Vodafone Sultanlar Ligi'nde 18.hafta bugün oynanan karşılaşmalarla sona erdi.Günün sonuçları şu şekilde:Türk Hava Yolları-Keçiören Bld. Sigorta Shop: 3-2 (23-25, 25-19, 25-13, 23-25, 15-7) - İstatistikler
Bahçelievler Bld.-Galatasaray Daikin: 2-3 (23-25, 9-25, 27-25, 25-19, 6-15) - İstatistikler
Sarıyer Bld.-VakıfBank: 0-3 (23-25, 19-25, 17-25) - İstatistikler
Zeren Spor-Aras Kargo: 3-0 (25-14, 25-23, 25-20) - İstatistikler
Aydın BBSK-Beşiktaş: 3-0 (25-14, 33-31, 25-23) - İstatistikler
Fenerbahçe Medicana-Eczacıbaşı Dynavit: 2-3 (25-16, 21-25, 25-23, 19-25, 11-15) - İstatistikler
Voleybolx erkekler Avrupa Kupalarının bu en kritik son haftasıyla ilgili hiçbir şekilde yayın yapmadığı için ben de yorumlarımı bu başlığın altına geçtim..
Perugia-Halkbank maçı (2-3) : Ne maç oldu ama... Youtube'un İngilizce yayınını çok heyecanlı ilk setin sonuna doğru alabildim. Voleybol önceden kestirilmesi güç, her set ayrı hikaye. Ne kadar çok izlemiş olsan da yanıltıyor. 2. ve 3. setlerde mükemmel Perugia servis ve defanslarıyla Halkbank oyundan düşerken Leal'in takıma ısınamadığını ve Dick Kooy'un emekliliğinin geldiğini düşünmeye başlamıştım ki dördüncü perdede piyes bambaşka hal aldı, Halklılar dikkatli oynayıp Perugia'lıların sinirini bozdular, onlara daha önce yapmadıkları hücüm hatalarını yaptırdılar ve maç o kıvamda bitti. Önceki maçlarımızın TRT spikerlerinden sonra İngilizce konuşan sunucuyu dinledik, bunlar da başka bir alem, bizim kulüplerin adını daima sansür ederler ya "Ankara" derler ya "İstanbul" filan takımlarımıza. (Basketbol-futbolda böyle bir şey yok). Sunucu tarafsız olmaya çalışıyordu ama Perugia sayılarında attığı çığlıklar çok yüksekti. Büyük bir kesimi "üzdük" bu maçla Avrupa'da. Sağol Halkbank.
Bu yabancı hayranlığı ne illet bir hastalıktır ki daha iyi olan Türk'ün yerine daha kötü olan Sırp getiriliyor. Kovacs Halkbank'ta iki yıl Avrupa'da fiyasko yaşattı, ikincisi 1 yıl bile olmadı. O varken getirdiği N'gapet Halkbank'ta voleybol oynamadı, laubalilik yaptı. Aynı şeyleri 1 yıl olmadan Fenerbahçe'de yaptılar ikisi de. Başarısız bir yöntemi ikinci kez deneyip de sonuç bekleyene ne deniyordu ? N'gapet ülkesinin milli takımında bu hareketleri yapmıyor, disiplinli. Burada ise verdiği sayıların adedi aldıklarına yakın. En başarılı olduğu iş karşı tarafla atışmak. Türkiye'de voleybol 80'ler 90'larda neredeyse unutulmuşken 90'lı yıllarda yönetime genç bir voleybol sorumlusu olarak Aziz Yıldırım'ın girmesiyle ve işi bilen kişilere görevler dağıtmasıyla hem erkek hem kadın takımlarıyla can kan ve rekabet getiren, rakiplerin ve devlet şirketlerinin bu işe paralar dökmesine neden olan bu kulübe bu darkafalı ve yabancı meraklısı yöneticilerin ettiğini hiç bir rakip etmedi. Edemez de.
Fenerbahçe -Olimpiyakos maçı: Bağıra bağıra gelen skandal. Voleybol bilmez Fenerbahçe yöneticisi sezon içinde antrenör değiştiriyor ve daha kötü sonuçlar alınıyor, bu değişiklik yüzünden şampiyonlar liginden eleniyoruz, pisi pisine. Şimdi Konfederasyon Kupasının Çeyreğinde boy göstereceğiz. Şu Olmpiyakos'a iki maçta 3-2 2-3 olduk ya, yazıklar olsun. Avrupa voleybol alemi gruplar belli olduğunda Monza ile FB'nin çekişeceğini varsaymıştı, gel gör ki neredeyse Alman takımının bile altına inecek, sonuncu olacaktık. Onları Almanya'da setsiz yenmişti Fener Burak Eryılmaz varken, Kovacs getirildi onu yerine, adamlardan sahamızda puan alamadık, tek galibiyetlerini yaşattık. Monza'dan da puan alamamak kabul edilemez, şu Yunan takımının bile galibiyeti var onlara. Yani nereden baksan rezalet, fiyasko.
"Burak" değil Kerem Eryılmaz demek istemiştim
Ziraat - Guaguas Las Palmas maçı (3-0) : Bugünkü (Dün geceki) dört maçtan sadece Ziraat'ınkini izleyemedim korsandan düşüremediğim için, takım bu yıl aynı rakip önünde bu kez yürekleri ağızlara getirmeden turu geçti, voleybolun alışık olmadığı ölçüde tripli antrenör ve oyuncuları olan bu takıma 3-0'lık bir ders isabet oldu. Çeyrek finalde Ziraatlilere başarılar dilerim.
Sportoto-PAOK maçı(3-0) ve Fenerbahçe Olimpiyakos maçı (2-3) : Bunları hiç bilmediği duymadığı anlaşılan bu maçın sunucusunun yanısıra öbür maçınkinin de Olimpiykos'ta oynayan Pajenk ve Perrin gibi eski dostların kimler olduklarını bilmediği anlaşılıyordu. Cabbaroğlu sunmuyorsa TRT maçları sunucusuz versin, rahatımızı bozmasın, heyecanımızı dağıtmasın.
Sportoto-PAOK maçı: (3-0) Kadroda Ulaş niye yok, sakatlandı mı, ayrıldı mı bilmiyorum. Sportoto yine de iyi oynadı ve set vermeden kazandı. Yarıfinalde Civitanova önünde yolumuz açık olsun. Hem bu hem de Fenerbahçe'nin maçlarını veren TRT'de bu kez Nihan Cabbaroğlu sunmadı, onunla sunum kalitesinde devrim olmuştu, ama bu kez futboldan gelme sunuculara geri dönüldü, voleybol terimlerine ve oyuncuların adlarına hakim olamayan bu tür yorumcular alınan-verilen sayıları hatta arada maçın genelini yorumlamaya kalkışınca saçmalıyorlar. Hidalgo'ya "Salvador" diyen ve ülkemizdeki kulüp geçmişini bilmek bir yana onu ilk kez görmüş gibi konuşan, Yunan takımının Makedon antrenörünün Milli Takımımızın eski antrenörü olduğunu, bizim tarafın antrenörünün ise görevi ondan devralan milli antrenörümüz olduğunu, rakipteki Makedon Ljavtov'un iki dönem Türkiye'de oynadığını hiç bilmediği duymadığı anlaşıldı bu maçın sunucusunun.
Fenerbahçe takımı çok iyi oynuyordu ne oldu da Boskovic bile hiç sayı alamazken vitesi 10 a alıp maçı aldı ***ürdü. Boskoviç nasıl olsa oynayamıyor diye düşündüler ama sizin karşınızda koskoca Boskovic var... Bu oyuncu hiç hafife alınmaz. Kabul etmek gerekirse Boskovic Vargas tan bir gömlek üstte. Benim favorim Yaprak ( boyu şu dönemdeki voleybol standartlarının üstünde olmamasına rağmen muhteşem oynuyor. Voleybol sadece belirli bir boy uzunluğu ile olmuyormuş, bunu bize Yaprak kanıtladı.) Manşetlerde çok iyiydi. Fenerbahçe nin sayıya dönüşecek smaç ve sert servislerini ne kadar muntazam karşılayıp pasöre çok düzgün attı. Ben iyi oynayan oyuncuyu alkışlarım. Eczacıbaşı nı yenmek istiyorsanız Yaprak a servis atmayıp ve Boskovic e de çok iyi önlem alarak yenebilirsiniz... Seyir keyfi yüksek bir maçtı iki takımı da tebrik ediyoruz. Güzel voleybol oynadılar.
Burada maçı aldı yürüdü yazmıştım. Bazen yazılar klavye otomatik olarak değişik şekillerde yazılara dönüştürebiliyor. Doğrusu başardı anlamında yazdım. Saygılarımla.
Vakifbankta silada cansuda cok yetersiz.Bjk takimindan dilay ozdemir vakifta olsa takimi daha iyi oynatirdi.Boyle yetenekli genc oyuncular niye boyle ziyan edilir pes.Zaten milli takimda sikinti yasiyoruz.Bence bir tek elif var gibi oda aksayinca cansu hic olmuyor.Dilay ozdemir genc milli takimda degil A milli takimda olmali.Boyle uzun pasorler her zaman arti 1 puan gibidir.Ayrica arelyada milli takimda degerlendirebilinir.Kisa ama cok iyi defans yapip takimi iyi yonlendirebiliyor.Tek eksigi koselere bazen alcak pas atmasi.Federotseva ve ana cristina gibi oyuncun varsa kosede hizli ve olabildigince yuksek pas atmali.
Coneglioyu izleyince vakifbank geliyor aklima.Tum yildizlari aldi.Isabel haak,thu zing ve gabi.Takim yildizlar toplulugu.Thu zing scandicciden farkli ayni vakifbank zamanindaki gibi etkili oynuyor.Wolosz ile cok iyi anlasiyor.Eczacibasi akbasla ileriki turlarda sampiyonlar liginde karsilarsirsa eleyemez bu takimi ama fener eleyebilir.Mansetlere bir cozum bulur arelya ve vuchkovayi oynatirsa sansi var.Tabi en onemlisi servislere yuklenmek.Onceki senelerde elemisti fener servisleriyle ama simdi gabi,thu zing gibi yildizlar var.Fenerin vakifbanki eleyecegini dusunuyorum sampiyonlar ligindede.Zaten hep bu iki takim eslesiyor tuhaf.Sezonun ilk yarisinda ligde vakif vargassiz feneri yenmisti.Gerci vargas olsada yenilirdi fener cunku vakifbank super servis atip super defans yapmisti.Gizem ve meliha bile mansette cok zorlanmislardi.O yuzden dedim vasileva yerine mansetci bir oyuncu olsa daha etkili fenerbahce olurdu.Gorup izleyecegiz.Vakiftada pasor sikintisi var.Smacorleri iyi.
Akbas maja,voronkova,stevanovic israri yuzunden diger senelerde cok kupa kaybetti.ikisi gitti stevanovic kaldi.Onun yerine mansetci bir smacor alinsa dahada takima yarari olurdu.Gray ve bodenin manset zaafini kapatirdi.Simdide hande gibi oyuncuyu yedekte birakmak takinti.Fenerdede oyle.Vasileva yerine mansetci biri alinmaliydi.Diger smacorler etkili hucumlari var ama manset zaaflari fazla.Federotsevanin geri donmesi harika.Onu izlemek ayri bir keyif.Zaten fenerden ayrilinca ligimizdende bir takimimiz bu oyuncuyu biz alalim diyipte alamayan takim olmamasi ligimizin gittikce zayiflamasi.Neyse federotseva mansette aksadi ama hucumda cok iyiydi.Fenerin diger eksigi orta oyuncular.Bir ara eda,asli ikilisi boden,rattke bloklarini gecemedi,caresiz kaldilar.Bence arelya drcadan daha iyi.Onu oynatip ortadan vuchkovayi oynatsa eczacibasini cok zorlardi.Artik kisa orta oyuncu modasi yok.Italyan dev orta oyuncularinin etkisini gorduk sampiyon oldular olimpiyatlarda ama biz hala ders cikartmiyoruz
Fener macinda ilk set acemi ferhat akbas takimi basit servis attirarak fenerin daha rahat oynamasini sagladi.Diyorum akbas cok sabit fikirli.Takintili ve kibirli.Oyunu yeterince okuyamiyor.Ozellikle 1. Ve 3. Sette yaprak cok hatali oynadi.Hande gibi daha formda oyuncu yedek birakmak sadece akbasa ozel sacmalik.Hande oyununu cok gelistirdi.Blok autlar,kisa pasor blogu,blok aralari,paralel hucum gibi farkli sekillerde smac vurabiliyor.Tek eksigi mansetlerde.Elif takimi iyi oynatti ama file ustunde top tiplemerde hep maglup oldu.Daha dikkat etmeli.6 numarayida az kullandi.Ok fener iyi servis atti ama iyi karsilayinca boskovic,plummer,hande kesinlikle 6dan kullanmali.Diger nokta bloktan gelen toplara mudahale edilmiyor.Herkes iceri giriyor arka taraflar bombos.Her macta boyle.Hande ile simge cok icerde bekliyor bloktan toplar arkaya dusuyor ve dublaja yetisilmiyor.Cristina veya federotseva blok autlari cok kullaniyor.Akbas demiyorki arka oyuncu servis cizgisinin disinda beklesin savunsun
Bu maç FB'nin hocasına yazar. 4. sette takım mum gibi eriyor fakat muhterem kenardan bizler gibi seyrediyor. Eczacıbaşı'da bunu çok iyi değerlendirdi. Maçı Fener'in elinden aldı gitti. Tebrikler.