Başkan sağolsun davet etmiş, tabi kıramadık kendisini… “ Alanda uçağım hazır, 02.00 de kalkacağız, VIP kapısından girişte buluşalım” dedi…Hiç uyumadık falan neyse atladık gittik. Yol uzun tabii… Özel uçak ta olsa biraz kestirdik tabi yan koltukta. Neyse sabah kahvaltımızı yine uçaktaki aşçıbaşının hazırladığı mantarlı omletle yaptık. Taze sıkılmış portakal suyu bile vardı.. Valla bravo..
Alanda bizi yine karşıladılar… Atladık siyah limo’ya doğru otele… Otel dediysek, küçük bir kasaba.. Girişte sizi gondolla karşılayıp, yapay iç havuzdan odanıza kadar götürüyorlar, ayağınıza kadar her türlü servis var. Üstelik daha girişten itibaren size adınızla hitap ediyorlar.
Hava durumu aynı güzel memleketin havası gibi..23 derece gündüz, gece ise 10, bilemedin 11 gibi. Yalnız nem çok daha düşük, kuru hava iyi geldi İstanbul’dan sonra… Neyse özetle Dünya şampiyonasına davetliyiz. Bir izzeti ikram, bir güzel yolculuk..Geldik işte… (Kimse alınmadı değil mi…? :D)
Derken kısa bir şehir turuna çıktık..Şehir 1972 yılında Kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış. Hokkaido bölgesinin en büyük kenti durumunda. Bir parkı var ki heykelden..Japon asıllı Amerikalı heykeltraş, bahçe tasarımcısı Isamu Noguchi kentin kuzeyindeki bir tepede bu çılgın fikri gerçekleştirmiş. 2005’te açılan 160 hektarlık Moerenuma Parkı’nda çeşme, camdan Louvre benzeri piramit gibi yapılar geniş çim sahalarla, 70 metrelik külah şeklindeki tepeyle uyum içinde.
Artık salondayız
8.000 kişilikmiş, oyun alanı o kadar büyük ki Fusbal maçları bile oynanmaktaymış..Tribünleri ilk 20-30 sıraya kadar ışıklandırmışlar. Zaten de varsa yoksa 300-500 seyirci gelmiş. Ortada çok ilginç bir durum var, çünkü seyircilerin kimin tarafında oldukları ve hangi takıma destek verdikleri belli değil. Her sayıyı alkışlıyorlar- pardon ellerindeki uzun balonlarla çırpıştırıyorlar- Her şeye gülüyorlar. Çook mutlu-mesut insanları ülkesi bu Japonya… (Hala orda mısınız? … okumaya devam..)
Birde dikkatimi çekene bir başka olay var ki, tam benlik. Hani şu telefonlarınızdaki gülen yüz emojisi var ya. O kesin Japon… Ben çözdüm işi. Tıpa tıp aynı baksanıza :=D
Ne diyor acaba?
Salonda “ hakkk ooddaaaa, hudaaa dıaıı, hoookkkk sundaaa…dooooo…!” falan diyerekten, set-sayı-mola- EDS-GDS ( (yani“görevimiz tehlike veya “ veya “ben video James bond”) aralarında çoştukça çoşan bir insan evladı DJ var…Da ne dediğini bir tek ortamdaki vatandaşları anlamakta...Yalnız arada bir “ Şeymaaaa…” “ Erdeeemmm” “Meyrem” (Doğrusu Meryem ama öyle diyor işte) falan gibi bağırıyor bizde ayağa kalkıp etrafa bakıyoruz…:=)
Bir de çaldığı müzikler var ki ben hayatımda hiç birini duymadım desem yeridir. Hayatım diyince de dolu dolu yani, artık siz anlayın… Nerden bulmuşlar bu müzikleri. Asya kıtasının starları mı bunlar acaba..? Bilemedim ki. Amaaa iş taaak EDES-GDS ye gelince yapıştırdılar yine olay yeri inceleme “ Görevimiz tehlike” yi. Yazdık çizdik illallah dedik dinletemedik.
Bu grubu kim çekti?
Kim çektiyse iki elim yakasında bilmiş olsun. Hatta ona yazıklar olsun. İtalya var.. Brezilya var.. Küba var… Yetmezmiş gibi bir de Çin var… Bakın sonda konuşacağımı şimdiden söyleyeyim de kimse darılıp-gücenmesin … Bu grubu 1. Bitiren finali oynar arkadaş.. Bak şuraya yazıyorum…
Sponspor tamamdır
Dünya yüzeyinde bir voleybol takımına, hem de bir milli takıma olabilecek en anlamlı, en değerli, en düşündürücü ve en güzle sponsorluklardan biri BİR HAVAYOLU olması bence..
Nedenini siz anladınız di mi..? Efendim yanıtı duyamadım…?
Haaa anlamayanlar varsa yarın ki yazıda ben onlara anlatacağım, diyelim geçelim…
Maçta ne mi oldu?
Hiiç… Güzel ve kolay bir galibiyet aldık yani. Kadınlarımıza kocaman, yürek dolusu tebrikler… Turnuvayı ciddiye aldıkları her hallerinden belliydi. Set Skorlarına baksanıza 25 - 18/13/15…Sanırsın antrenman maçı yaptık. Kenardaki 2 İtalyan da bizden biri olunca haliyle, dostluk havasında bir galibiyet aldık, özetle… Gelecek maçlara bakacağız ve ağzımızı şimdilik sıkı tutacağız.
Hadi yarın yine görüşürüz.
Hepinize sevgilerimle.
Eski voleybolcu
( NOT: Neyde, nerde çizik varmış, ne demiş anlamadım ama, Cingöz ile Açgöz’ün maceralarını bir ara yazacağım, merak etmeyin…Hem de PEK YAKINDA)