Uluslararası federaller, bir yerlerinden uydurmuşlar, gençlerin ayaklarında krampon, deriye termal içlik, kafada dağ kapişonu, gözlerde kayak gözlükleri falan, maçı çeken kameramanların bile ikide bir lenslerini silip, “ illallah geldi, bu soğuktan, buzdan, sisten, pusudan” diyerek iç geçirdikleri, ama yayın yönetmenlerine.. ” tamam bende abiii, zum yapıyorum” diyerekten işi idare ettikleri, yani özetle maç yayınının yoğun kar yağışı koşullarında gerçekleştirildiği bir branş fıştıklamışlar.
Adı KIŞ-KAR VOLEYBOLU...
Bu arada, her an bir yerden büyük cüsseli bazı dağ tipi hayvanların “ dağılın laannn, yemekleri telef ettiniz...” şeklinde ortamı basmaları an meselesi..
Yayın 4 K Full HD. (bu yeni çekim formatı, hani ayak topu Premier ligi yayınlarının şekli.. Alakasız Not: Yazık ettiler bizim Tosun paşaya, Beşiktaş Jimnastik Kulübünün ayak yopu takımında her maç gol atarken, buraya gitti, ilk maçta takımı 4 yedi... Öff öfff..Neyse)
Kum Voleybolu, yok bilmem ne çim voleybolu, toprak sahada bahis voleybolu derken işin iyice Shit’i çıkan bir durumdan sözediyoruz yani.. (Bknz: Shit =İngilizce)
Nerden mi aklımıza geldi?
FeneRbahçe’den
Hiç unutmam, burnunda Rahmetli Çelik Gülersoy’un yeniden düzenlediği parkta epey vakit geçirmişliğimiz, orta tempolu yürüyüşleri yapmışlığımız vardır. Şimdilerde yat limanı arkası binalarda, komple “ biz sizi bir dönüştürelim ki, feleğiniz şaşsın, ocağınıza incir ağacı dikelim de ümüğünüzü sıkalım “şeklinde başlatılan ve alayı yarım kalan inşşaat hamlelerine karşın sahilde dimdik duran ve de alımı çalımı hiç bozulmayan bir salondan top seslerini dinlemişliğimiz de Güzide sporumuz adına gurur vermiştir.
Edebiyat yapmayı işin ehillerine bırakıp lafı uzatmadan sadede gelelim mi?
Şubenin hali
Bu şubeyi başka “...” yerlerle karıştırmayın diyerek devam edersek, Yard. Doç Dr. ( ki bu ünvanın kalkması an meselesi..) Paşaoğlu ailesi tarafından idari olarak yönetilen yerde bir karışıklık, bir şeyler var gibi. Kadınlarda önce kendi sahanda şampiyonlar liginde yenil, ardından ezeli rekabet, ebedi dostlukta sahanda hemcinsimizin branşında GS ‘ye kaybet (Helal Olsun Nedim abi..) ama son mağlubiyet hepsinden daha da önemli.
Halkbank’ta hesabınız var mı?
Valla kendi adıma söyliyeyim yok.. Ben daha çok özel bankalarla çalışıyorum. Ancaaak, yukarıda adı geçen olayın kadınlar branşında “ne oldu... nasıl yanii.. yok canım doğru değildir..” kıvamında anılması bu haftanın en önemli konusu bence.. Maçta teve yayını olmadığı için seyredemedik, menejerim Korhanımdan mesaj alıp, durumu öğrendik, arada zap yaparken de FBTV altyazılarından olaya dahil olduk.
Şöyle yazdı; “ 4 numarayı bulamamışlar kenari olmuş abi.. Aslan kaptan sakat o da kenari.. hücum edemiyorlarmış.. “ Özetle yat limanı karışmış. Sonuç; rüzgar; 3-1 Knotta..
İstikrar bir özdeyişmidir?
Yok öyle bişi değildir. Bizim gibi eski kafa voleybolcu tayfasının anladığı, ancak hiiiç mi hiç doğruları şaşmayan, yeni dilde “ düzenlilik içinde sürüp giden, kararlılıkla işleyen..” anlamına gelen kelimenin bu sarı lacivertliler için gerekli olduğu artık bilinmelidir. Dha kaç maç kaybedeceklerini ve de şimdiden bunun hesabını bir takım mercilere nasıl vereceklerini hesap etmeleri iyice olacaktır. O merciler ki zaten “ Veleybol’da bir takım üstün başarılar elde ettik ama, yetmez daha da iyi olmamız lazım, bak basketçiler şampiyonlar ligi şampiyonu oldu.. “ diyenlerdir.
Gece vakti bu kadar Kış Voleybolu muhabbeti FB’ye yeter. Hadi be kardeşim bahar geliyor, silkinin artık, yakışmıyor diyerek lafı bitirmek te gerekir.
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
( Not; Bu arada kar voleybolunda emek sarfeden sporcu kardeşlerimi tebrik ederim. Lafım size değil. Çıplak ayakla oynanan kum voleybolundan, krampona geçiş, + 35 dereceden, - 5 dereceye iniş nasıl gerçekleşiyorsa, yukarıda yazılan takımın durumu da o. Örnek olsun diye belirttim.)