Vodafone Sultanlar Ligi’nde Play-off 1-4 etabında ilk karşılaşmalar oynandı.Sonuçlar şu şekilde:Türk Hava Yolları-Fenerbahçe Opet: 0-3 (18-25, 20-25, 16-25) – İstatistikler
Eczacıbaşı Dynavit-VakıfBank: 3-1 (25-11, 23-25, 25-21, 25-15) – İstatistiklerBu karşılaşmaların ardından Fenerbahçe Opet ve Eczacıbaşı Dynavit seride 1-0 öne geçti. Vodafone Sultanlar Ligi’nde Play-off 1-4 etabında ikinci karşılaşmalar 4 Nisan Perşembe günü oynanacak. Kalan maçların programı şu şekilde:4 Nisan Perşembe (2.Maçlar)
17.00 Fenerbahçe Opet-Türk Hava Yolları – Burhan Felek Vestel / TRT Spor Yıldız
20.00 VakıfBank-Eczacıbaşı Dynavit – VakıfBank / TRT Spor Yıldız6 Nisan Cumartesi (Olursa-3.Maçlar)
14.00 Fenerbahçe Opet-Türk Hava Yolları – Burhan Felek Vestel / TRT Spor Yıldız
19.30 VakıfBank-Eczacıbaşı Dynavit – VakıfBank / TRT Spor YıldızStatü
İlk maç normal lig etabı sonunda puan cetvelinde alt sırada bulunan takımın sahasında, ikinci maç üst sırada bulunan takımın sahasında oynanır. 2 maçı alan takım finale yükselir. Galibiyetlerin eşitliği durumunda üçüncü müsabaka üst sırada bulunan takımın sahasında oynanır. Maçı kazanan takım finale yükselir. Yenilen takım 3/4.’lük maçı oynar.
Eczacıbaşı Dynavit-VakıfBank: 3-1 (25-11, 23-25, 25-21, 25-15) – İstatistiklerBu karşılaşmaların ardından Fenerbahçe Opet ve Eczacıbaşı Dynavit seride 1-0 öne geçti. Vodafone Sultanlar Ligi’nde Play-off 1-4 etabında ikinci karşılaşmalar 4 Nisan Perşembe günü oynanacak. Kalan maçların programı şu şekilde:4 Nisan Perşembe (2.Maçlar)
17.00 Fenerbahçe Opet-Türk Hava Yolları – Burhan Felek Vestel / TRT Spor Yıldız
20.00 VakıfBank-Eczacıbaşı Dynavit – VakıfBank / TRT Spor Yıldız6 Nisan Cumartesi (Olursa-3.Maçlar)
14.00 Fenerbahçe Opet-Türk Hava Yolları – Burhan Felek Vestel / TRT Spor Yıldız
19.30 VakıfBank-Eczacıbaşı Dynavit – VakıfBank / TRT Spor YıldızStatü
İlk maç normal lig etabı sonunda puan cetvelinde alt sırada bulunan takımın sahasında, ikinci maç üst sırada bulunan takımın sahasında oynanır. 2 maçı alan takım finale yükselir. Galibiyetlerin eşitliği durumunda üçüncü müsabaka üst sırada bulunan takımın sahasında oynanır. Maçı kazanan takım finale yükselir. Yenilen takım 3/4.’lük maçı oynar.
İKİ- Ama insanımızda "yarın" diye bir kavram olamadığı için milano ve ligdeki thy maçları ardından adı sanı sanı bilinmedik, tenis ve basketboldan anlayanlar başta olmak üzere adeta bir karalama kampanyası yürütüldü. Gelelim geçiş konusuna; vakıfbank'a kötü haberlerim var, onlar gelecek baharı beklerken bitmeyen bir kış ile karşılaşacaklar. van ryk bizim basketbol benzetmesiyle 3 çeyreklik yarım bir oyuncu, ilk üç çeyrekte 7/6 üçlük atıp kırılma anlarında 6/0 çekenlerden. ilk sette vurdu vurdu, 18'li sayılardan sonra sıfır çekti. yani tipik küçük maçların büyük oyuncusu, yani iyi gün dostu gibi. vakıf onu aldı diye biliyorum, eğer böyleyse seneye 1374 adet vakıf taraftarına kan kusturur. zehra ise buradaki misyonunu bitirmiş, ama duygusal (yani parasal) nedenlerle uzatmaları oynuyor, vücut dilinde sürekli "ya bitse de reklam çekimimize yetişsek" havası var. beline akut kulunç girmiş pasörün ise her maç boyaları dökülüyor, zaten berbat bir sene geçiriyorsun, bari finali zorla... pes...
BİR- Önceden yazdığım bazı yazılarda yazdıklarımın hiç birinden, tek bir tanesinde bile yanılmadığımı görüyorum, hatta ekleyeceklerim var. kübra ve dicle nur bu ligin ilk 4-5 takımı oyuncuları oyuncuları kesinlikle olamazlar, ikisi toplam 1 blok 4 sayı üretebilmişler!!! Önceki maçların çoğuna serum alarak çıkmış Aslı ise tek başına 10 sayı 5 blok ile oynamış. Ancak bir gerçek var, dünyada milli takımlar dahil hiç bir takım, yaş ortalaması sadece ve sadece 21,5 olan Vargas-Fedorovtseva-Ana Christina üçlüsünün yarattığı gücün birazına bile yaklaşabilecek bir güce sahip değil. Vargas çok mecbur kalınırsa manşet bile alabilir, eğer bu yönünü de geliştirse Fenerbahçe'nin rakiplerine önümüzdeki seneler "bari biri sakatlansa" (ki ikisi hala tam olarak sağlıklı değil) seçeneğinden başka bir çare bırakmazlar, üstelik geride Meliha ve Stysiak var ki her ikisini de yok sayamazsınız. toplama hava yolları maçında üçüncü sette Vargas'ın eline top değmeden skor 10-2 oluverdi...
Bu arada TRT spor yıldız açık kaldı bunları yazarken uluslararası jimnastik karşılaşmalarını çok profosyonel ve branşın teknik tanım ve terimleriyle anlatan iki tane sunucu konuğu jimnastik hocası konuşuyor, sunucunun kendisi de bu dile tamamen egemen bir kişi, o da belli ki bu branşın içinden biri. Üç uzman naklen yayında. Böyle yayınları görünce insan daha bir düşünüyor, niye bir tek voleybolda olmuyor bunlar bu kurumda ? Niye bir tek bu branş futbol amigolarına yönelik bir dille ve havayla sunuluyor ? Özel bir nedeni olduğu muhakkak.
Vakıfbank ise bu sezon bir çok maçta bir çok sette böyle çaresiz kalıp teslim oldu. Bugün Zehra da eski Zehra gibiydi ama değişen pek bir şey olmadı. Takımdaki kadroya bakınca Eczacı'dan çok farklı değil tek tek mevkilerdekiler. Her iki takımda da kadroyu derinliğine kullanmama şeklinde bir takıntı var. Mesela şu Alesya Karutasu çok genç yaşta Kamil Söz'ün Yeşilyurt'u ile - bir yanında Derya bir yanında Tuğba ile - Teşvik Kupasını kazandığı sezon çok gelecek vaadeden bir pasör çaprazıydı ama daha sonraki yıllar Vakıf'ın kenar oyuncusu olmak gelişimini köreltti. Bunlar başka takımların maç oyuncuları olsalardı ligimizdeki güçlü takım sayısı artar, lig daha çok lige benzerdi zaten.
Eczacıbaşı rakibini bir av hayvanı gibi yakaladığı zaman çaresiz bırakan "tiger" gibi, ama her zaman değil, çoğu zaman da değil. Bu tarifeyi Conegliano'ya bile uyguladılar, ama iki set. Kendilerine güven eksikliği var, bir de tabii en iyi iki orta oyuncusu sakat değilken daha etkililer. Sorun bunların üçüncüsü kim, dördüncüsü kim, kamuoyuyla antrenör arasında derin bir görüş ayrılığı var o konuda.
Bizimle 12 yıl önce tek şampiyonlar ligi şampiyonluğumuzu, 13 yıl önce ise kulüpler dünya kupası şampiyonluğumuzu yaşayan eski antrenörümüze teşekkürü bir borç bilirim, bizimkiler üçüncü sette 9 sayı arka arkaya alırken bir kez mola almadığı için. 10'lu sayılarda farkı daha da açacak gibi olduk, yine almadı. Uyuyor mu yoksa bir rahatsızlığı mı oldu diye meraklandım vallahi. Set sonunda Kiera Van Ryk kızdı, - ona mı bize mi bilmem - dehşet bakışlarla servisten bizi vurmaya başladı, o ara uyandı mı ne birden, bir challenge istedi maç biterken, ben de sevindim bilinci yerinde diye. Neyse, umarım bir problemi yoktur eski antrenörümüzün. Ama kızlarına üzüldüm açıkçası. Bu bütçeli takımın mesela seyirci kitlesi bile oluşmaz gelecekte de, tıpkı halen oluşmamış olduğu gibi.