Futbolda 2011-12 sezonu kaos sezonu oldu!
Görülüyor ki, Sn. Mehmet Ali Aydınlar'ın ayrılmasından sonra, Türk Futbolu aday çıkarma konusunda çok zorlanıyor.
Kulüpler, futbol basını ve camiası, ortaya çıkan adayları geçmişlerinde bir kulübün sempatizanı ya da yöneticisi oldukları için kabullenemiyorlar.
Herkesin, kulüplerin, devlet spor yönetiminin, basının, Kulüpler Birliği’nin ve futbolun tüm dinamiklerinin rahatça hazmedebilecekleri bir aday aranıyor!
Fakat bu aday bir türlü bulunamıyor! Bir çok değerli spor adamı da bu ateşten gömleği, bu kaos ortamında giymek istemiyor!
Düşündük ki, neden olmasın?
Son 2 yıldır büyük oy farkıyla “Yılın spor yöneticisi” seçilen, süper tesislerin mimarı, kulüplere, sporculara ve spor adamlarına ceza kesme konusunda eli titremeyen, Milli takımları başarıdan başarıya koşturan, salon ve plaj liglerine hasılat rekorları kırdırarak kulüplerin kasalarına TV ve İddia gelirlerinden astronomik hasılatların akmasını sağlayan, altyapı liglerinde mükemmel organizasyonlara imza atan, katılımcı takım sayısını göreve geldiği günden bugüne sürekli arttırarak voleybolcu patlaması yaşatan, seyirci potansiyelini salonlara sığdıramayacak kadar arttıran, altyapı kulüplerinin adeta hamisi olan, dünyada ilk plaj voleybolu kış ligini Türkiye’de başlatan ve sporcu adedinde müthiş bir artış yaratan, voleybol adamlarına, Türk antrenörlerine her fırsatta yardım, destek ve şefkatini esirgemeyen, “Wada Doping Kontrol ve Performans Laboratuarları” ile Türk sporunun vazgeçilmezi olan Hacettepe Üniversitesi ile ortak yapılan çalışmalarla voleybola bilimselliği ve çağdaşlığı getiren, “Mini Voleybol”u okullara yarışma sporu olarak sokan; Milli Eğitim’e ve Türk sporuna Voleybol Lisesi projesini hediye ederek kazandıran, Hakem Müessesesi’ne saygı, sevgi ve kardeşlik ortamını getiren, Yönetim Kurulu ve diğer kurulları ile çok uyumlu, kolektif ve örnek çalışma ortamını 4 yıldır sürdürme başarısını gösteren, ticari hayatını tamamen bir kenara bırakarak kendisini gecesini gündüzüne katarak bu spora adayan, voleybolu tüm Anadolu’ya yayma başarısını gösteren, “Yılın Spor Yöneticisi” Voleybol Federasyonu Başkan’ı Sn. Erol Ünal Karabıyık'ın Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna yakışacağına inanıyoruz. Hatta, Voleybol Federasyonu’nda gönül ve kader birliği ettiği, Futbol Federasyonu’nun Bank Asya Ligi’nden sorumlu üyesi, Sn. Akif Üstündağ ile müthiş ve uyumlu bir ikili oluşturarak, Türk futbolunu da; Türk voleybolunda olduğu gibi başarıdan başarıya koşturacaklarına inancımız sonsuz.
Sn. Karabıyık'ın Türk futboluna en büyük artısı katkısı da, Başkan seçildikten sonra ivedilikle vereceği kararlarla, bir türlü verilemeyen şike ile ilgili disiplin soruşturmasının sonuca bağlayarak sona erdirilmesi, bir türlü verilemeyen cezaların verilmesi ve Türk futbolunun huzura kavuşturulması olacaktır!
Buradan; Futbol camiasına, Sn. Spor Bakanı’na, Futbol Kulüpler Birliği’ne açık çağrıda bulunuyoruz.
Aranan kan; Yılın Spor Yöneticisi; Sn. Erol Ünal Karabıyık'tır. Bu seçimle; Türk Futbolu; tarafsız, dirayetli, disiplinli, sözünün arkasında duran çok değerli bir başkanın idaresinde istikrara kavuşacak ve beyaz bir sayfa açacaktır!
Sonuç olarak; Karabıyık'la el ele; 2014 Dünya Kupasına diyoruz!