Sonraki satırlarda lafı uzatmadan ve de bazı gözlere sürme çekmeden önce ne diyeceğimizi baştan söyleyelim de sonra millet ne diyeceğimizi iyice bir anlasın;
Türkiye Cumhuriyetinin 99. Yılında başta Ulu önderimiz, ebedi baş komutanımız, yüzyılın lideri ve de gelecek yüzyılların tek önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bize bu laik, devleti ve rejimi hediye eden tüm kurucu babalarımıza saygıyla, sevgiyle, rahmetle ve minnetle.
Bizim güzide sporumuzun bu haftadaki maçlarında gelince de şöyle bir bakalım mı.?
Hadi bakalım
Birinin kuruluşu 1905 ve diğerinin ise 1907. Sizin anlayacağınız 2’side Cumhuriyetten eski. Galatasary ve Fenerbahçe’den bahsediyoruz. Gerçi her ikisinin de adının sonunda HDI sigorta var ama olsun.HDI sigorta da yabancı sayılmaz, artık bizden biri gibi. O da 1903 te kurulmuş. Yani onlarda Cumhuriyetten eski. Üstelik te HDI-Gerling International Holding AG. olarak Almanya'nın 3. büyük sigorta grubu olan ve dünyanın 150 ülkesinde hizmet veren Talanx AG bünyesinde yer alıyorlar. Kısaca 82. Vilayetimiz gibi olan Almanya kökenliler.
Maçın oynandığı mabedimizin adı da yine Cumhuriyet haftasına yakışır. Burhan Felek. (Doğumu 11 Mayıs 1889, İstanbul – Vefatı 4 Kasım 1982, İstanbul), Türk gazeteci, spor adamı ve yazar.) Ünvanı da Şeyhü'l-muharririn. Yani “ Yazarlığın zirvesinde bulunan, yazarların üstadı. Bilge yazar”
Edgar
Bu kadar girizgahtan sonra da önce ilk derbiye değinirsek.. Edgar diye bir adam almışlar. 2.12 boyunda, manşet alıyor, dublaj yapıyor, herhalde ort. 3.40’tan falan top vuruyor. Bloklar da yerinde, bir de rakip liboroyu şişleyince karşı sahaya geçip elinden tutup kaldırıyor, yanağından öpüyor. Daha ne olsun ki. Kim bulmuş, nerden bulmuş (Japonya’dan, biliyoruz da heyecan olsun diye böye yazıyoruz) valla helal olsun..Bu sene bu takıma çok işler çevirtir. Diğer oyuncular darılıp, gücenmesin.. Benim meslekten adaş kardeş kaptan da iyi oynadı.. Çok sıçramacı Burak adam da.
Özetle karşı taraftaki Arjantinli, gözlüklerini havluyla silip durdu. Acaba yanlış mı görüyorum diye..? Onu soktu olmadı, bunun yerini değiştirdi nafile..
Maç gitti işte.
Her sette önde giden çubuklular parçalılara kaybettiler. Nedim abiden sonra büyyüük sorumluluk alan Umut kardeş te maçtan sonra pek sevindi. Aldı çocuğunu kucağına ekrana çıkıp demeç verdi. Bir bravo da her zaman takdir ettiğim UltraAslan’a. Kenardaki Kuvay-ı Milliye kalpaklı Mustafa Kemal afişi size çoook yakışıyor aslanlar. Helal olsun size..
Spor Toto
Şampiyonlar kupasına gelince , önce şunu söyleyelim 29 Ekim de maçın oynanması çoook güzeldi.
Dopdolu tribünlerden, sahadaki coşkudan, Koç Ali beyin tribünde yer almasından (Hoşgelmişler ola) ve de muhteşem bir Opet fullemesi Fenerbahçe’den bahsetmek lazım. Vakıfbank’ın GiGu ile beraber, aynı bizim gibi sahada seyrettiği maçta ki net skor, öyle kolay iş değil yani..
GiGu diyorum ki bundan sonra sempati notu tarafımdan durağandan, negatife düşürüldüğünden böyle anılacaktır. Milli takımdaki umursamazlıktan ötürü Milli Damat lafı da artık hükümsüzdür. Neyse, GiGu gibi takım da formsuzdu yani. Dünya starı Egonu da..” dur yaaa biz nereye geldik yauu..” demiş midir.? Bilmem, Menejerine sorun. İlk maçta şookkkk yani..
Anlı şanlı Fenerbahçe’ye gelince, 15 gün sonra başlayacak Şampiyonlar Final4 ‘unda neden olamadıkları ve ülkemizi temsilden neden yoksun bırakıldıkları konusunda çook taş baş yaracak gibi, şimdiden biline. Öyle iyi bir kadro var ki Fenerbahçe de, yedekleri koysan, ilk 6 garanti yani. Kocaman alkışşşşş ve de sezonun ilk kupasını özellikle CUMHURİYET BAYRAMINDA ALDIKLARI içinde ayrıca anlamlı sevgilerrrr ve de çook tebrikler.
Lafın burada kesilmesi iyidir. Ama
ÖMÜR BOYU SÜRMESİNİ DİLEDİĞİM SÖZLERİ DE YAZMAK GEREKTİR..
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
Not: Camlara bayrakları astınız di mi..?