Şimdi size 2 adet derbiden söz edeceğim. 2 si de memleketin Erkekler liginin ilk yarısının son hafta maçları. Yarın bunlara tatil başlıyor sizin anlayacağınız. Epeydir hemcinsimizin maçlarını seyretmemiştim. Evdeyiz, hafif de nezleyiz zaten, geçtik ekran başına, izledik..
İNGbank değil, Belediye olanı ile İ.B.B. arasında oynanan belediye derbisinde ortam tam benim aradığım gibiydi yani. Neden mi? EGS-GDS sistemi sahada yoktu. Maçın spikeri (bizim bildiğimiz smaçör değil, yanlış anlaşılmasın, sunucusu) dedi ki; “ Bu salonda diğer branşların da maçları oynandığı içinburaya o sistem kurulamıyor..” İyi ki de kurulamıyor, bence.. Baktım sahadaki herkes birbirine, hakeme, kenari yönetimlere yardımcı oluyor.. “ Benden hocam... Evet değdimmm.. İçerde, içerde..” şeklinde diyaloglarla FAIR-PLAY örneklerini sergiliyorlar. Baş hakem dahil, sahadaki 6 hakemin de yüzünde gülücükler, mutlu mesut bir maç yönetimi yani.. İşte böyle kardeşim, işte böyle..
Bizim zamanımızı hatırladım. Aynen durum buydu. 1 sayı için birbirimizin ve de hakemlerin kalbini kırmazdık yani. Tabi bir sayıyı almak, bizim eski voleybolda 2-3 dakka falan sürüyordu ama olsun. Nasılsa servis bize gelir, işi çeviririz diye de düşünmüyor değildik yani. Yalan yok. Şimdi ise 1 saniyede oluyor bu işler. O yüzden de bu yalan makinasının çenesinden kurtulamıyoruz.
Çikletli pasör
Çeneden açmışken, INGBLD’de bizim eski mesleğimizi icra eden, bizden kısa ama olsun, belden faik li, bol tek bloklu pas atan bir kardeşimiz var. Ama bu gencin sakız çiğneme derdi var ki, çok fena. Ağzını aça aça, sağa sola hava yapıyor falan. Ekranda ağzına kaç kere zum yapıp yakaladılar, tabi haberi yok. Canlı yayında olması da cabası. Sakızının bir markası görünmedi, o kadar yani. Bir de bir uyarım olacak. Mazazallah gırtlak borusuna yapışır kalırsa o çiklet, sahada birilerinin onu çıkartmak için suni teneffüs yapmaları gerekebilir ki. O daha da ciddi bir durumda bırakabilir kendisini. Benden söylemesi.
Diyerek geçiyoruz ve tribünlere kamera diğer bir zum yaptığında eski bir kardeşimizi görüyoruz. “Aaa bizim Faruk, Eczacılı Faruk yahu...” Mavi gözlü, yakışıklı kardeşimiz 225 kere milli olup ta gidip protokol tribününde oturmamış, almış eşi dostu yanına taraftarın arasında maç seyretmekte. Bu kadar da mütevazidir yani. Selamlar, sevgiler kardeşim.
Maç ve set sonunu oynayamayan İNGBLD maçı verdi tabi. Neyse Zoroğlu’nun işi biraz zor gibi geldi bana ama arada toparlanır, Avrupa’da da daha iyi maçlar oynarlar diye umut ediyorum. Gazmen’den başlayarak, tribündeki hanım kızlarımızın ince sesli tezahüratına kadar, bu değerli dünya mobilya başkentinin takımının, güzide sporumuza verdiği katkıları ve neşeyi devam ettirmelerini diliyorum. İBB’ye de söylenecek şu var. Valla iyi yırttınız diyorum. Bu kadar basit hata yapmasalardı, akşam evi zor bulurdunuz yani. :-))
Harlemli pasör
Geldik asıl derbiye. Dedim ya epeydir hemcinsimizi seyretmedim diye. Bu gözler bunu da gördü ya artık gam yemem. Halkbank’ın siyahi pasöründen bahsediyorum..Nerden bulmuşlar bilmem? Bu adamı bu takıma ve ülkenin ligine kazandıranları tebrik ederim. Şaşkın şaşkın bakışlar, bir tarz hareketler, kenara koşup benchle çak beşli yapmalar, dublajda yere düşen topa, el hareketi ile vurduğu yeri gösterip, ağız, göz bükmeler falan, adam tam bir Showmen yani.
Böyle dediğime bakmayın siz, bunlar işin gırgırı. Elbetteki bizim uzun süredir görmeye alışmadığımız bir oyuncu tipinin mühim bir temsilcisi bu kardeş. Blok tutunca istatistikçilere dönüp ve de elini göğsüne vurup “ bana yaazzz, banaa..” tarzı hareketler çekiyor. 6 numaradan asansörü dışarıya vuran oyuncuya “ yapmaaa be abiii. Bak boşsun...” gibisinden jest ve mimikler yapıyor. Tam benim kafa adam yani. Çoook ta iyi oyuncu. Saydım ilk sette 6 sayıyla smaçör tayfasından daha çok sayı yaptı. Hal böyle olunca da T:C:Ziraat Bankası’nın şimdilik tabelasını indirdi.
Promosyonlu maç
Salon seyircisini desteklemek ve ilgiyi arttırmak için yapılan ödül, hediye ve çekiliş düşüncesini çok beğendim. 20 yıldan beri dünya salonlarında yapılan bu güzel pazarlama çalışmasını ülkemize kazandırdıkları için Ziraat Bankası Spor kulübünü tebrik ve takdir ettim. Salonu da ayrıca bir NBA ortamında bayrak ve afişlerle süsledikleri için beğeni ile takip ettim. Yanlız birşey soracağım. Tribünün o iki kenarındaki kocaman formaları giyen birisi var mı merak ettim. Birde onların size’ı kaç acaba..
Bankalara bravo
Güzel bir derbi seyrettirdiler. Halkbank, Ziraat'in namağlup ünvanına son verdi. Ziraat buna rağmen ilk yarıyı lider bitirdi. Yazının başlığını hatırlatarak, “ bunlar ne oynuyorsa siz de bunu oynayın..bu atmosfer ve bu kalite kadınlara da kapak..” ( pardon, örnek ) olsun “ diyerek bitiriyorum.
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu