2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreninde hayal kırıklığı yaşadım. En büyük katılımımızı sağladığımız bu oyunların başlangıcında bayrağımızın, estetik güzelliği en yüksek olan Ay-yıldızlı bayrağımızın (bu konuda yanıldığımı söyleyecek biri çıkarsa kesinlikle kabul etmiyorum) dalgalandığını seyredemedik. Yaklaşık 200 civarında ülke katılımının olduğu törende bayrakları taşıyan sporcular, milyarlarca televizyon seyircisine bayraklarını sallayıp dalgalandırarak gösterdiler. Bizim bayrağımız ise, ekranların gösterdiği saniyelerde sopasına sarılı vaziyette geçti gitti. Ekranlarda görünmediği zamanlarda bu eksiklik giderildi mi, bilemiyorum. Al bayrağımızı sadece sporcularımızın ellerinde salladıkları küçük bayraklar kadar görebildik. Oysa, 2-3 sporcu ile temsil edilebilen ülkeler dahi bayraklarını sallayarak gösterdiler.
Bu üzücü durum nedeniyle bayrağımızı taşıyan Neslihan Darnel’i suçlayamam. Branşında dünyanın en başarılı sporcularından biri olan sporcumuz, bu törendeki görevi hayatında kaç defa yüklenmiştir? Ayrıca, olimpiyatlara ilk defa , hem de ilk sırada bayrağı taşıyarak katılmanın büyük heyecanını yaşarken. Kabahat, Neslihan’a bu görevi verenlerin, görevi yaparken nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatmayan görevlilerimizindir. Böyle milli görevler yüklenen görevliler, çok dikkatli olmalı, ülkemiz hakkında yapılan hata veya kasıtları düzelttirmelidir. Ben bir seyahatimizde, asılan pankarttan sökülmüş olan bayrağımızı, organizatör ülke yetkililerini uyararak yerine taktırdım. Ancak bunu, takımımızın başında görevlendirilmiş kişilerimiz yapmalıydı.
Şimdi sporcularımızdan , kazanacakları Olimpiyat Madalyaları ile bayrağımızı dalgalandırarak, yapılan bu hatayı gidermelerini bekliyoruz. Onlara da bu yakışır.