Türkiye Voleybol Federasyonu ile görüşmelerde bulunmak ve bugün açılışı yapılan TVF Voleybol Kompleksi'ndeki etkinlikleri izlemek üzere Ankara'da bulunan ünlü antrenöre, Türkiye Voleybol Federasyonu'nun Milli Takımlar Antrenörü olması için yoğun baskı yaptığı gelen haberler arasında. Ancak henüz anlaşmanın sağlanamadığı ve bu gece takrar ikna için pazarlıkların süreceği öğrenildi. Daha önce de Halkbankası ile görüşmelerde bulunan ve anlaşma sağlayamayan Pauolo Roberto De Freitas bu geceki görüşmelerin sonucuna bakmaksızın yarın ülkesine geri dönecek.
Pauolo Roberto De Freitas'ı Türkiye'ye getiren Move Sport Agency ile Murat Tokel aracılığıyla Ankara Limak Ambassadore Otelde küçük bir sohbet gerçekleştirdik. Haberin devamında okuyabilirsiniz.
Türk Voleybolu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Doğruyu söylemek gerekirse Türkiye’ye ilk geldiğimde şoke oldum ve inanamadım. Bugün voleybol federasyonunun yapmış olduğu yeni tesisi gezdim. 30 yıldır bu isin içindeyim. Ancak bugün çok etkilendim. Türk Voleybolu sürekli gelişmekte.
Dünya Voleybolu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Dünya Voleybolunda İtalya çok büyük bir pazardı. Ancak son 5 yıldır bu pazar Avrupa ve Güney Amerika’ya doğru kaydı. Doğu Avrupa Voleybol da hızla gelişmekte. Rusya bunun en büyük örneği, özellikle Polonya ve Bulgaristan hızla gelişiyor. Bunları Slovakya, Çek Cumhuriyeti izliyor. Eskiden oyuncu yetiştirmek için okullar ve Avrupada ki takımların ekonomisi iyi değildi. Ancak son 20 yıldır bu ortadan kalktı. Bu da voleybolun gelişmesinde etkili oluyor. Doğu Avrupa da Rusya ve Polonya çok gelişti. Ancak Avrupa’da Almanya Sırbistan Fransa İspanya ve Yunanistan gelişerek bu ülkeleri yakalamaya çalışıyor. Bu gelişme için en güzel örnek önümüzdeki Dünya Şampiyonası olacak. Favori vermek istemiyorum. Zaten bu da hoş olmaz ama 10 ülke de şampiyon olabilir. Fakat eski başarılara bakarsak Brezilya, Rusya, Polonya, Amerika favori olur. Tabii ki ev sahibi İtalya’yı unutmamak lazım. Aslında tüm takımlar sayılabilir. Buda dünya voleybolunun geldiği seviyeyi gösteriyor.
Dünya Voleybolunda gördüğünüz eksiklikler nelerdir?
Benim gördüğüm en büyük problem kulüp programlarıyla milli takım maç programlarının çakışması. Bu voleybola çok büyük zarar veriyor. Örnek verecek olursak. Şampiyonlar Ligi Nisan’da bitiyor. Mayıs’ta Avrupa veya Dünya Şampiyonası başlıyor. Kulüpler ve Federasyonların paralel gitmesi şart ve buna düzenleme gerekiyor. Milli takımlara idman için zaman yok. Başka bir örnek verecek olursak. 1992’de basketbol bir devrim yaşadı. Bunun en büyük nedeni uluslar arası federasyon ve NBA yetkilileri toplantıyla çok kritik kararlara imza attılar. Bu toplantı sonrasında Federasyonlar ve kulüpler paralel çalışmaya başladı. Bu da basketbol camiası için bir dönüm noktasıydı. Voleybolda da Uluslar arası federasyonların geliştirmeye gitmesi şart.
Son olarak bize kariyerinizden bahsedermisiniz...
Kariyerime 1974 yılında ilk olarak Brezilya’da oyuncu olarak başladım. Ardından Amerika’da oynadım. Daha sonra Brezilyaya dönerek 16 yaş altı Brezilya Takımı’nda oynayarak şampiyon olduk. Sonra beni tekrar Amerika’dan çağırdılar ve orada Genç Milli Takımın, başına geçtim. Burada devam ederken A Takımı da çalıştırdım. 1990 yılından sonra İtalya dan çağrıldım ve İtalya’da Parma Takımı’na gittim. Parma da 5 yıl boyunca antrenörlük yaptım.
İtalya’dan sonra Brezilya’nın en önemli takımlarından biri olan Olimpikus takımına geldim. Bu takımda Güney Amerika ve Brezilya Şampiyonlukları yaşadım.