Geçtiğimiz sezon Yeşil Bayramiç forması giydikten sonra, bu sezon Rusya Süperligi takımlarından Proton'da forma şansı bulan ve sergilediği performansla iyi bir grafik çizen Caan Athletics Menajerlik şirketi oyuncusu Nailiia Shaydulina ile Rusya'daki kulübünün resmi internet sitesinde yapılan röportaji sizler için derlerdik...
İşte o röportaj;
4 numara smaçörümüz; Naila Shaydullina, Tataristan Cumhuriyeti'nin Aznakaevo kasabasında dünyaya geldi. Kariyeri boyunca sporcumuz, Dinamo Kazan, Olimp ve Ufimochka gibi takımlar için oynadı.
Bu sezonda Naila, Proton Voleybol Kulübünde oyuncu oldu. Röportajda Süper Lig'deki ilk performansını, Türk Şampiyonası'nı ve boş zamanlarında neyi sevmeyi istediğini anlattı.
Naila, bize voleybolla tanışıklığından bahset. İlk görüşte aşk mıydı?- Babam sayesinde voleybol oynamaya başladım, beni bu spora götürdü. Uzun süre voleybolu sevmedim. Çalışmalarımın ilk yılında mutsuzdum, çünkü bunu yapmak istemiyordum, beni kendisine çekmiyordu. Ama sonra kafamda bir şey tıklandı ve aniden voleybolu beğendim. Daha çok çalıştım ve daha çok çalıştım. Babam sayesinde, şimdi buradayım.
Ailenizde başka sporcu var mı?- Basit bir ailem var, sporcu değiller, ortalama geliri olan bir işçi. Gençliğinde babam voleybol oynamış, profesyonel olarak değil, kendi için. Bir kardeşim var, benden altı yaş daha genç. Daha önce, hokeyle uğraşıyordu, fakat kendini bütünüyle öğrenmeye adadı. Bu nedenle, ben ailenin tek sporcusuyum.
"Dinamo Kazan" voleybol okuluna nasıl geldiniz?- İki yıl Neftekamsk'ta oynadım, ondan sonra "Dinamo Kazan" dan teklif aldım. Başka teklifler de vardı, fakat eve daha yakın olduğu için karar verdim, bu yüzden Kazan okulunu seçtim.
Eğitimle paralel olarak ayrıca KFU'da okudun (Kazan Federal Üniversitesi). Eğitim ile voleybolu birleştirmek zor muydu?- Evet, başlangıçta KFU'ya girdim. Ancak Dinamo'daki diğer kızlar gibi öğretmenlikle bir ilişkim olmadı ve transfer olmaya karar verdim. Herkes kişisel olarak farklı kurumlara aktarıldı, daha sonra Ural GUFK'nın bir kolu olan Sterlitamak'a gittim. Eğitimle sporu birleştirmek zordu, ancak sporcuların bireysel bir programı vardı ve çok yardımcı oldu.
Eğitim düzeyin nedir?- Fiziksel kültür ve koçluk uzmanlığı üzerine okudum ve bitirdim. Artık gurur duyduğum daha yüksek bir eğitim alıyorum.
Memleketiniz Aznakaevo'dan, Tataristan'ın başkentine Kazan taşındınız. Büyük bir şehirde, aileniz ve arkadaşlarınız olmadan hayata uyum sağlamanız zor oldu mu?- Gerçekten de, Aznakaevo küçük ve genç bir şehirdir. Şehrin statüsü, kent tipi bir yerleşimden önce sadece 30 yıl önceydi. Fakat Kazan'da yaşama adapte olmak zor değildi. 15 yaşında ayrıldığım Neftekamsk'da yaşamın ilk yılları benim için daha zor oldu. Neftekamsk'da zaten iki yıllık tecrübeye sahip olduğumda, Kazan'da her şey daha kolay oldu. Takım kadrosunda güçlüklere karşı bana yardımcı olan iyi kızlarla birlikte oynandığım için şanslıydım. İyi bir ekibimiz vardı.
Gençler seviyesinde defalarca çeşitli Rus yarışmalarını kazandınız. Dinamo Kazan'da Genç takımla gümüş madalya kazandınız. Fakat A takım sadece bir maç tuttu sizi. Sizce, neden kadroda kalmayı başaramadınız?- Evet, sadece bir maç oynadım. Genç oyuncuları, sık sık ilk altıyı dinlendirmek için kullanıldılar. Takımda yer bulamadığım benim için bir sorun değil. Oynamak istedim, bu yüzden iki yıl sonra Kazan'dan başka bir takıma gittim.
Süper Lig'deki ilk maçını hatırlıyor musun?- Hatırlıyorum. Novy Urengoy'da "Fakel"e karşıydı, bu ekip artık yok. Biraz heyecanlıydık, biz de iyi oynamadık. Maçı kaybettik ve daha çok çalışmamız gerektiğini anladık.
Kazan'dan sonra, Kuybishev'de (Novosibirsk bölgesi) "Ufa ve Olymp" takımlarına transfer oldunuz . Bize bu dönemi anlatırmısınız?- Ufa-Olymp" dönemi zordu. Ancak bu şehirlerde iyi insanlarla tanıştım, bazı deneyimler kazandım, bu takımlara minnettarım.
Biyografinizde geçtiğimiz sezonda "Çanakkale" Türk kulübü var. Oraya nasıl gittiniz?- Türk takımına gitmek için bana bir Türk Menajerlik firması ( Caan Athletics Menajerlik ) yardımcı oldu. O bir Türk menajer ve kendisine yardımları için minnettarım. Halen de kontratım onlarla devam ediyor ve Saratov'da onların özel izniyle oynuyorum.
Hayata uyum sağlamış ve yeni bir ülkede oynamak zor muydu?- Kabul ediyorum, adaptasyon oldukça zordu. Özellikle başında, neler olduğunu tam olarak anlayamıyorsun. Fakat sezonun sonunda bu sorunlar geride kaldı ve zaten takım arkadaşlarımla uyumlu bir şekilde oynuyordum.
Tatarca ve Türkçe benzer lisanlar. Başkalarıyla nasıl iletişim kurdunuz: İngilizce mi? Türkçe öğrenebildiniz mi? - Evet, hem Tatarca hem de Türkçe olarak benzer kelimeler var. Ama ilk başta Türkçe konuşmayı tam olarak çözemiyordum. Sonra buna alıştım ve sezonun sonunda biraz Türkçe konuşmaya başladım. Ama ben özel olarak Türkçe dilini öğrenmedim. Takımda Türkiye'de yaşayan bir Rus kızı olduğu için şanslıydım. Bana Türkçe ve İngilizce çok yardımcı oldu.
Türkiye şampiyonasının seviyesi hakkında ne söyleyebilirsiniz? Rusya'dan daha güçlü mü?- Türkiye'de şampiyonanın seviyesi Rusya'dan daha güçlü. Para ile bağlantılı. Türkiye'de çok sayıda yabancı oyuncu var, ki bu oyuncular şampiyonanın seviyesini yükselterek daha ilginç ve heyecan verici hale getiriyorlar.
"Proton" da, 6 numaralı formayı giyiyorsunuz. Bu en sevdiğiniz numara mı?- Hayır, en sevdiğim sayıyı giyen başka bir oyuncu olduğu için takımda 6 numarayı seçtim. 6 numara benim ikinci tercihimdi.
Saratov'u gezebildiniz mi?- Evet. Aslında şehir etrafında yürüyüşe çıkmaya dahi vaktimiz yok. Antreman sonrası yorgun olmama rağmen, gece, nehir kıyısında yürümek çok güzel oluyor .
Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Maç sonlarında neler yapıyorsun ? - Boş zamanlarımda, televizyon şovları ve filmleri izlerim ya da farklı kitaplar okurum. Maç sonrası beni dinlendiriyor .. Sonra eve gelip ailemle konuşurum ve uyurum. Maçtan sonra duygusal ve fiziksel olarak bir tahribat oluşuyor; ertesi gün özgürlüğün tadını çıkartıyorum. Eve kapanıp uyuyorum.
Kitap okumak mı veya sinemaya gitmek mi? Hangisini tercih edersiniz? - Ne tür bir kitap olduğu ve hangi film olduğuna bağlı. Seçimde, arkadaşlarımın bana tavsiyeleri etkili olur.
Hobiniz var mı?"Belki de hobim uykudur." Gerçekten uyumayı severim.
Voleybolun yanında hokey ve basketbolu sevdiğinizi duyduk, sevdiğiniz ve takip ettiğiniz sporlar nelerdir ? - Özellikle bir sporu izlemiyorum. Hokeyi severim, çünkü oynadım ve basketbolu severim, çünkü topu çembere atmayı ve basket olmasını seviyorum.
Taraftarların konusuna değinmek ve Türkiye meselesine dönmek istiyorum. Türk taraftarları Ruslar'dan çok farklılar mı?- Evet, Türkiye bu konuda farklıdır. Orada, taraftarlar çok şiddetli ve öfkeli, kolayca rayından çıkıyorlar. Taraftarların kavgaları yüzünden maçların durduğuna şahit oldum. Oyuncular bile sakin olmalarını ve daha sakin davranmalarını istemek zorunda kaldılar. Çok ürkütücüydü !
Birçok şehirde oynadınız, bu nedenle taraftarlarımızı karşılaştırabilir misiniz? Doğruca şehre bağlı olan dikkate değer bir özellikleri var mı?- Evet, birçok şehirde oynadım. Fakat Saratov'da olduğu gibi bu kadar içten taraftarlar, Rusya'da başka herhangi bir yerde görmedim. Kazan'da da çok iyiydi bu açıdan, ama orada bir fan kulübü kuruldu ve taraftarları yönlendiriyor. Saratov'da insanlar sadece maçı izlemek istiyorlar. Ve takdir edilecek şekilde gerçekten de sahadaki yedinci oyuncu onlar ! Saratov taraftarlarına söylemek istiyorum ki: "Çok teşekkür ederim"! Siz olmadan biz kazanamazdık!"
Dünyadan
12 Aralık 2017 - 23:59
Naila Shaydullina: "Türkiye ligleri ilginç ve heyecan verici"
Geçtiğimiz sezon Yeşil Bayramiç forması giydikten sonra, bu sezon Rusya Süperligi takımlarından Proton'da forma şansı bulan ve sergilediği performansla iyi bir grafik çizen Caan Athletics Menajerlik şirketi oyuncusu Naila Shaydullina ile Rusya'daki kulübünün resmi internet sitesinde yapılan röportaji sizler için derlerdik...
Dünyadan
12 Aralık 2017 - 23:59