Başlık. Topa verilen eğim, ya da topun gidiş açısı falan anlamında değil. İtalyanca. Birazdan söz konusu edeceğimiz şahsiyetle ilgili bir yorum. Bu kelimenin anlamı muhteremin ana dilinde “yanlış” demek. Arada sırada “abi biz dediklerini anlamıyoruz” diye discuss platformunda yorum ve görüş paylaşan okuyucu, izleyici 3-5 kişiye açıklama yapmak ta lazım yani. Vatikan dilinde “Yanlış“ diyoruz, anladık mı, gençler.. Ok. mi? Devam ediyoruz. Sizlere sevgi duyuyoruz.
Neden mi söz ediyoruz?
Başkentimiz Ankara’da oynanmış bulunan, World Grand Prix (Büyük Dünya Ödüllü) Voleybol Kadınlar maçlarından.
Sr. hangi ülkedir, Br. kimdir?
İlki; eski Yugoslavya’dan koparılmış bir memlekettir. 7,095 milyon nüfusunun üçte biri lisanslı sporcudur. Güzide sporumuzun kadınlar cenahında en son dünya 3. südür. Diğeri ise (sarı, yeşil, mavi formalı) amazonlardan gelen istikrarlı bir dünya şampiyonudur.
(bu kadar açıklamak ta, beni sıktı ya, neyse :-)))
Gelelim konumuza
Ne mi yanlış?
Bana kimse hikaye anlatmasın arkadaş.. Adam Champions League FIVB CEV (şampiyonlar ligi) ni alıyor. O maçlarda, 6 yabancı ( dünya starı olmuş) ile sahaya çıkıp, onların bazılarını, maça göre, kenarda oturtma lüksüne sahip oluyor da, bizim Milli takıma gelince elde mum, fener, ışıldak ne varsa oyuncu arıyor. Nasıl mı oluyor? Çünkü adam tatilden gelip, Nirvanaya (Bknz: Ulaşmak / Google) varmış, kariyerine bir Avrupa şampiyonluğu da eklemiş, “hadi yazın da çalışalım bari” modunda. Instagramdaki sahil fotoları, hala orta oyuncusu eşi ile birlikte durmakta. “Tatil yapmayacak mı adam ?“ diyenlere de yanıt vererek, “ Zamanı mı şimdi ” diyor ve geçiyoruz.
6’lı yı bulamadık !
Kenarda, acaba beni alır mı, ne zaman alır, bana bakmıyor, yok almaz, belki şimdi.. Hadi ben kaçtım, giriyorum kıvamında suratta soru işaretleri ile omuz çeviren kızlarımız var. Bir telaş, bir belirsiz durum yani. Ortalık mahşer günü, hiç alışık olmadıkları bir seyirci tribünde. (son maçta 4.000 kişi civarında) Gözlerde merak. Bu cinsin en önemli özelliği, bize benzemeyen, acaip bir duygusal heyecan. Eee sonra. İki dk. önce girmiş, manşet almış, topa değmiş, karşıdan su çıkartmış (smaç oluyor) kız evladı, taak numarayı almış kenarda. Niye kardeşim? Saha da kim ne yapacak, bilinmiyor ki? Adam kuponu yatırmış TVF’ye.. deniyor. Ya tutarsa..!
Millet aptal oldu
Maç yayınında, yorumculuk yapan, benim başı açık, geçmişte çok sıçrayan, bilekten pas atan takımdaşım, şimdilerde baş antrenör olan, Osman’ım işi çözdü. Çok “ terso” laf etmedi ama ben anladım. “ Beşinci sette hiç oyuna girmemiş oyuncuyu servise aldı” dedi ki, aynen katılıyorum. Ben işin teknik, taktik, 4’tü, 2’ydi falanını bilmem. Düz eski oyuncuyum yani. De birazcık anlarım işi. 18 yılımızı emek verdik yani. İkili pozisyon hatası ile aldığımız maçı verdik, dünya şampiyonuna. Naaber!
Ülke puanı
Kimsenin umurunda mı bilmem ama her memleketin Milli takımının bir maç alış-kaybedişini, benim her daim eleştirdiğim efayvibi ( FIVB; Tamam mı Korhan, olm..) bir kenara yazıyor. Sonra da gelecek yıl sana bir fatura çıkartıyorlar; DÜNYA SIRALAMASI. Ne mi oluyor sonra? Bu puana göre organizasyonlara, turnuvalara dahil ediliyorsun, ya da OUT oluyorsun. Ülkenin itibarı da en önemlisi, hele bu günlerde…
Kızlara helal olsun
Bu kadar kafa, pozisyon, kenar yönetimi, turnuva öncesi oyuncu seçimi, TVF’nin antrenör seçiminde“ bırak, o halleder” tadındaki aymazlığa rağmen, kenarda soru işaretleriyle duran, sahada oynayıp ter akıtan, karşıyı terleten, iyi niyet ve heyecanla elini ayağına dolaştıran “ kızlarımıza” kocaman bir boğuşma ve direnç tebriği gönderiyorum. Siz oynayın; kenardaki İtalyan ilerleyen maçlarda durumu çakar, ruhunu yaşar diye umut ediyorum. Burası TÜRK MİLLİ TAKIMI, “O da bir ara bunu anlar” diyorum.
Anlamazsa da, ana dilinde (Persona non grata; Yine Bknz.: Google ) ile bitiriyorum.
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu