Maç başlamadan önce şöyle bir muhabbet var. “ Murat senin ayağın uğurlu geliyor… Bakü’de de sen gelince kazanmaya başlamıştık..” falan. Ne alakası var, kim kime uğurlu geliyor, anlamadık yani derken maç başladı. Neyse spiker kardeşimiz sarı kırmızı takımın sağlı sollu atakları diye anlatırken, ben içerden dinliyorum anlatımı, geldik ekran başına oturduk. Aaaa sahada sarı kırmızılı bir takım yok kii..!
GS morarmış
Ben hep söylüyorum bu formaları değiştirin, bu renkler olmamış, takım tavada patlıcan gibi sahada zıp zıp zıplıyor diye, tabii kim bizim sözümüzü dinleyecek ki? Yau kardeşim ne oldu sizin asil renklerinize? Hani şöyle güzel bir sarı ve de bayrak rengi kırmızısı vardı bu takımın ne oldu?
Bu arada maçla ilgili olarak, Güneyli aileden erkek olanınkinin neden başında saç yoksunluğu yaşandığı da böylece belli oldu. Bir daha kendisine tek laf etmem, bundan sonra. Ailece sabırlar diler, bu sporun 2. pasının adının “manşet “olduğunu da tüm takıma ve de camiaya hatırlatırım. Onu almadan oyun kurulamıyor biliyorsunuz değil mi?
Kalk kalk hoca geldi
Sahada oyuncuların ara sıra göz göze gelip şirinlikler yaptığı bir kadın hakemimiz var. Kısa saçlı bir hanımefendi. Öyle itibarlı ve değerli bir meslek sahibi ki, adı okunduğunda ayağa kalkıp önünü ilikleyeceksin, yani. Kendisi Doç. Dr. Nurper Özbar, aynı zamanda da Düzce Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi bölüm başkanı ve FIVB lisanslı hakemimiz. Başka spor dallarında bu kadar kariyerli hakemlerimiz var mı bilmem ama güzide sporumuz ile bir kez daha gurur duydum.
Aslanım kaplanım
Bizim devrimizde Lacivert beyaz olan kulüp renkleri, hemcinsimizin dalını kapattıktan sonra turuncu beyaza dönen Eczacıbaşı adının sonuna eklenen Vitra ile de “ taş gibi “ takım olduğunu bir kez daha kanıtladı. Pasörünün bir ara her topu tek bloğa bıraktığını da görmüş biri olarak diyorum ki pastacı Motta yine yaptı yapacağını. Onu al, bunu kenara çek, şu girdi bu çıktı derken karşı tarafa yine aile faciası yaşattı. Bir de sizi bilmem ama ben hep peluş Tiger’ı aradım, ama bulamadım. Bu takımın maskotunu Ankara’ya götürmeyenleri de ayrıca kınıyorum. Ne var yani. Bir boğaz fazla olsun. Bak tribünde mülteci çocuklar da vardı. Onlara armağan edilen bu unutulmaz günü, daha da benzersiz yapardı bence.
EDS-GDS vakit çalıyor
Üşenmedik, kronometre tuttuk, ( biz de sakat çok :-D) set süresi ortalama 25 dk. Yok ona değdi, değmedi, içeriydi, dışarıydı itiraz babam itiraz. Toplam her sette 3 dakika. Özetle sizin anlayacağınız, her türlü bela bir sistem. Bir de ekranda şöyle bir görüntü oluşuyor ki o en fenası. Voleybolu hiç bilmeyen 3-5 kanka oturmuş seyrederlerken kendi aralarında şu tip geyikler dönüyor..” Kime bakıyor olm. bunlar.? ” “ - Valla ne biliyim havada bir şey uçuyor galiba…! “ “ -Yok be abicim, yukarı tribünde olay varmış…” “ Hadi canım, kim başlatmış?” “ Göstermiyor tabi kamera, ondan..” “ Eee bunlar hala oraya bakıyorlar..? “ “ Maç yarım kaldı galiba…”
Olayı bilmeyenlere anlatın bakiim de göreyim sizi.
FB’nin formaları güzel olmuş
Arada sırada bizi dinleyenler de varmış galiba. Bak ne güzel formayla çıktı işte FeneRbahçe. Omuz üstleri daha geniş, renkler tam kıvamında. Budur işte. Modacılarını tebrik ederim :=) Ama bir şeyi de unutmuşlardı, onu da söyleyeyim. Eşofmanların arkasında, önünde ben hiç FeneRbahçe yazısı, amblemi görmedim. Yanlış mı gördüm acaba, ya da ekrandan görünmedi mi anlamadım.?
Milli damat yeni huy edinmiş
İki de bir de sahaya yumruk gösteriyor. Maçın heyecanından mıdır, nedir, ya da kenariler fazla mı gaz veriyorlar anlamadım. Böyle bir yumruk havaya yapıyor ki tam jeneriklik. Ya da hanımım nerde diye evham falan mı yaptı anlamadım. Öyle ya Bahar hanım kardeşimizi sahada göremedik. Yoksa VB maçlarında oynayamaz, aile içinde ayıp oluyor falan diye kontratına madde mi eklediler, bilemedik.
Reklam arası
Yayın aralarında baktım. Ne Eczacıbaşı’nın ve Vitra’nın, ne telefoncu markanın, ne de diğer Voleybola destek veren kurum ve kuruluşların reklamı ekrana gelmedi. Ne oldu diye de hayıflandım. Acaba Kupa Voley denilen maçların, Avrupa’da bir ülkede oynandığını mı sandılar bilmem. Adında Türkiye olmayınca önemsemediler mi acaba? (N’abeer federaller..)
Şimdilik bu kadar gevezelik yeter. Hadi iyi akşamlar. Yarın görüşürüz.
Hepiniz sevgilerimle
Eski Voleybolcu