Eğer işin başından itibaren yanlışlar varsa ve bunlarda israr ediliyorsa, ne yapacağız..? Öyleyse lafı eveleyip, gevelemeyip açıyoruz ve ne diyeceğimize geliyoruz… Okuyun bakiiimmm…
Mehmet Bedestenlioğlu
Dünya şampiyonalarında en başarılı “ Teknik direktörü”müzdür. 6. Olarak 2010 yılında Türk Voleybol tarihine geçmiştir. Yerli ve millidir. Çalıştırdığı takımlarda kontratı TL olarak ödenmektedir. Benim babamın oğlu değildir, burada sözü geçiyorsa bilin ki lafın gideceği yere bir anlam ifade etmesi için kendisi hatırlanmış ve saygı ile YAD EDİLMİŞTİR… (Anılmak, hatırlanmak demek) Özetle; TÜRK ANTRENÖRLERİ’ ni temsil etmektedir.
Namağlup bir takım
Hoop bi Dakka, yanlış olmuş demeyin şimdi. Bizim takımdan değil, birisinin eski bir takımından söz edeceğiz.
Bizim şu milli damat var ya…Hani bir ara Hollanda’yı çalıştırıyordu ya..2016 yılıydı ya..Eee. şimdi o takım var ya… Sonrraaa… Dünya şampiyonası F grubunda “ yenilgisiz” 2. Sırada…
Aaaaa. Nasıl olur demeyin de devam edelim… Şiiişşşt, sessiz olun ltf… 6 maç kazanmış, 17 puanı var ve sadece 3 set vermiş… Özetle Gui takımı bıraktığından beri bir bereket – bir başarı yani…
Dünkü Quiz’in yanıtı
Maç hangi poziyondan kaybedilir diye yazsaydık aslında daha iyi edermişiz ama neyse. Yanıtını açıklıyorum gençleeerrr; Cevap E) yani 4
Hadi canım, sende amma atıyorsun diyenlere bir yanıt vermek gerekirse, “ aslında voleybol maçı 4 numaradan kazanılır, Çünkü o pozisyondaki oyuncu, sahanın neredeyse 1/3 ünü kullanmakta, smaca geliş için en güçlü adımlamaları yapmakta ve - eğer pasör akıllı ve iyi ise- filenin de 5 metrelik alanında atak serbestliğini kullanmaktadır. “
Çok mu teknik oldu. Öyleyse anlatalım…;
Özet şu; Bu milli takım 4 numarasız oynadı.. Türkçesi bu işte.. Daha ne diyeyim.
Çok mu aradık
Valla bazı oyuncularımız var ki, bu seviyede ki oyunu, onun gereklerini yapacak kadar “ kaliteli” değiller.. Kim mi onlar…? Asla isim vermem, onları antrenör olan arkadaşlarımız yorumlasın. Ben sadece şunu bilir, şunu söylerim. Eski mesleğimiz olduğu için de bilirim. Pası atan kişi, belirli bir yüksekliğe, hıza ve smaçörünün pozisyonuna göre pas atamıyorsa, yani bir oraya, bir buraya topu savuruyorsa ondan bişi olmaz… Hele de vücudundaki yağ-adale oranındaki durum dengesizse, blok da tutamaz.
Bazı takıma alınmayan ve de “özel” durumlarından ötürü gelemeyen bir dönem starı oyuncularımız ÇOKKK MU ÇOOOK ARADIK.. evet.. Onların kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz.
Takım başarılıydı
Nerede mi..? Gazozuna oynanan tüm para ödüllü kupalarda ya final oynadık, ya da 3. Olduk bu sene. Ammaaa gerçek yarışmaya gelince neden ise çok erken havlu attık.. Nasıl oldu bu peki.? Motivasyon eksikliği gibi yalandan gerekçelere ben inanmam arkadaş.. Bu takımın psikologu bile var. Mentoru da işin artısı. Neden olmadı biliyor musunuz? Diğer takımlar önceki turnuvalarda “hazırlık” maçları yaptılar ve Dünya şampiyonasında form tuttular. Biz ise görünen o ki, erken form tutup, bu turnuva da düşüşe geçtik. Anladınız mı..?
Başlık sert mi oldu?
EVET. Ancak kimse kusura bakmasın, sevgili eski takımdaşlarım ve parkedaşlarım hele hiç. Çünkü kurdukları sistemde bazı yanlışlar olduğu açık. Benim önerilerime gelince;
- Takıma ünlü bir menajer lazım. Örnek Sol kolumuz Neslihan.. Al onu dünya da da haber ol-Gündem yarat. Bu turnuvanın kötü etkilerini hızla yok et.
- Milli Damat artık yoruldu. TRT spor da yaptığı her açıklamada “ bizden üstün takımlara karşı oynadık” diyen bir antrenöre, 1 ay önce başkalarıyla mı oynadın..? diye sorarlar.
- Takımda belli ki bazı seçimler yanlış. Kadroyu değiştirmek lazım. Bu nedenle Sevgili Kurtaran Mumcu’ya da önerim, takıma alınmayan oyuncuları tekrar geri çağırmak.
Benden şimdilik bu kadar. Ancak son olarak şunu da not edeyim de bazı arkadaşlarımızın daha fazla tadı kaçmasın. BU bizim MİLLİ TAKIMIMIZ ve HER DAİM BAŞIMIZIN TACI. Zamanına bizimde terini akıttığımız AYYILDIZLI bu ŞEREFLİ FORMA her ne olursa olsun GURURUMUZ.
Hadi canınızı fazla sıkmayın, ama en başarılı takım branşımız olan GÜZİDE sporumuzun da dünya üzerindeki değerini düşürmeyin.
Hepimize geçmiş olsun diyerek sevgilerimle..
Eski voleybolcu
( Not: (*) Doğrusu harf arası noktasız yazılır. Kafalarda iyice yer etsin diye aralarda nokta kullanılmıştır. Tüm teknik kadroya dostça önerimdir. )