Verelim mi çoşkuyu...? Eee siz hazırsanız ben de dünden hazırım zaten. Bak neler anlatacağım şimdi. Başlıyoruuzzz..
Önce Cumartesinin durumu;
İBB-FB
Hafta içi”....” şubeye çağrılmış olduğunu tahmin ettiğim FeneRbahçe takımından bir kardeşimiz servis atarken ekranda şak diye bir yazı beliriyor.. Yaş:.. Boy:.. falan, Eee sonra pozisyon yazıyor yanında “Spiker”. Ortama sonradan dahil olan, spora Fransız bir can arkadaş şunu soruyor: “ - Abi adam servis atarken maçı da mı anlatıyor bu..?” Yok öyle değil, o onun oynadığı yer falan derken, tekrar bir yazı beliriyor... “Orta Oyuncu..!” “- Hah şimdi anladım bu da eski tiyatrocuymuş...” diyor bizimki :=)) Yazsanıza kardeşim, pasör-pasör çaprazı-libero falan gibi ” smaçör “ diye şunu, bak millet yanlış anlıyor işte..
Diyor ve geçiyoruz. Salondaki DJ’i ben hiç beğenmedim. “Mehter marşından” mix’le “Kız seni yerler, yerleer..” parçasına geçiç yaptı ikide bir. Ortam da bir soğukluk oldu tabi. Malum hassas dönemlerden geçiyoruz. Yanlış anlaşılma katsayıları yüksek. Ortam gerilmesin. “Sen kime çalıyorsun olm. Bunu..” falan diye elde iskemleli kişiler ortaya çıkmasın. Neyse Federallerin kadrolu yorumcusu MMY boyna istatistik, falan anlattı da kaynadı gitti.
Maç ise; “servisi kim dışarı atacak..” ile başladı ve bitti. Sonuç 0-3. Yukarıda adı geçen şube durumu % 50 düzeltti.
GS-VB
Gene Federal kadrolu MMY’nin yorumcu olduğu ve 2 saat sonra başlayan karşılaşmada ( Eskortu var galiba bunun, emniyet şeridinden vınnn diğer salona. Valla helal olsun.) Ben ne diyorsam o çıktı yine. Dilimizde tüy bitti..Eyy, idareciler, bu kadınlara gareziniz nedir sizin? Niye morartıyorsunuz bu takımı? Başka forma mı yok? Yoksa çamaşırcınız mı? Bak ne güzel UltraAslan tayfası, salona boydan boya asil renkleri asmış. Örnek alsanıza biraz. Uğursuz geliyor diyorum, inanmıyorsunuz.. ( Nedim abi başlangıç ayarlarına döndü ve olayı çözdü haberiniz yok, sizin.)
Neyse, maçın başında GS otobüsü salona geldi. Soyunma odasına gittiler. Maç toplantısı sırasında sonuç 12-25.. Bu ne şimdi? Voleybank maça başlamıştı bile yani. Sonra 2. sette “ İkizler Vedat” devreye girdi tabi.. O kim mi? Tribün lideri. Kadınlar biraz canlandılar falan. 1-1 oldu. Yanlız bir ara baktım, Milliyet Yılın sporcusunda yılın antrenörü adayı gösterilmiş olan, milli damadımıza rakip Güneyli antrenör, sinirden hakemlere elense çekmeye başladı. Nihan hanım elini tuttu. Ortam gerildi haliyle. EDS-GDS’ler de işi düzeltmeyince aile içi sorunlar oluşmaya başladı. Bu arada dünya Voleybol tarihinde son 4 sayıda servisten gelen topun hep banttan karşı tarafa paat diye düşmesi olayının yaşanması sonrasında da beni bir şüphe aldı yani. Tırstım. Yoksa bu milli damat büyü falan mı yaptırdı acaba. :?
Sonra Pazar gününün hali;
Geçtik ekranın karşısına yine. E:E:T yapıyoruz. (Eşim, Evim, Televizyonum yani) Kulaklarımız MMY’ yi aradı ama, “yok artık bu kadar da değildir” derken, başımız göğe erdi. Belli ki diğer maçlara saklamışlar, Ankara’ya götürmemişler. Neyse geçelim, nasılsa aşağıda yine karşımıza çıkacaktır diye bekleyelim.
ZB-ARKAS
Baştan söyleyeyim ZB oyuncularını ben pek havalı gördüm. Burası Ankara- biz şampiyonlar ligindeyiz, tribünde 5 metre resimlerimiz var bak, yanlış olmasın derken. Bloklara itiraz, kameraya havalı bakışlar falan, hakem yemedi tabi. Şaak sarı.. Bu arada yayının ilk dakikalarında TRT AVAZ ile ARKAS maç yapıyor, kimsenin haberi yok. Ekranın sol üst köşesinde TRT AVAZ 3 - ARKAS 2 falan yazıyor. KJ (ekrana bindirilen yazı demek..) Ayarlanana kadar, koskoca maç bir devlet TV kanalı ile bir İzmir takımı arasında oynanıyor yani :=) Çiftçi bankta, o eksik, bu sorunlu, bunun boyu kısa falan, yorgunuz abii bakışları ile maç 2-2’ye geliyor. Uyanık İzmir’liler maçı 3-2 alıp kaçıyor. (Helal olsun) Bu arada eski mesleğimden bilirim. Pas olarak atılan top eğer havada dönmüyorsa o pasör çook iyidir. Bunu da Vefalı bir gençten gördüm. Aferin.. Sonuç önemli değil, maçın 2 setini aldın. Bu da yeter. Seni kazandık ya kardeşim..
BJK-FB
Beşiktaş Jimnastik Kulübünün (Bak burada ağır konuşacağım, kusura bakmayın) “Orman” çiftliğine dönmüş durumuna rağmen, ısrarla direnen, üç beş aydır parasız pulsuz oynayan, geçen hafta Voleybank’ı da “ ne oluyor yaa... götürüyorlar biziii.” telaşlarına düşüren kadınlar takımını tebrik ederim. Erkeklerin halini de hiç sormayın söyleyemem. Maçtan önce tribünde gördüğüm Aziz Ağamızın zamanında (abi saygılar, sevgiler) bunlar olsaydı, kimlerin akıllarının alınacağının belli olmayacağının da altını çizerim.
(Kulüpte varsa ayak topu-yoksa ayak topu takımı. Bayern’e elenirseniz ve de bu sene şampiyon olamazsanız, topunuzun bizden çekeceği var bak bilin diye söylüyorum. “Çarşı” alayınıza karşı o zaman haberiniz ola..)
Maça dönersek; Her iki takımın antrenörünün de karşı tarafa kazandırmak için yarıştığı derbi düellosunda tesadüf bu ya FeneRbahçe kıl payı kazandı. Bize de “ N’aapttın Kamilll...” demek kaldı.
Adında R geçen takımın şubesi de durumu % 75 düzeltti. Herkese geçmiş olsun. Ne diyim..
Uzattık di mi.. İki günü birleştirince benim de kafa hafif cacık oldu ondandır. Kusura bakmayın.
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
( NOT 1: Hafta içi gelen bir yorumda Paşaoğlu ailesinin mahdumu (erkek evladı yani) babamın adı o değil demiş. Doğru söylemiş. Değerli ABdullah abimize özürlerimle,. Amma, yorumunun başında bir isimden söz etmiş ve ltf. özen gösterelelim diye bitirmiş. Kıssadan hisse; yorumunun başındaki o isim ben değilim, diğeri de “gösterelim” olacak kardeşim. Anladın sen onu..2 yanlış bir doğru meselesi ;)
( NOT 2: Hafta içi bizim kafa Federallerden olan, Efsane Eczacıbaşı’lımız Kuti kardeşimizin ( Onu ben söylerim de, siz Kurtaran Mumcu Bey ya da Ağbi diyin bence gençler, tamam mı?) basın yemeğine biz de Menejerim Korhanımın uzaktan “ canlı yayını” ile katıldık. Epey güzel oldu. Genç Kuşaktan pazarlamacı Sezgin kardeşimizde konuk ağırlamada kuş sütünü eksik etmemiş, bravo dedik. Bu arada, gecenin genel fotosunda, sağ başta görülen başı kesik, hafif göbekli şahsın kim olduğunu da merak ettik.? Sahi o kim olm.? :D )