Fenerbahçe kongre üyesi, voleybol aşığı, özellikle Sarı Melekler’in sevdalısı olan bir arkadaşım; kendi salonlarındaki dörtlü finalde neden olmadıklarını, ligde şampiyonluğu nasıl kaybettiklerini sordu.
Sorularla yanıt vermeyi tercih ettim:
Takımın kilit tüm yabancıları, neden Arina Fedorovtseva’nın annesinin de ortağı olduğu aynı menajerlik şirketinin oyuncuları?
Birinci sınıf oyunculara sahip bir takıma, aynı menajerlik şirketi ile çalışan ikinci sınıf antrenör neden getirildi?
Kadro planlaması yapılırken manşet alma, servis karşılama, hücum yüzdesi gibi oyuncu özellikleri, yerli-yabancı kriteri dikkate alınıyor mu?
Çok para harcamak, kupa kazanmak anlamına gelir mi?
Toplam bütçesi Vargas’ın maaşı kadar olan Galatasaray’a yenildikten sonra, oyuncularla soyunma odasında konuşmak yerine sahanın ortasında fırça atan yönetici hangi kulüpte var?
Tüm yabancılarının maliyeti Vargas’ın maaşı kadar olan VakıfBank’a setlerde 4-0 öndeyken elenmek, koca sezonu iyi oynamadan geçirmek kimin suçu?
Dünyanın en güçlü takımlarından birinin, 2014’ten beri; tam 11 yıldır neden hiçbir uluslararası kupa finalinde olmadığını sorgulayan var mı?
Melissa Vargas’taki gözle görülür fiziksel düşüş neden önlenemedi?
ALTYAPILARDA TORPİL VAR MI?
Basketbol, altyapılardaki torpil iddialarıyla çalkalanıyor. Dibe vuran branş için bu, yeni bir şey değil ki...
Camia, tüm branşlarda olduğu gibi, dibe vuran basketbolda da altyapıda yıllardır yaşanan rezillikleri iyi biliyor. Ama herkes üç maymunu oynuyor: Aaa, öyle miymiş gerçekten; araştırılsın! Hadi canım!
Koskoca federasyonun işi gücü yok bununla mı uğraşsın; altyapı hocalarının kaç liraya çalıştığıyla mı uğraşsın; oğlunu LeBron James zanneden çok bilmiş, paralı anne babaların kaprisiyle mi uğraşsın!
Boşuna demiyoruz: Kafaları ve sistemi topyekûn değiştirmeden basketbolu kurtaramazsınız!
BASKETBOL YAPBOZ MERKEZİ
26 Ocak tarihli yazımda, Basketbol Gelişim Merkezi (BGM) ile ilgili sıkıntıları sıralamıştım. Küçük soyunma odalarına, koridorlara bu saatten sonra fiziki müdahale zaten imkansız.
Skor tabelası işi ise komediye dönüştü. Pota arkasındaki skor tabelası, ortadaki dört ekranlı ana tabela yüzünden kimse gör(e)meyince, çapraza geçti. Bu kez o bölümdeki tribünler sahayı göremeyince tabela eski yerine taşındı!
Açılmasının üzerinden birkaç ay geçmeden gelişim merkezini yapboza çevirdiler. Bravo her şeyi baştan düşünenlere!
KORTLARDAN MASALLAR
Türk tenisini, eline raket almamış bir hanımefendi başkan olarak yönetiyor. Bir yıl olmadı göreve geleli, ilk firesini verdi.
Bu branşın kilometre taşlarından İpek Şenoğlu “Liyakat” diyerek bıraktı; teknik kuruldaki görevini. Şaşırdık mı? 15-20 bin dolar ödüllü otel turnuvalarını ‘organizasyon başarısı’ diye yutturmaya çalışan camia, Türkiye’de tenisi geliştirmek için değil kendi kendini, eşini dostunu tatmin etmek için varlığını sürdürüyor!