bu maçı Motta'ya rağmen iyi mücadele ettik (iyi yada doğru oynamadık) diye yorumlamak istiyorum..
Neriman, Neslihan, Eda bu takımın temel taşlarıdır... Takımın Lideri Neslihan'dır... Onu bu kadar dışarıda tutmak, akılla açıklanacak bir konu değildir... Brezilya gibi, 2'li değişiklik yaparsın ve 3 pozisyon sonra öne geldiğinde yine oyuna sokarsın... O liderdir ve takım yenerken de, yenilirken de takımın içinde-başında olmalıdır..
Bir diğer koçluk hatası ise, köşe ataklarında çok blok yememizin sebebi olan fileye yakın paslarını Naz'a biraz fileden açık atması uyarısını yapmaması,düzelttirmemesiydi.. Fileden biraz açık paslarda, bloktan kaçma yada blok aut yaptırma şansımız çok olacaktı... Köşelerden blok autu hiç düşünmedik, denemedik.. Çünki görmedik.. ORTADAN, SADECE 2 NO YA TEK AYAKLA HÜCÜM ETTİK.. Buda karşı orta oyunculara, hatta köşe oyunculara çok kolay bloğa yerleşme şansı verdi.. Paslarımız da fileye yakın olunca, smaçörlerimizin çok fazla şansı kalmadı...
3. setten sonra manşetlerimizin düzelmesi, pasların kalitesini arttırdı ve hücumlarımız sertleşti... Sonuç getirdi.. Bu maçta en önemli eksiklerimiz; ÇOK KÖTÜ VE ETKİSİZ SERVİSLERİMİZ İLE BU NEDENLE YAPAMADIĞIMIZ BLOKLARIMIZDI...
Benim şaşırdığım bir diğer konuda, sete başlarken Neriman'ı arkada başlatma hatamızdı.. Zaten Brezilya, tüm servisleri özellikle Neriman'ın üstüne atıyorlardı.. Hadi ilk set bu yanlışı yaptık, diğer setlerde hatta 5.sette neden Neriman'ı önde başlatmadık? Bana göre Olimpiyat gibi en üst düzey müsabakaların oynandığı bu tür maçlarda, sonucu etkileyecek çok önemli hatalardı bunlar...
Bir diğer sorumda, bu gün kötü oynayan Bahar'ın yerine kenarda bekleyen Büşra'dan servis yada blokta faydalanmayı düşünemedik?
Evet artık ‘’Olimpiyatlardayız ilk kez’’ rüyasından uyanıp, gücümüzün farkına varmalıyız.. Bu Olimpiyatta misafir olmayabilir ve herkese Türk Voleybolu'nun kalitesini gösterebilir ve derece yapabiliriz.. Rakip kim olursa olsun, gözümüzde büyütmeden, akılla ve inançla konsantre olursak, bu hiçte yapamayacağımız bir şey değil.
4. setteki son molamızda, Naz'ın ''bu maçı alabiliriz,daha bitmedi... oynayalım'' sözleri, bu inancı gösteriyor.. Ama tüm gücümüzü kullanarak, yenilip-yenmeyi denemeliyiz.. Yukarda saydığım büyük hatalar, bizi gerçek gücümüzle oynayamadan, son Olimpiyat Şampiyon'unu yenme başarısını engelledi..
İnşallah bundan sonraki maçlarda, kenardan daha doğru destek gören Takımımız, Olimpiyatlar'dan İLK 3 içinde yer alarak bu turnuvayı bitirecektir..