Sezon bitimiyle beraber tüm gözler yeni sezonda ‘’yabancı sayısını’’ 3 ten 3+1’e çıkartmaya çevrildi…
Fakat para verildiği halde sahada kenarda tutulacak, lojmanıydı, uçak biletiydi, geldiği ülke federasyon payıydı, Türkiye’ye uyumuydu, takıma uyumuydu, oynamadığı zaman yaratacağı potansiyel sıkıntılarıydı, vs..
Konuları göz önüne almadan; sırf Avrupa’da başarılı olmak istiyorsak yabancı sayısı 3 değil daha fazla olmalıdır, yoksa başarılı olmamız imkansız diye konuşan yönetici, menajer ve kim varsa onlara sesleniyorum…
Tüm spor kulüpleri ilk amaç olarak türk gençlerine kulüp olarak açtıkları branşlarda hizmet vermek için kurulurlar. Burda yetişen elit sporcular milli takımlarda ve üst düzey performans isteyen kulüplerde avrupa düzeyinde başarılar için yarıştırılır... Bunun dışında her türlü dayatma ''uzun vadede'' sadece türk sporuna zarar verecektir. Yabancı oyuncuya dayalı başarıya inanan yöneticilere kendi yerlerinede ''yabancı yönetici'' bulmalarını teklif ediyorum…
ve hatırlatıyorum;
gel bizi, türk milli takımını, kulüp takımımızı, milli sporcularımızı, yetiştir-yarıştır dediğiniz ‘yabancı antrenörlere teslim ettiğimiz ‘’türk-yerli sporcularımızı bulan, yetiştiren (yine dışarda kalması-milli takımlarda, yatırım yapan kulüplerde adeta uzak kalması için elbirliği edenler) yine türk antrenörlerdir…
Ve artık ‘’ birbirimizi yemek yerine ‘’ ; birbirimizi geliştirerek, hakkını vererek, ‘’ yücelterek ‘’ destek olma zamanı gelmiştir…
-tüm teknik adamlar çalıştıkları kulüplerde yöneticilerin varsa ‘’ 3-4 yabancı gerekli ‘’ düşüncesinin yanlışlığını savunmalarıdır…
-son oynanan Fenerbahçe Acıbadem – Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom (3-2 fb yendi), son sette fenerbahçe takımında sahada 2 yabancı ile mücadele etmiştir ve en kritik sette, sayılarda sahada 4 türk sporcusu görev yapmaktaydı. Oysa bir kaç ay önceki avrupa şampiyon kulüpler şampiyonasında f.bahçe yarı finalde rakibi vbgstt takımına 5 yabancı oynatmasına rağmen kaybetmişti. Buda gösteriyorki tüm yönetici ve menajerler şu gerçeği kabullenecekler:
‘’ Sahada ne kadar yabancı nın oynadığı değil,sahada ne kadar doğru yetiştirilmiş sporcu kulübü adına mücadele ediyor ‘’ diye bakmaları gerekmektedir…
-son oynanan Fenerbahçe Acıbadem – Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom (3-2 fb yendi), son sette fenerbahçe takımında sahada 2 yabancı ile mücadele etmiştir ve en kritik sette, sayılarda sahada 4 türk sporcusu görev yapmaktaydı. Oysa bir kaç ay önceki avrupa şampiyon kulüpler şampiyonasında f.bahçe yarı finalde rakibi vbgstt takımına 5 yabancı oynatmasına rağmen kaybetmişti. Buda gösteriyorki tüm yönetici ve menajerler şu gerçeği kabullenecekler:
‘’ Sahada ne kadar yabancı nın oynadığı değil,sahada ne kadar doğru yetiştirilmiş sporcu kulübü adına mücadele ediyor ‘’ diye bakmaları gerekmektedir…
şimdi yabancı oyuncuların ayrıcalıklarına bakalım:
1.oynadıkları kulüplerde herzaman ‘’ en çok ücreti ‘’ onlar alır…maçlara ve yıl sonu derecelere göre aldıkları primlerde aynı yüksek ücret geçerlidir…
2.kaldıkları kulüp lojmanları türk oyunculardan herzaman kaliteli olmuştur…türk oyuncular 3-4 kişi aynı lojmanı paylaşırken,yabancı oyuncular tek başlarına yada akrabalarıyla müstakil lojmanda kalırlar…
3.en zor-oyuncunun gelişimini en çok etkileyecek sayılarda herzaman onlar vurur.dolayısıyla tecrübe ve gelişimleri herzaman yabancılarda daha kaliteli olur.dünya 6.olan türk milli takım oyuncuları gelişmelerini sağlayacak kulüplerindeki müsabakalarda ya kenarda kalarak,yada sadece yardımcı oyuncu karekteriyle görev yapmaktalar..
4.takımdaki türk oyuncular hastalık-sağlık,ölüm vs her türlü şartta en üst seviyede çalışırken;yabancı sporcular maça göre oynamktan çekinmezler..
Bu gibi farklılıkları daha çok sıralayabiliriz.ama milli takımlarda zaten ‘’ bir elin parmaklarını geçmeyen türk oyuncu ‘’ sayısını kulüplerde yabancı sayısını arttırarak halletmeyi ! Zannedenler bana göre sadece kendi durumlarını yada günü kurtarmak niyetindeler…
Sayın federasyon başkanımızdan 1 yıl önceden alınmış 2+1 kararından taviz vermeden türk oyuncularına sahip çıkmasıdır. Bu uzun vadede türk sporcularına çok şey katacaktır…
2.kaldıkları kulüp lojmanları türk oyunculardan herzaman kaliteli olmuştur…türk oyuncular 3-4 kişi aynı lojmanı paylaşırken,yabancı oyuncular tek başlarına yada akrabalarıyla müstakil lojmanda kalırlar…
3.en zor-oyuncunun gelişimini en çok etkileyecek sayılarda herzaman onlar vurur.dolayısıyla tecrübe ve gelişimleri herzaman yabancılarda daha kaliteli olur.dünya 6.olan türk milli takım oyuncuları gelişmelerini sağlayacak kulüplerindeki müsabakalarda ya kenarda kalarak,yada sadece yardımcı oyuncu karekteriyle görev yapmaktalar..
4.takımdaki türk oyuncular hastalık-sağlık,ölüm vs her türlü şartta en üst seviyede çalışırken;yabancı sporcular maça göre oynamktan çekinmezler..
Bu gibi farklılıkları daha çok sıralayabiliriz.ama milli takımlarda zaten ‘’ bir elin parmaklarını geçmeyen türk oyuncu ‘’ sayısını kulüplerde yabancı sayısını arttırarak halletmeyi ! Zannedenler bana göre sadece kendi durumlarını yada günü kurtarmak niyetindeler…
Sayın federasyon başkanımızdan 1 yıl önceden alınmış 2+1 kararından taviz vermeden türk oyuncularına sahip çıkmasıdır. Bu uzun vadede türk sporcularına çok şey katacaktır…
Yabancı oyuncu transferinde türkiye voleybol federasyonunun yabancı oyuncu konusunda alması gereken bazı kararlarda şöyle olmalıdır;
1-Kulüpler her pozisyona ancak 1 oyucu alabilirler. Yani çoğu kulüplerin yaptığı gibi 2 tane 4 numara,1 pasör çaprazı gibi takım kurulmasına izin verilmemesi gerekir.Bir 4 numara smaçör,bir orta oyuncu, bir pasör çaprazı gibi kadro kurulması sağlanırsa, her mevkide 1 türk sporcusu oynama şansı elde etmiş olacaktır.
2-Yabancı oyuncu kalitesi sadece ülkesinin milli takımlarında oynaması ile değil,sporcunun yaşıylada sınırlı olmasının sağlanması gerekir. Zira zaten avrupa da çok daha az ücretle oynayan yabancı sporcular türkiye de oynamak için adeta sırada beklemektedir. Bunların yaşlı olanlarını değil,genç ve voleybola aç sporcuları seçmek daha doğru olacaktır..
Bir diğer önemli konuda; federasyonumuz için artık türk antrenörlerin kendi arasındaki komik çekişmelere aldırmadan, politik buldukları torpillere prim vermeden,ö zellikle genç arkadaşlarımıza korkmadan şans vererek türk voleyboluna teknik adam konusundada hizmet etmeleri konusudur. 1974 sezonundan beri voleybolun içinde olan biri olarak şunu söylemek isterimki, tüm yabancı oyuncular ve teknik adamlar bir süre sonra ülkelerine dönmektedir. Geride ortadan oynayan milli takım pasörleri, kenarda bekleyen Aysun’lar, oynatılan bir sürü komik yabancı oyuncular bırakarak gitmişlerdir. Bunlar ilk akla gelen hizmetleridir !!...
Saygılarımla….
1-Kulüpler her pozisyona ancak 1 oyucu alabilirler. Yani çoğu kulüplerin yaptığı gibi 2 tane 4 numara,1 pasör çaprazı gibi takım kurulmasına izin verilmemesi gerekir.Bir 4 numara smaçör,bir orta oyuncu, bir pasör çaprazı gibi kadro kurulması sağlanırsa, her mevkide 1 türk sporcusu oynama şansı elde etmiş olacaktır.
2-Yabancı oyuncu kalitesi sadece ülkesinin milli takımlarında oynaması ile değil,sporcunun yaşıylada sınırlı olmasının sağlanması gerekir. Zira zaten avrupa da çok daha az ücretle oynayan yabancı sporcular türkiye de oynamak için adeta sırada beklemektedir. Bunların yaşlı olanlarını değil,genç ve voleybola aç sporcuları seçmek daha doğru olacaktır..
Bir diğer önemli konuda; federasyonumuz için artık türk antrenörlerin kendi arasındaki komik çekişmelere aldırmadan, politik buldukları torpillere prim vermeden,ö zellikle genç arkadaşlarımıza korkmadan şans vererek türk voleyboluna teknik adam konusundada hizmet etmeleri konusudur. 1974 sezonundan beri voleybolun içinde olan biri olarak şunu söylemek isterimki, tüm yabancı oyuncular ve teknik adamlar bir süre sonra ülkelerine dönmektedir. Geride ortadan oynayan milli takım pasörleri, kenarda bekleyen Aysun’lar, oynatılan bir sürü komik yabancı oyuncular bırakarak gitmişlerdir. Bunlar ilk akla gelen hizmetleridir !!...
Saygılarımla….