Bilindiği gibi, tüm spor kulüplerimiz son yıllarda bankacılık sektöründe yaşanan krizin hemen ardından bir darbe de Corona virüsü salgını nedeniyle ekonomik yönden çok büyük bir ekonomik buhrana doğru sürüklenmekte olmalarına rağmen, Bir çok Voleybol kulübümüz ekonomik olarak borç batağı içinde olmasına rağmen, halen yüksek maliyetlerde sporcular transfer etmeye devam ediyorlar. Ancak, bu durumun böyle devam edemeyeceği hepimizin malumudur. Çözüm ise bilindiği üzere altyapılara daha çok önem vermektir.
Sporun tüm branşlarında altyapıların başarılı olma ölçütü üstyapılara oyuncu yetiştirmek ve yetiştirilen oyuncuları üstyapılara taşıyabilmek olarak belirlenmiş olsa da eksik ve ya Türk sporunun altyapısına bakış açısı bağlamında bir tanımlamadır. İşte tam da bu noktada tartışmalı bir durumdur. Çünkü bu bakış açısı ve mevcut uygulamalar altyapılara bakış açısının değişmesi gerektiğini ve buradan hareketle yeni bir Türk sporunun altyapısına bakış açısının oluşturulması ihtiyacını gündeme gelmektedir. Altyapılardan sporcu-oyuncu yetişmiyor olmasının nedenleri sadece altyapılara yönelik ilgisizlikle açıklanamayacak kadar çok boyutludur. Bu boyutlardan birisi de altyapılarına önem veren Kulüplerin kendi iç işleyişleri ve altyapılarda görev yapan teknik kadrolarının kendileri ile ilgili görev ve sorumluluk (KURUMSALLIK) bilinci ve buna ilişkin düşünme, tutum ve davranışları ile ilgili sorunlardan kaynaklanmaktadır.
1- Kayırmacılık, ayrımcılık, torpil gibi yaklaşımlar altyapıların başlı başına doğrudan kendisi ile ilgili temel sorunlarından birisidir.
2- Altyapı Antrenörleri içinde hiç de azımsanmayacak sayıda görev yapan teknik elemanlar altyapı eğitim birimlerini, üstyapılara birer geçiş yeri olarak görmekte veya üstyapılarda konumlanamadığı için oralarda olmayı “KERHEN” seçmektedirler bu durumda kalan kişilerden oluşmaktadır. Bu durum, öncelikle Altyapı Antrenörlüğünün gelişimini ve değerliliğini olumsuz etkileyen bir davranış biçimidir. Böylesi bir anlayış Altyapı eğitim süreçlerinde verimsizliğe neden olmaktadır. Çünkü Altyapı Antrenörleri bu durumda sürece ve gelişime değil, yarışmaya ve anlık skor ve sonuçlara odaklı çalışmaktalar.
3- Üst liglerde yer alan çoğu profesyonel kulüplerin altyapı birimlerinde, üstyapılarda bir şekilde yer bulamamış veya üstyapılarda geçmişte yer almış ama günümüzde altyapıları özellikle seçmiş bazı kişilerin hegemonyası yok mudur? Altyapı birimlerini rahatlık ve geçmişinin referansı ile özellikle seçmiş kendini ikame ve idame ettirme yerleri olarak gören kişilerin varlığı da başlı başına bir sorundur. Oysa altyapılar daha çok çalışmak, geliştirmek, araştırmak, keşfetmek ama bunun karşılığında popüler olmuş olanların ve olmak isteyenlerin değil, Gerçek eğitimci Antrenörlerin çalışma alanları olmalıdır.
4- Birçok altyapı Antrenörü Altyapı Antrenörlüğü mesleğinin gerektirdiği sevecenlik, öğreticilik, sabırlılık, geliştiricilik ve samimiyet, güven vericilik gibi kişilik ve karakter özelliği konusunda uygun bir yapıya sahip bulunmamaktadır. Bu bir kişilik sorunu değil, işe uygun insan sorunu ile ilgili bir durumdur.
5- En az bunlar kadar önemli, Altyapı Antrenörlerinin yeterlilikleri konusunda durumların da not edilmesi gereken başka bir konudur. Altyapıların değerli olması için sadece birilerinin altyapıları önemli görmeleri yetmez. Altyapıların değerli olması için öncelikli koşullardan birisi de Altyapı Antrenörlerinin kendilerini değerli kılmalarıdır. Çünkü Değerlilik, Yeterlilik, Düşünce ve Eylemliliklerin tutarlılığından geçer.