Şimdi hangi fotoğraf, bu da nerden çıktı…! Maç bitti, sen mi başladın diyenleriniz olabilir..Ancaaak, bu yazının başlığı “Yazmayacaktım ama” olacaktı da akşam akşam değişti işte.. Doğaldır. Kadınlar liginin son maçında neler olup, nelerin bitmediğinin yorumu, naçizane aşağıda de sizinle paylaşılacaktır;
Niye yazmayacaktım; çünkü maç 5. karşılaşmaya kaldı. Şahtı şahbaz oldu, bir takım ecnebi antrenörler, (Pastacı Motta ve Milli damadımız yani) “ bak canlı yayın var, zaten dünya bizi izliyor, hadi abi sıkmayalım şu işi- bir sen bir- iki ben- sonrasına bakarız… yok onu aldım, bunu sola çektim, çaprazı değiştirdim “ tadında yaklaşımlarla işi bu noktaya taşıdı. Valla helal olsun. Vestel kızları, maç öncesi daha çok spor yapsın, canlı yayın bereketi herkesin üstüne olsun… Perşembeyi hep beraber bekliyoruz. Federaller tarafından daha önce Cuma olarak açıklanan maç gününün neden Perşembe’ye alındığını da merak ederek devam ediyoruz. Kuti’ye söze verdik, fazla bulaşmıyoruz. ;-))
Memleketi Türk Antrenörlerine emanet ediniz!
Aslı, yolundan zerre şaşmayacağımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün lafıdır.. Herkes bilir.. Sağlığımıza, doktorlarımıza aittir, ancak güzide sporumuzla da ilgilidir. Anlatalım.
Fotoğraf’ta yer alan ortadaki şahıs, P.O. (Petrol Ofisi V.T.) döneminde karşı karşı oynayamadığımız ( o dönemde saha kenarında “ hadi, hadiiii diye bağıran bir gençti…) Makifüst’tür. Mevcut federallerin başkanıdır. Sağ başta blok yapmak için iki kere nefes tutup, “ya alllahhh” diye hayaya sıçradığımız, yine de parmak hareketleri ile yetindiğimiz (yanlış anlaşılmasın; “benden gitti abii..” ) diyerek saygı da kusur etmediğimiz Semih Abimizdir. Ortada imza atarken, hafif ağız kulak mesafesi kısalmış durumdaki “ beş parmak dağlarındaki komando” ,GS’nin medarı iftiharı Nedim abimizdir. Ve de en solda oynadığı zamanlarda 25 cm. sıçrayarak her topu, karşı çaprazın ve de paralelin gırtlağına vuran süper solağımız Kuti kardeşimizdir.
İmza gününde yer alan kişilerin ünvanlarını siz arayıp bulun emi gençler..
Kendi adıma, onlarla aynı dönem sahada ter dökmek bana yeter.
(merak edenlere fotoğrafın aslı TVF. Org da.)
Şampiyon olduk
Bu yazının diğer bir konusu da komşudaki takımızla ilgili. Tabi bizim takım sizin bildiğiniz gibi “çook şaaaşlı, büyyyüüük bütçeli, dünya starlarını” falan barındırmıyor. Mütevaziyiz biz. Genç ve yetenekli oyuncuları, hak ettikleri değerlere ikna edip, onların da fikirleri doğrultusunda bazı Avrupa takımlarına gönderiyoruz. Sonra ne mi oluyor?..Arnavutluk liginde hem kupa, hem de Ligi alıyoruz. Seneye de dünya’da maç oynuyoruz. Basit yani. Adı; Partizani- Başkanı; Rogert- menejeri; Korhanım..
Formaların koltuk altına VoleybolX yazmak isteyenlere, 3 kuruşluk oyuncuları 5 paraya transfer etmemek ve yetersiz-bilgisiz-ligine göre ekonomik değer ifade etmeyen teknik ekiplere aşırı ücret vermek istemeyenlere “VOLEYBOL GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU” ‘na başvurmalarını tavsiye ederim.
BU PLATFORM TARAFIMIZDAN KURULMUŞTUR..
FIVB’yi de Türk antrenörlerine emanet ediniz.
Neden mi? Benim sevgili arkadaşım, sivri dilli kardeşim, yıllardır yurt dışında antrenör yetiştirir, dünya liglerine oyuncu gönderir, oralardan oyuncu alır, ülkenin kulüplerinin ekonomilerine uygun akıllar verir…Ammaaa 2 çift doğru ve ters laf eder ve de cümle alem onu eleştirir. Bırakın bu işleri derim..Nejat’ımın Sancak beyimizin hakkını verin artık…
Gelecek yazının başlığı
“İleri - geri konuşma” olacak.
Güzide sporumuzun marka değerini kimler taşıyor, kim bu işten ne anlıyor, kim geriye çekiyor, kim bilerek neler yapıyor, neler yapmıyor anlatacağız.
Perşembeyi Cuma’ya bağlayan gece yarısı, kadınlar ligi maçı bitiminde ekranlarınıza düşecek. Başlık ne alaka ile ilgili düşünenleri de bir meraktır saracak…:=))
Hepinize sevgilerimle, özellikle ERKEK MİLLİ TAKIM daki yeni heyecana…
Eski Voleybolcu
(Not: Menejerim Korhanım, selamımı abimize ilettim di mi… Yemek bizden olm. bak kasmasın fazla…)