Yine bir akşamüstü 3-5 kanka oturmuş laflıyoruz. Önce çaylamaca, daha sonra milli içeceklere geçeceğiz. :-)) Nerede mi? Birazdan anlatacağım. Derken birisi dedi ki “ Ne olacak bu takımın hali?.” Tabii hiç kimse hangi takım falan diye sormadı yani. Hepimiz biliyoruz da, açık etmiyoruz. “Bence adını değiştirelim” diye atladı kaptan. Haydaaa! Olur mu şimdi dedik. Koskoca memleketin takımı sahaya göğsünde bir dünya markası ile çıkıyor. “Sponsorluğunu iptal mi edelim yani, zaten zor buldular. Kaldı ki artık tüm takımların memleketlerin adı sırtlarında ufacık yazıyor yani” diye geçiştirdik.
“ Yok yahu onu demedim” diye üsteledi..Eee ne yani dedik. “ Hani genelde takımın adının önündeki tanımlama var ya onu dedim. Bilemeyen, anlamayanlar 35’lik mi 70’lik mi olsun diye soruyor. Bir de subliminal reklam iddiası var ki sormayın o daha fena..” diye yanıtı yapıştırdı. (Subliminal=gizli reklam). Şaşırdık yani..
Neyse, böyle bir ortamdayız . Herkes fikirlerini paylaşıyor, kiminle “ bırak allasen”, kiminle de “ bak bu olur işte” kıvamında tartışıp duruyoruz. İşli-dişli, işsiz-dilsiz bilumum camia tayfası da ufak ufak ortama, whattsup’tan filan yazıp akmaya başladılar. Olduk mu bir sürü kafa. Sanırsın Voleybol zirvesindeyiz. Zırvalamalar da olmuyor değil ancak, o görüşler genelde azınlıkta.
Mesela kalkıp biri şunu söylüyor.” Sakata getirdiler takımı...” “ Yok cnm. Ne alakası var” diyoruz. “Aslan gibi kadro kurdular. 3 tane fizyo terapist vardı takımda. Kamp boyunca boyuna, enine tedavi. Kulüp takımlarına hazırladılar oyuncuları, fena mı?” Her şerde de bir hayır vardır işte.
Bir ara değerli bir abimiz kalkıp geldi. Herkes ayağa kalktı tabii. Bayram günü hal hatır sordu, el öptük. Nede olsa hepimizin kariyerinde emeği var. Dedi ki “ Nerden çıkıyor bu yabancı işi? Takımı yönetecek bu milletin evladı yok mu yani? Üstelik molalarda yok bilmem ingilizce, antremanlarda işaret dilince, ne anlıyoruz ki bundan? Fırçayı bile basamıyor kenardaki, gözü hep yardımcıda -sen söyle, sen söyle- diyor. Olmaz ki” Kendisinden zamanında sıkı fırçalar yediğimizi hatırladık bir anda (bazılarını burada yazmak ayıp olur)..Ortam bir susu pus oldu anında.
Doğru abi ya.. Bu memlekette ne hocalar var da, biz mi bilmiyoruz? Bazıları zaten an itibariyle aramızda, bak tam karşımızda, oturuyoruz..
Yine kalabalığın arasından bir ses geldi aniden..” Bizim zamanımızda, yani hepimizin beyler, Muhafız gücü vardı ya. Hani hepimiz askere gidince oynardık. Milli takımdı , milli takımm. Yalan mı? Bak şimdi bu da doğru. “Sisli bir nisan sabahı kafayı skin head kestirip, Ankara’da antrenmana çıkmıştık, hiç unutmam. 12 kişinin 9’u milli oyuncuydu. O sene de şampiyon olmuştuk..” Daha ne olsun. Takım 3 numara saçlı ama hazır mı hazırdı yani.. Şimdi bu kulüp kaldı mı, askere gidenler var mı, kaç ay giderler gibi sorular aklımıza takıldı tabi. Devir değişti işte.
“ Yahu kardeşim laf atmayın, şimdi ki çocuklar liselerden yetişiyorlar. Bak yavaş yavaş gelmeye başladılar. Daha iyi olacağız, merak etmeyin” diyen arkadaşa genel de herkes “ acaba olur mu ?” “ üniversitede ne olacak “ gibi sorularla şüpheyle bakarken, pat araya başka bir laf daha girdi.
Birisi “ Basketbola kaptırıyoruz abicim..” dedi. Ve şöyle devam etti. “ devir ekonomi devri kardeşim orda daha çok para var. 2 metre adam futbol oynayacak değil ya..!” Bak Şimdi konu daha derin bir hale geldi. Kısa atışmalar da yaşandı doğal olarak. “ yok yahu ne alakası var”.. “ Doğru kardeşim ana babayı bilinçlendirmek lazım “ gibilerden. Neyse hararet yine söndürüldü.
Muhabbet muhalefet, böyle sürdü gitti işte.
Artık açıklayalım. Olayın geçtiği yer Kadıköy çarşı içi kısmen dünya, esasen Türk Voleybolunu yaşatma, geliştirme, iyileştirme ve kurtarma platformu’ dur. Yanlış anlaşılmasın ben sözcüsü filan değilim. Sadece ortam bilgilerini sızdırdım.
Federasyondan eski takımdaşlarımıza çağrımızdır. Gelin arada sırada misafir olun. Ben de orada olacağım ama siz tabi kimmiş anlamayacaksınız, olsun. Bin akıldan bir akıllık birşeyler illaki çıkar. Bu takımın ve cinsin durumu gittikçe kötüye gidiyor, aman diyim, kendinize dikkat edin.
Gelecek sezonlara bakacağız diyor, bu ortamda A MİLLİ ERKEK VOLEYBOL TAKIMIZ ile ilgili ağır konuşmanın ve moral bozmanın faydasının olmadığına inanıyor, bayramızını kutlarken, bayramlık ağzımızı daha fazla açmadan bitiriyorum.
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
(Not: Bu ” jenerasyon yakalayamadık” lafını da pek seviyorum yani. Kimi yakalayacaksın kardeşim. Yetiştiremedik desenize şuna..)