Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen Balkan Kupası'nda şampiyon olan siyah-beyazlılar, bu yıl grup maçlarını Üsküp'te oynayacak.
Beşiktaş, grubunda Sırbistan'dan Klek, Bulgaristan'dan Maritca ve Makedonya'dan Forza Volley ile bir üst tura yükselebilmek için mücadele edecek.Dörder takımlı iki grupta düzenlenecek turnuvada, gruplarını ilk iki sırada tamamlayan ekipler, Bosna-Hersek'teki dörtlü finallerde oynamaya hak kazanacak. Kupanın sahibi ise 19-20 Eylül'de Bosna-Hersek'teki maçlar sonunda belli olacak.Beşiktaş'ın grup maçlarının programı şöyle:11 Eylül Cuma:17.00 Beşiktaş-Klek12 Eylül Cumartesi: 17.00 Maritca-Beşiktaş13 Eylül Pazar: 20.00 Forza Volley-Beşiktaş
Beşiktaş, grubunda Sırbistan'dan Klek, Bulgaristan'dan Maritca ve Makedonya'dan Forza Volley ile bir üst tura yükselebilmek için mücadele edecek.Dörder takımlı iki grupta düzenlenecek turnuvada, gruplarını ilk iki sırada tamamlayan ekipler, Bosna-Hersek'teki dörtlü finallerde oynamaya hak kazanacak. Kupanın sahibi ise 19-20 Eylül'de Bosna-Hersek'teki maçlar sonunda belli olacak.Beşiktaş'ın grup maçlarının programı şöyle:11 Eylül Cuma:17.00 Beşiktaş-Klek12 Eylül Cumartesi: 17.00 Maritca-Beşiktaş13 Eylül Pazar: 20.00 Forza Volley-Beşiktaş
baskanın yerınde olsam 12 takımın antrenorunude yabancı yaparım turk antrenor yasagı gelsın.Dunyanın hangı lıgınde 5 tane yabancı antrenor lıglerınde var,sporcu yetıstırmek vızyonsa antrenor yetıstırmek vızyonuna gırmıyormu federasyonun acaba Turk antrenorlerıne ne yatırım yapmılmıskı bugune kadar hayretle ızlıyorum federasyon kulup gıbı calısıyor sadece sportıf basarı ve bu arada ne kuluplerı nede antrenorlerı dusunen bıle yok.bu arada fıvb 1. kademe alan arkadaslarımızı tebrık edıyoruz ama unutulmamalıdırkı fıvb 1.kademe alan bırcok antrenorumuz var ve kımsenın suphesı olmasınkı basarı her zaman turk antrenorlerle saglanmıstır....takımına yatırım yapmayan ted kolejı bıle yabancı antrenor alıyor ne amacla acaba cok merak edıyorum. Keske federasyon yonetıcılere semıner verebılse yada sertıfıka, antrenoru ve sporcuyu secebılıyorsunuz ama yonetıcınızı secme sansınız yok....yapılan ısler guzel ama belırttıgım hususlar dahada onemlı, mıllı takımlara oyuncuları turk antrenorlerı yetıstırıyor ,emegınıze yuregınıze saglık ıyıkı varsınız... avrupa sampıyonasında mıllı takımlarımıza basarılar dılıyorum....sancak alabanda bırazda bu konulara degın lutfen senınde kalemıne saglık...
Eğer bu bir ayıpsa, bir TVF çalışanı da rumuz kullanarak kendi federasyonuna haksızca yapıldığını düşündüğü eleştirilere cevap verse, rumuz kullanarak terbiyesini bozanlardan daha mı çok ayıp etmiş olur? Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları yaşamış bir federasyonun mensuplarına bu kurumu savunmak yakışmayacak da övüyormuş gibi yapıp gizli saklı satır aralarında siz vuracaksınız size yakışacak, birileri sövüp sayacak onlara yakışacak, hatta sizin ifadenizle bu voleybola olan ilginin arttığı anlamına geldiği için hem de çok yakışacak öyle mi? Erol beyi övermiş gibi yapıp aslında hiçbirşey yapmadığını, hepsini devletin parasıyla yaptığını yazmışsınız ya. TVF'nin devlet bütçesinden aldığı her kuruş belli. Bunları alt alta yazsanız, bir de yapılan tesisleri, yılda ortalama üç bin hakeme ödenen parayı, kulüp alt yapılarına aktarılan kaynağı, kulüplere aktarılan sponsor gelirlerini, milli takım kamp, turnuva, malzeme ve federasyon personeli maaşları ile işletilen tesislerin işletme giderlerini alt alta yazsanız, sonra ne bulduğnuzu bizimle paylaşsanız, istifade etsek? Hay sen de çok yaşa Sn. Sancak Alabanda e mi? Son olarak merak edenlere…Hem vallahi, hemde billahi TVF çalışanı değilim. Ve yine son sözüm size Sn. Sancak Alabanda…Çok açılmışsınız kıyıdan, gerçeklerden uzaklaşmışsınız, Türk Voleybolundaki gelişmelerden bihaber olmuşsunuz…Kıyıdan!!!Kıyıdan!!!...İSKELE ALABANDA, İSKELE ALABANDA…
Sayın Sancak Alabanda... FIVB'nin balta girmemiş ormanlarındaki üst düzey voleybol kurslarınızı, transfer çalışmalarınızı ve voleybolu kurtarmayı falan bir tarafa bırakıp rumuzunu küçük harfle yazan bir yorumcuya sayfa sayfa çullandığınıza göre zülfiyare dokunmuş olmalıyım. Pardon. Bu kadar alınacağınızı ve benim üzerimden federasyona diş gıcırdatacağınızı bilseydim o yorumu hiç yapmazdım. Son zamanlarda TVF'yi adam gibi savunan, "Yapmayın, bu kadar da olmaz." diyen ne kadar yorumcu varsa belli bir cepheden hepsine birden "Senin TVF'de çalıştığını biliyoruz." yakıştırması yapılıyordu, iyi olmuş, siz de modaya uymuşsunuz. TVF çalışanı değilim diye yemin etsem başım ağrımaz, ama niye size bu açıklamayı borçlu olayım ki? TVF'de çalışmak, (velev ki) bir çalışan olarak kendi federasyonunu savunmak ayıp mı? Bu kadar iş yapan bir kurumun bir personeli, bu kadar iyi iş yaptıran başkanını, hiç iş yapmayıp car car car konuşanlara karşı savunsa yanlış mı? Rumuz işini bu internet siteleri başlatmış, öyle gidiyor. Siz rumuz kullanmıyor musunuz? Sizin adınız Sancak Alabanda mı?....devamı var.
Ne yani devlet desteği yokmu? Gayret başka gerçekler başka. Kimse Erol başkana gayretsiz demiyor ki. Kimse de Erol başkan gitsin demiyorki? Sancak Alabanda kimse bu işi çok iyi, detaylarıyla bilen biri. Doğruları açıklamak kavga ortamı yaratmakmı?
ilk yazınızda rehber olabileceğinizi takipedilebilecek biri olabileceğinizi düşünmüştüm. ancak ikinci yazınız düşündüğüm kadar engin olmadığınızı, bahsettiğiniz kavga ortamını inceden inceden harlayan bir yaklaşımınız olduğunu ve özellikle mevcut federasyona da yine inceden inceden giydirmeler yaptığınızı (yapıcı bir yaklaşım algılayamadım) göstermiştir. benim yorumum da dahil olmak üzere polemiğe girmeden sadece yorumlardaki bilgi yanlışlarını düzelterek yazabilmenizi ve varsa engin bilgi ve tecrübelerinizi (?) aktarmanızı temenni ederim.
her çalışma grubunun içinde olduğu gibi federasyonun içinde de çalışıp ezilen fakat sesini çıkaramayan bir grup var. bir de bahsettiğiniz yorumcu gibi üstüne vazife olmayacak derecede taklacılar var.diğer ifadeye dilim varmadı. bahsettiğiniz iki antrenör arkadaş mutlaka layık oldukları görevlere geleceklerdir. kulüp veya milli takımlar düzeyinde. sayın başkanın bu göreve gelişi başlangıçta kesinlikle tamamen kendi isteği ile değildir. şöyleki zamanın başkanı Hüsnü Can mali kongrede hesap veremeyince yönetim düşmüş ve o kongrede sorularıyla öne çıkan (polis Akademisi kulübü adına veya yöneticisi olan)Erol Ünal Karabıyık o zamanki kulüpler tarafından başkanlık için sizin tabirinizle arkasından itilerek aday olmuştur. kendisinin bu görev için birlik arayışı olmuş ve tüm kulüplerin onayı ile aday olmuştur. bu görevden dolayı özel işlerinde milyon tl lerce zarar ettiğini iyi biliyorum. salonlar yapılırken (sık sık devlet desteğinden vurgulayarak bahsetmenizi iyi niyetli bulmuyorum, tabiiki bunca yatırım devlet desteği olmadan yapılamazdı.)gecenin ayazında inşaatlara gelen saatlerce buralarda bekleyen sayın başkanın bu konudaki gayretlerinin küçümsenmesi hiç hoş bir yaklaşım değil. kendisi bu görevi bırakacağı tarihi söylemiştir. bırakıp bırakmayacağını göreceğiz. koltuk merakının olmadığını vizyonunda ince hesaplar olmadığını düşünüyorum. her ne kadar personel yönetim tarzını beğenmesem de. devamıvar