FAİR PLAY bir angolo-sakson terimi. Bugün pek çok kişi Fair Play yerine kendi dillerinde bir kelimenin neden olmadığını soruyor.
Uluslararası Fair Play konseyi bu konuda bir araştırma yaptı. Pek çok ülkenin Televizyon, Radyo, Telefon gibi kelimelerin yanı sıra Fair Playi de kabullendiğini belirledi.
Fair Playi tarif etmek için çok kelime var. Efendilik, mütevazılık, centilmenlik vs. gibi. Amma Fair Playin tarifini ben FAİR PLAY Kitabımda şöyle yaptım. “Tanrının sesini duymak” demektir.
Yaşayan bir olayda o sesi, vicdanının sesini duyabilirsen davranışın Fair Playe uygun olur. Fair Play yalnız spor yaşamında var olmaz Fair Play bir yaşam tarzıdır. Spor Toplumsal Fair Playin içinde bir bölümdür. Fair Play Türkün Anadolu’nun ruhunda vardır. Kırkpınar’da galip gelen mağlubun elini öper, Çanakkale de Mehmetçik kendi ülkesine saldıran, ona ateş eden düşmanına su vermiş, yaralanınca onu sırtında taşımıştı. Anadolu halkı. “Komşun aç ise sen tok yatma” der…
OIC diye anılan Uluslararası Olimpiyat komitesi 1900’ların sonuna doğru tüm üye ülkelerin bir Fair Play Komisyonu kurmalarını istedi. Sonra CIFP diye anılan Ulusla arası Fair Play Konseyi kuruldu. İçlerinde Türkiye’nin de bulunduğu Avrupalı ülkeler 1994 de EFPM diye anılan Avrupa Fair Play Birliğini kurdular. İlk ve 19uncu kongrelerini de EFPM Türkiye de yaptı. Fair Play kuruluşları ödüller vererek, örnekler göstererek, yayınlar yaparak Fair Playi tanıtma görevini yerine getirmeğe çalışıyor. Türkiye Fair Play Komisyonu Avrupa’daki en faal ve en verimli kuruluşlardan birisidir... Her yıl verdiği Toplumsal ve Sportif Fair Play ödüllerinin yanı sıra 10 yıldır. Dünya Fair Play Karikatür yarışması düzenlemektir. Bu yıl başlattığı proje Türkiye’deki üniversiteleri ziyaret eden FAİR PLAY KERVANI’dır. Kervan özellikle Üniversitelerin Spor Fakültelerinde ve BESYO’larda konferanslarla, sergilerle Fair Playi anlatmaktadır. Fair Playin Dünya ve Avrupa Ödülleri sıralamasında da Türkiye en fazla ödül alan ülkeler arasında olmanın gururunu yaşamaktadır.