Yazıma Türkiye Şampiyonu olan VakıfBank ile başlayalım. Yaklaşık 6 milyon Euro harcaması olan VakıfBank'ta Amerikalı Hill'in final maçlarındaki süper performansı ile Sırp orta oyuncuları Rasic'in blokta inanılmaz başarısı, şampiyonluk yolunda çok etkili oldu. Ayrıca Gözde ve Naz'ın her zamanki oyunlarını tekrar etmesi ile libero Gizem'in bir tık daha kendini yukarıya çıkararak katkısını arttırması göze çarptı. Türk orta oyuncu Kübra'nın ise vasat seviyede olduğunu düşünmekteyim. Şampiyonluk yolundaki başarının diğer etkenleri ise takımın çok istekli olmasıydı. Bloktaki inanılmaz yükseklik, karşıdaki rakiplerinin hücüm gücünü yok etti. Bunun yanında çok etkili servis atmaları final maçlarında takımı başarılı yaparken, VakıfBank koçu Guidetti'nin taktik olarak daha üst düzeyde yarıştığını gözlemledik. VakıfBank için son olarak şunu söyleyeblirim. Yapılan yanlış transferlerinde düzeltilmesinin yapılmaya başladığını görüyoruz. (Shelia ve Anne)
Fenerbahçe'ye bakacak olursak, her zamanki gibi Koreli oyuncu Kim'in şampiyonluk maçlarında kilitlendiğini, oyunu açacak pozisyonda olan Mihajlovic'in de sürekli oyuncu değişimine mağruz kalarak kenara alınmasıyla, takımın hücum gücüne çok büyük sekte vurulduğunu gördük. Polonyalı pasör Skorupa'nın beklentilerin çok altında kaldığı ve yaklaşık 5,5 milyon Euro'luk yatırımın karşılığının verilemediği, yanlış antrenör seçimi ve oyuncu tercihleri olduğu açıkça gözüktü. Türk oyunculardan final etaplarında sadece Eda'nın dışında iyi oynadı diyebileceğim bir oyuncu görüntüsü çizilmedi. Hali hazırda aldığımız duyumlara göre, takımın antrenörü Abondanza ile 2 yıllık daha anlaşma yapıldığı haberleri geliyor. Bu durumu ben dahil hiçbir Allah'ın kulu anlamamaktadır. Tekrar oyunculara bakacak olursak, İtalyan smaçör Bosetti'nin artık final maçlarında zayıf nokta olduğunu her antrenör keşfedip oradan oynamıştır. Sonuç olarak final etaplarında Fenerbahçe'de en beğendiğim iki oyuncu Eda ve Mihajlovic olmuştur. Liberoların ise çok kötü performans sergilediği görülmüştür.
Eczacıbaşı VitrA ise yaklaşık 9 milyon Euro'luk bütçeleri ile tam bir fiyaskodur. Bir yıl önceki Dünya Şampiyonluğu'nun havasını hala yaşayan takım ve antrenör için bu 3.'lük inanılmaz başarısızlıktır. Dünya Şampiyonu olan takımın havasından yeller esmektedir. Bunun hesabı kime sorulacaktır? Ayrıca aynı başarısız oyuncular ile yeni sezon için devam edildiğini basın açıklamalarından da görmekteyiz. Takıma transfer yapılırken anlayamadığımız, ihtiyaç olan bölgelere neden iyi oyuncu alınmadığıdır. Mesela iyi bir Türk pasörün alınması gerekir. (Türkiye Ligi için) Ayrıca liberoların yetersiz olduğu gözükmektedir, şimdi yeni aldıkları libero eldekilerden daha mı iyidir? Eczacıbaşı yıllardır voleybol fabrikası olarak bilinmektedir. Fakat o fabrika artık yeterli ürün verememektedir. Artık iş paranın gücüne dönmüştür.
Final etaplarını 4. sırada tamamlayan Galatasaray'a bakacak olursak, yaklaşık 1,5 milyon Euro bütçesi ile en düşük yatırımı yapan takımı kutlayıp, bir anlamda da eleştirmemiz gerekmektedir. Eleşririm ise yabancı oyunculardan Belçikalı Leys'e ve Jackson'a olacak. Leys yerine bir level daha iyi oyuncunun alınmış olması ve orta oyuncu Jackson'nın yerinde daha iyi bir blokçunun alınmış olması, belkide takımı finallere ortak yapabilirdi. Maçlara baktığımızda gördüğüm bir önemli nokta da, kadro yer alan fakat yıllardır yedek oyuncu olarak izlediğimiz Güldeniz'in, gerçekten iyi bir yedek oyuncu olduğudur. Centoni, Galatasaray'da en başarılı oyuncu olduğunu düşünmeme rağmen, yine de eski performansından uzaktı. Galatasaray'da bir diğer nokta ise finellerdeki tek Türk antrenör Ataman Hoca'nın, elindeki bütçe ile gençlere ağırlık verdiği kadrosuyla, Federasyon ve hakemler de dahil rakiplerinin dışında da verdiği savaştır. Bence finallerin en başarılı antrenörüdür. Bundan sonra Galatasaray Kulübü'nün, bir üst seviye daha yukarıya oynayacak takımı Ataman Hoca'ya rahatlıkla emanet etmelidir.
Son olarak farklı bir konuya değinmek istiyorum. Türkiye'deki Finaller'in dışında, İtalya'daki Avrupa Şampiyonası Finali'nde kendisinde 5'te 1 bütçeye sahip olan Pomi'ye kaybeden VakıfBank'ın bu mağlubiyetinin nedenleri araştırılmalıdır diye düşünüyorum. İtalyan takımında emekli oyuncuların ne kadar başarılı olduğunu da gördük. Bu kadar başarılı bir antrenör olan Guidetti'nin, yüzde yüz galip geleceği bir maçta, kendi ülkesinde olmasından dolayı final maçında, bir finale yakışmayacak coaching göstermesini voleybol severler anlayamamıştır.