Hafta sonu Ankara'da oynanan Süper Kupa karşılaşmaları için yola çıktığımızda hiç bir gazeteci arkadaşımın aklından 9 saati aşan maceralı bir yolculuk geçmiyordu. Bolu'ya yaklaşıyorduk ki minibüsümüzün arka lastiği yarıldı. Ancak farklı stepne yüzünden bir türlü hareket edemedik. 4 saat sonra federasyonun tedarik ettiği araçla tekrar yola çıkabildik. Salona geldiğimizde Vakıfbank- Galatasaray maçının 5. seti başlamak üzereydi.
Böyle olunca da bu müsabaka ile size yazacak bir şey kalmadı. Ancak maçın setlerine ve istatistiklerine bakınca ilginç bir mücadele olduğunu görebiliyoruz.
Düşünün; ilk seti Vakıfbank 25-12 gibi açık ara aldıktan sonra roller değişmiş, bu kez sarı- kırmızılılar 16-25, 18-25 ile 1-2 öne geçmişler. Sonra 25-19 ve 2-2. Beşinci set ise kaçan servisle 15-13 bitti.
İnsan, bu farklı setlere bakınca, üstelikte sarı- siyahlıların daha güçlü kadrosunu aklına getirince söyleyecek, yorum yapacak bir şey bulamıyor.
Vakıfbank cephesinden bakınca, “her halde akılları Şampiyonlar Ligi'nde kalmış” diyebilirsiniz. Galatasaray için ise, “rakibinin durgunluğunu iyi değerlendirmiş, az daha da çok konuşulacak bir sürprize imza atıyorlarmış” yorumunu getirebiliriz.
İstatistikler şöyle: Servisten alınan sayılarda sarı- siyahlılar 6-3 öndeler. Servise karşı manşetlerde, yüzdeler; Vakıfbank : 54-49. Galatasaray: 48-43. Hücumlar çok yakın: % 35'e, % 36. Bloklar: 15-10 sarı- siyahlıların lehine.
Yine istatistiklere bakarsak; Vakıfbank da Güldeniz'in servise karşı manşeti % 88, iyi manşet % 75. Ayni şekilde libero Gizem Örge % 62- % 62. Hücumda son maçlarda olduğu gibi Rasic % 56 ile herkesi geçmiş.
Galatasaray da, libero Nihan çok iyi değerleri yakalamış: % 75, iyi manşet % 62. Bosetti ona eşlik etmiş, % 57- % 57. Ataklarda en iyi performans Aslı da; 14 top, 8 sayı, yüzdesi 57.
Görüldüğü gibi manşeti iyi olan, hücumda aksamış. Ama liberolar gerçekten iyilermiş.
FENERBAHÇE- ECZACIBAŞI VİTRA
Yorucu yolculuğun dağınıklığını bir türlü üstümden atamayınca bu karşılaşmayı da çok iyi izlediğimi söyleyemeyeceğim. Ama, yine de beklediğim gibi geçtiğini vurgulayabilirim. Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez zirveye çıkmanın getirdiği rahatlamanın turuncu- beyazlıları fazlasıyla etkileyeceğini düşünüyordum. Nitekim de öyle oldu. Sarı- lacivertliler setlerini 25-22, 25-18, 25-20 aldıkları maçı 3-0'lık net bir skorla kazanıp finale yükseldiler. Ancak sahada dolaşan rakibi karşısında daha iyi bir görüntü vermeliydiler. Yine sahne de Kim vardı. 3'ü servisten, 2'si bloktan 21 sayı üretti. Ona oyun olarak değil de, sayı olarak en çok yaklaşanlar ise Polen (8), Bosetti (8) oldu. Düşünün; iyi manşeti % 23, hücum yüzdesi 42 olan Koreli oyuncu neredeyse arkadaşlarını sayı olarak 3'e katlayacaktı.
Gönlüm tabi ki Elif'in oynamasından yana ama pasör Lo Bianco'nun takımı iyi yönettiğini söylemeliyim (% 19 iyi manşete rağmen, hücumda takımının % 39'a çıkması, üstelik de Kim dışında smaçörlerin aksadığı bir ortamda bu değere ulaşılması başarı olarak hanesine yazılmalı). Libero Merve'nin defansta iyi işler yaptığını da eklemem gerekir.
Eczacıbaşı VitrA da ise ayakta kalan sadece Büşra oldu (8 top aldı, 6 sayı üretti. Yüzdesi 75).
Larson- Neslihan- Gözde kayıplarda, De La Cruz vasattı. İki pasör Asuman da, Şampiyonlar Ligi'nde takımını zirveye taşıyan Nilay da iyi değildi.
Bu arada maçın 3 setinin de, ikinci teknik molalarının 16-11, 16-10, 16-11 gibi 5-6 sayı farkla geçilmesi de mücadelenin nasıl geçtiğinin bir başka göstergesi.
Öte yandan oyuncular gibi Caprara'nın da aklı Polonya da kalmış olacak ki, iyi gününde olmayan Larson'u, Esra ile değiştirmeyi hiç düşünmedi. Bir örnek vereyim: 3. sette sayılar 11- 11. Larson üst üste iki hücumda, hemen arkasından birde defans hatası geldi ve sayılar 14-11 oldu. İtalyan antrenör sanki hataları Neslihan yapmış gibi onu oyundan çıkardı. Halbuki o anda yapılması gereken Larson- Esra değişikliğiydi. Bunlara eklenen iki hata daha bir anda farkı 5'e yükseltti (16-11). Sette koptu.
VE FİNAL MAÇI
Pazar akşamı sitemizde maç yazım vardı. Okumadığınızı düşünerek buraya alayım. Sonra da bazı ilaveler yaparım.
“Voleybolun Süper Kupası'nı Vakıfbank'ı 3-2 yenen Fenerbahçe Grundig kazandı.
Bu sonuçla sarı- lacivertliler eski adı Türkiye Kupası, yeni adıyla Süper Kupa'yı ikinci kez müzesine taşımış oldular.
İki takımında finale yakışan bir mücadele ortaya koyduğu bu karşılaşmanın en değerli oyuncusu Kim, ayni zamanda 35 sayıyla da maçın en skoreri olmayı başardı. Takım arkadaşlarından Eda 16, Bosetti 14, Polen 12, Vakıfbank da ise Rasic 17, Gözde 9 sayıyla oynadılar.
2 ekipte özellikle defanstan çok top çıkararak oyuna girdiler. Bu da karşılaşmayı renklendirdi. Vakıfbank'ın, Fenerbahçe Grundig'e oranla daha etkili servis atması, bloklarda ve ataklarda daha becerikli olması ilk teknik molaya 8-4 önde girmesini sağladı. Toparlanan sarı- lacivertliler mücadeleye denge getirirken 13-13 de rakibini yakaladı. Kübra'nın 4'den hücum yapan Bosetti'yi kilitlemesiyle ikinci teknik mola 16-14 geçildi. 17-15'den sonra Bosetti'nin arkaya dönmesi ve Kim'in ön pozisyona gelmesiyle roller değişti. İtalyan oyuncunun etkili servisleri, bozulan manşetler derken Fenerbahçe Grundig yürümeye başladı. Bu arada pasör Naz'in ısrarla 2'ye attığı toplara Kim- Dicle ikilisinin blokları, ardından hataların artmasıyla Vakıfbank'ın yaptığı değişiklikler de fayda etmeyince 17-23 oldu. Seti de sarı- lacivertliler 18-25 aldılar.
Geriden gelip seti koparmanın moraliyle Fenerbahçe hızlı başladı: 2-4, 4-6, 7-8'den sonra ilk sette olduğu gibi Bosetti'nin servisleri, Vakıfbank'ın Kim'in koridorundan yani 2'den atak yapma ısrarı nedeniyle bloklarda kalan toplarla 8-12 oldu. Bu kez sarı- siyahlılar 13-13 de rakibini yakaladılar. Ancak Fenerbahçe yine hızlandı: 14-16, 15-19. Kübra'nın servisleri, Kim'in 6'dan yaptığı hücumlarda 2 kez üst üste 3 metre çizgisine basması, Naz'ın Bosetti'ye bloğu 19-19. Sonra Vakıfbank 20-19 öne geçti. Ardından sarı- siyahlılar kaçtı, Fenerbahçe yakaladı. Bu 23-23'e kadar sürdü. Vakıfbank topu öldürdü: 24-23. Güldeniz'in servisten direk sayısı: 25-23.
3. sette 2-2 den sonra Naz'in Bosetti'yi zorlayan servileriyle 4-2 oldu. Sarı- lacivertliler yine Kim- Eda ikilisinin sayılarıyla ayakta durmaya çalışırken, ilk sette iyi işler yapan, ikinci sette ise duran Polen'in yerine Meliha'nın girmesi de bir şey değiştirmedi. 7-7 de Fenerbahçe'nin Lo Bianco 1'de, Bosetti 2 de, Dicle 3'de, Meliha'nın 4'de olmasının yani hücumlarda yaşadığı sıkıntıyı iyi değerlendiren Vakıfbank 3 sayılık fark yakaladı: 10-7. İkinci teknik molayı da 16-12 geçti. 22-17 de sarı- lacivertliler iki sayı buldular: 22-19. Antrenör Guidetti hiç kimsenin beklemediği bir hareket yaptı ve ikili değişikliğe gitti. Ancak Naz'ın yerine 2 numaraya Sheilla'nın, 5'de ki Güldeniz'in yerine de Çağla girdi. Oyuncularda böyle bir pozisyonda değişiklik beklemedikleri için önce yerlerini şaşırdılar. Bu karışıklığın yarattığı tedirginlik, serviste ki Ezgi'nin işini kolaylaştırdı. Etkili servisler, bloklar, avuta vurulan toplar derken bir anda 22-21 oldu. İkili değişiklik geriye alınsa da 22-22 de eşitlik geldi.
Bu sayıda ilginç bir karar yaşandı. Vakıfbank sayıyı buldu. Fenerbahçe itiraz etti. Görüntü değerlendirme sistemine bakıldı. Hakemlerin kararı bloğun fileye değmediği yönündeydi. Sarı- lacivertliler bu karara tepki gösterseler de sonuç değişmedi: 23-22. Polen'in blokta kalan atağıyla 24-22 oldu. Kim' den blok aut: 24-23. Ama bir sonra ki hücumu filede. 25-23 ile Vakıfbank 2-1 öne geçti.
4. Sete servisleriyle, defansıyla, ataklarıyla iyi başlayan Fenerbahçe Grundig ilk teknik molayı 5-8, ikinciyi 11-16 önde geçti. Vakıfbank'ın çabasını boşa çıkaran sarı- lacivertliler, üstelikte farkı büyüterek 14-25 ile mücadeleyi 5. sete taşıdılar.
Vakıfbank iyi başladı: 2-0. 3-2'nin ardından sarı- siyahlılarda Elitsa'yı servisten saklamak için Gözde ile Gizem'in geniş alanı kontrol etme zorunluluğu, manşetlerde ve hücumlarda sıkıntılar yaratınca bu fırsatı Fenerbahçe kaçırmadı: 3-6, 5-8. Bu sayıda Guidetti sorununu çözmek için Eitsa'yı çıkarıp yerine Güldeniz'i aldı. Ama bu da sarı- lacivertlileri durdurmaya yetmedi: 7-11.
Sonunda Kim'in üst üste aldığı saylarla seti 9-15, maçı da 2-3 kazanan Fenerbahçe Grundig süper Kupa'nın sahibi olmayı başardı. “
İşte maçın anlatımı ve görüntüsü böyleydi. Buna başka ne ilave edebilirim diye notlarıma bakıyorum ama oyunla ilgili fazla bir şeyler de yok gibi.
Belki sarı- lacivertlilerin kadrosuna biraz değinmek gerekiyor. Biliyorsunuz antrenör Abbondanza'yı zaman zaman saha sürdüğü oyuncular açısından ve dışarıda yani yedek sıralarında olanlarla ilgili eleştiriyorum. Bunu bu maçlarla ilgili olarak da yapmak gerekiyor.
Sahada altı, onları destekleyen liberoyla birlikte 7 oyuncu sürekli oyunun içindeler. Mücadele edenleri destekleyecek dışarı da bekleyen yedeklere bakıyorsun, 2 pasör Elif- Ezgi, Meliha, birde ikinci libero Melis. Toplam 11 oyuncu. Abbondanza Ezgi'yi her set servise sokuyor. Tamam. Elif az yer alsa da Lo Bianco ile değişiyor. Meliha, pasör çaprazı Polen'in yerine giriyor. O da tamam.
Diyelim ki bir aksilik oldu. İki orta oyuncudan Eda veya Dicle'den biri aksadı, hadi biraz daha ileri gidelim, bir sakatlık yaşandı. O zaman ne olacak?..
Sezon içinde de buna benzer kadro yapıları görmüştük. Bende her defasında eleştirmiştim. Bir antrenörün şansına bu kadar güvenmemesi gerekiyor. Yani her zaman 4 ayak üstüne düşülmez. Umarım bir gün bu davranışının bedelini takım ödemez...
KISACA İSTATİSTİKLER NE DİYOR?
Fenerbahçe Grundig 15 servis kaçırırken, 5 sayı kazandı.
Vakıfbank, 4 servis kaçırdı, 3 sayı üretti.
Servise karşı manşetler: Sarı- lacivertliler 3 direk hata yaptılar, yüzdeleri 43. İyi manşet % 33.
Sarı- siyahlılar, 5 direk hata yaptılar, yüzdeleri 56, iyi manşet % 53
Hücumlar: Fenerbahçe Grundig % 42. Vakıfbank: % 25.
Bloklar; 18-16 sarı- siyahlıların lehine.
Bunlar ne söylüyor? En önemlisi sarı- lacivertlilerde hiç şüphesiz ki % 33 iyi manşete karşın, % 42 ile hücum yapılması; pasör Lo Bianco'nun becerisini ve Kim ile (35 sayı, atak yüzdesi 49) Eda'nın (16 sayı, hücum yüzdesi 67) etkilerini gösteriyor.
Vakıfbank'ın servise karşı iyi manşette % 53 gibi yüksek bir oran yakalamasına karşın % 25 gibi çok düşük bir hücumu tabi ki şaşırtıcı. Hele Naz gibi bir pasöre, Sheilla (atak yüzdesi 24), Gözde (hücum yüzdesi 22), Elitsa Vasileva (atak yüzde 24) gibi önemli köşe oyunculara sahip bir ekibin bu oranlara düşmesi de maçın zaten gidişatının ne olduğunu net olarak ortaya koyuyor.
BURSA BELEDİYE'YE ŞAMPİYONLUK YAKIŞTI
Bizler Süper Kupa'ya kilitlenmişken Bursa'dan bir kez daha şampiyonluk haberi geldi. Hatırlarsanız, daha önceki bir yazımda “Bursa bizim uğurlu kentimiz. 1999 da ilk kez Eczacıbaşı Avrupa Kupaları'nda ki ilk birinciliğimizi Kupa Galipleri'nde elde etti. 2004 de Vakıfbank Güneş Sigorta Top Teams Kupası'nı (şimdi ki adı CEV Kupası), 2008 de yine Vakıfbank Güneş Sigorta Challenge Kupası'nı havaya kaldırdı. Şimdi sırada Bursa Büyükşehir Belediyesi var” demiştim.
Bu dileğim gerçekleşti ve yeşil- beyazlılar Rus ekibi Urlochka'yı eleyerek birinci oldular.
Aslında bakıldığında Bursa Büyükşehir Belediyesi çok büyük başarıya imza atmış oldu. Çünkü rakip belki eski gücünde değildi, daha çok gençlerden oluşan bir kadrosu vardı ama bu kupada hiç yenilmeden finale gelmişti. Üstelikte evinde ki ilk karşılaşmayı 3-0 kazanmıştı. Yani nereden bakılırsa bakılsın bu sonuç her türlü övgüye ve alkışa değer.
Bir önceki turda yani yarı finalde hatırlarsanız yeşil- beyazlılar Schweriner'e Almanya da 1-3 yenilmiş, Bursa'daki rövanşı 3-0 kazanarak, turu altın sete taşımış ve sonunda onuda 15-10 alarak adını finale yazdırmıştı.
Ekibimiz Uralochka'ya da ayni tarifeyi uyguladı. Rusya'da 0-3 kaybetmesine karşın inancını yitirmedi ve rövanşı 3-1 aldı. Ardından da altın seti 15-11 kazanarak kupayı havaya kaldırdı.
Mütevazi kadrosuyla bu başarıyı yakalayan temsilcimizi, tüm emeğe geçenleri, teknik kadroyu ve sporcuları kutluyor onlara sevgilerimi yolluyorum.
U19 TAKIMI AVRUPA ÜÇÜNCÜSÜ OLDU
Türkiye’nin ev sahipliğinde Kocaeli ve Sakarya’da düzenlenen 2015 CEV U19 Erkekler Avrupa Şampiyonası'nda takımımız 3. oldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin elde ettiği başarı gibi bu derece de bizim için çok önemli.
Gençlerimiz hatırlayacağınız gibi grubu ikinci sırada tamamladı. Yarı Finalde Polonya'ya kaybettik. Üçüncülük mücadelesinde ise, grupta 0-3 yenildiğimiz Almanya'yı 3-1 ile geçerek kürsüye çıktık. Alkışlar emeği geçen herkese...
BAYANLAR 2. LİG
Hafta sonu Bayanlar 2. Lig Yarı Final müsabakaları Bursa Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nda oynanan maçlarla sona erdi. 8 takımın iki grupta kozlarını paylaştığı karşılaşmalar sonunda Salihli Belediyesi, Bolu Belediyesi, Halkbank ve Karşıyaka Asrın Grup, final grubuna yükseldiler. Bu 4 ekip hafta sonu İstanbul da bir araya gelerek 3 gün kozlarını paylaşacaklar ve sonuçta ilk iki sırayı elde edenler gelecek sezon 1. Ligin yeni takımları olacaklar.
SIRA ERKEKLERDE
Bayanlardan sonra şimdi 8 erkek takımı bugün Ankara da startı verilecek yarı final karşılaşmalarında kozlarını paylaşacaklar. Hafta sonu Süper Kupa maçlarından arta kalan zaman dilimlerinde bu ekiplerin antrenmanları vardı. Tanıdık sporcularla, antrenörlerle karşılaştık. Konuştuk. En çok hoşuma giden takımların başındaki antrenör arkadaşlarımız oldu. Dünün sporcularının bugün antrenör olarak voleybolun içinde kalmalarından da çok mutlu oldum. Bakalım içlerinden hangilerini gelecek sezon 1. ligde göreceğiz.