Hafta sonu oynanan karşılaşmalarla erkekler ligi'nde dördüncü, bayanlar ligin de 2. haftayı geride bıraktık. Daha önceki yıllarda olduğu gibi lig, yine takımların hazır olmamaları nedeniyle keyifsiz sürüyor. Bunu da alınan sonuçlarda net olarak görüyoruz.
Gümüşhane Torul'un, İstanbul B. Belediyesi'ne 3-2'lik galibiyeti, ilk maçını kaybeden Belediye'nin, Fenerbahçe'yi 3-2, Ziraat Bankası'nı 3-1 yenmesi, ligin favorisi Halkbank'ın oynadığı 4 karşılaşmadan üçünde set vermesi, Şahinbey Belediyesi'nin Fenerbahçe'ye kök söktürmesi (2-3), ligin yeni ekibi Palandöken Belediyesi'nin ilk galibiyetini İstanbul B. Belediyesi'ni yenen Torul'dan alması, bayanlar da; Beşiktaş'ı deplasmanda yenen Çanakkale Belediyesi'nin evinde Bursa Nilüfer Belediyesi'ne mağlup olması, şampiyonluk yarışının iddialı ekibi Eczacıbaşı VitrA'nın Bursa da Nilüfer Belediyesi'nden ancak 3-2 ile sıyrılabildikten sonra, Vakıfbank'ı 3-2 yenerek çok önemli bir galibiyete imza atmasını örnek olarak gösterebiliriz.
“Takımların güçleri birbirine yakın, onun için bu sonuçlar ortaya çıkıyor” diye düşünenlerin az olmadığı biliyorum, ancak ben izlediğim karşılaşmalarda; topun gidiş- gelişinin yarattığı heyecan, set sayılarının yakınlığı, iyi oyuncuların beceri ve estetik hareketlerinin güzel görüntüleri dışında henüz kalitesi yüksek bir müsabaka seyredemedim. Üstelikte üst sıralar için mücadele eden ekiplerin birbirleriyle yaptıkları karşılaşmalarda bunlara dahil.
Bu cümlelerim, şu anda ortaya çıkan görüntüyle ilgili. Yoksa eminim ki en fazla 2-3 hafta sonra tadına doyum olmayacak maçlar sahneye çıkacak. Çünkü takımlarımızda bu potansiyel fazlasıyla var. İşte o zaman keşke bu ekipler ligin başında değilde, şimdi karşı karşıya gelselerdi diyeceğiz.
MAÇLAR
Geride kalan haftaya göz atarsak, hiç şüphesiz ki en çok konuşular müsabakalar; Eczacıbaşı VitrA- Vakıfbank, Galatasaray Daikin- Fenerbahçe Grundig, pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi- Ziraat Bankası, Galatasaray FXCTR- Halkbank arasında oynananlardı.
Bu karşılaşmalara kısa kısa değineyim.
ECZACIBAŞI VİTRA-VAKIFBANK
Yeni bir antrenör ile yola çıkan, iki yabancı 4 numara oyuncusu alışma devresinde olan, Neslihan'ın geçirdiği sakatlıktan sonra hala toparlanamadığı görülen, bir hafta önce Nilüfer Belediyesi'nden zor sıyrılan turuncu- beyazlıların, Vakıfbank karşısında şansının az olduğu söyleniyordu. Ne var ki bu şekilde düşünen herkes yanıldı. Hele 1-2 geriden gelip 4. seti 25-11, 5. seti 15-7 gibi farklı alarak kazanması gerçekten şaşırtıcıydı.
Oyunun geneline bakıldığında; kaliteden uzak, hataların fazla olduğu, özellikle servislerin ve blokların ön plana çıktığı bir mücadele yaşandı.
İki takımda rakibini oynatmamak için taktik olarak iyi servis attılar. Sertliği de bir hayli yüksekti. Bu servisler karşısında Eczacıbaşı 9, Vakıfbank 7 direk hata yaptıysa da 5 setlik bir mücadele düşünüldüğünde bu sayıların fazla yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca böylesine bir karşılaşma için yüzdelerde belirli bir seviyede kaldı.
Ev sahibi: yüzde 55, iyi manşet % 36.
Sarı- siyahlılar 69-39.
Ne var ki manşeti daha iyi olmasına karşın Vakıfbank hücumda eksik kalan taraftı: % 27.
Eczacıbaşı VitrA: % 36.
Bu arada oyunun akışı dışında yabancı oyuncuların performansları da dikkatle izlendi.
Kısaca değinirsek, 20 sayı üreten Larson, hücumda % 33 ile oynasa da servise karşı manşette % 65- % 47 oran yakaladı.
20 sayı bulan De La Cruz, hücumda çok etkiliydi. Ama servise karşı manşetlerde Eczacıbaşı'nın yumuşak karnıydı (% 48, iyi manşet % 27). Bu yüzden turuncu- beyazlılar zaman zaman onu saklamaya çalıştılar. Bu nedenle libero Gülden ile Larson geniş bir alanı kontrol etmek zorunda kaldılar. Hatta Neslihan bile manşete girdi (8 kez topla buluştu, 1 hata yaptı, yüzdesi 75. İyi manşet % 50).
Asuman ile yabancılar arasında uyumsuzluk vardı. Belki tercihleri çok tartışılmayacak ama pas kalitesi bir hayli düşüktü. Hele fileye yakın atılan toplar, takımı frenledi. Poljak'ı belki Rasic ile karşı karşıya getirmemek için 2'ye çok dolaştırdı ama bence bu oyuncuyu ortadan daha çok kullanmalıydı.
Orta oyunculardan söz açılmışken gerek Poljak (8 sayı), gerekse Rasic(9 sayı) bloklarıyla adeta devleştiler. Bu arada bloklardan yansıtılan, yani oyunda kalan topların adedi de yüksekti.
Sonradan Neslihan'ın yerine oyuna giren Gözde'nin de iyi işler yaptığını belirtmem gerekiyor.(hücumda 17 pas aldı, 8 sayı buldu, yüzdesi 47). İyi de servis attı. Ancak belki heyecandan blokta eksik kaldı.
Vakıfbank da en skorer 17 sayıyla Rasic oldu. Onu Sheilla (16 sayı) izledi. Ancak Brezilyalı oyuncu beklenenin altında bir performans sergilediğini de vurgulamam gerekiyor (atakta % 27).
Ayni şekilde Gözde de hücumlarda istenen düzeyde değildi (10 sayı, hücum yüzdesi 23).
Servise karşı iyi manşet alan Costagrande ise (% 73, iyi manşet % 64), hücumda % 27 ile düşük oran yakalayan bir başka oyuncuydu.
Karşılaşmanın setlerde ki akışı da ilginçti.
1. Set: Vakıfbank'ın De La Cruz ile buluşan servisleri ve blokları 3-9. Larson'un servisleri 1'de ki Gizem'e, hata yok ancak çıkan toplar Naz'ın arkasında kaldı. Bu yüzden ortalar top alamadı ve oyun sıkıştı: 8-9. 18-18'den sonra sarı- siyahlılar yürüdüler: 20-25.
2. Set: 4-1, 5-5, 8-6, 9-12, 11-14. Larson yine Gizem'i 1 de toplarla buluşturdu: 15-14. 16-15'in ardından bu kez Eczacıbaşı VitrA yürüdü: 18-15, 21-16, 24-21 ve 24-24. Sonunda seti ev sahibi koparttı: 28-26.
3. Set: 3-7, 7-8. Vakıfbank hızlandı: 18-25.
4. Set: Roller değişti. Turuncu- beyazlılar fırtına gibi esti: 9-2, 16-7, 25-11.
5. Set: sarı- siyahlılar başladı: 0-3. Eczacıbaşı VitrA toparlandı: 4-3 ve kontrolü eline geçirdi: 15-7.
Görüldüğü gibi bu kadar kaliteli oyunculara sahip iki takımın oyun içinde ki inişleri ve çıkışları maçın nasıl geçtiğini de net olarak ortaya koyuyor.
GALATASARAY DAKIN- FENERBAHÇE GRUNDIG
15.00 de başlayan Eczacıbaşı VitrA- Vakıfbank maçı 5. sete uzayınca, Ayazağa'dan çıkıp 17.30 da Burhan Felek' deki ezeli rakiplerin mücadelesine yetişmek imkansız hale geldi. Salona girdiğimizde 3. setin ilk teknik molası geçilmişti. Kadroları alıp bilgisayara geçelim derken karşılaşma bitiverdi. Onun için bu müsabakayla ilgili bir yorum yapmak şansıda gitmiş oldu.
Televizyonların ısrarı yüzünden iki maçın saatlerinin arası açılmayınca başımıza gelen bu sıkıntıyı maçı izleyen arkadaşlarımızın değerlendirmesiyle aşmaya çalıştık. Onların yorumlarına göre, ikinci set dışında (set sayıları da bunu gösteriyor) oyun daha iyi bir kadroya sahip olan sarı- lacivertlilerin üstünlüğü ile geçmiş.
İstatistiklere bakınca; her zaman ki gibi Kim yine şov yapmış (servisten 4, bloktan 2, toplam 20 sayı. Servise karşı manşeti % 82, iyi manşet yüzdesi 55. Hücum yüzdesi 58).
Montano 11, Eda 8 sayıyla ona eşlik etmişler.
Sarı- kırmızılılarda ise 3 yabancı; Meijners 11, Bosetti 11, Centoni 10 sayıyla oynamışlar.
Seyretmediğimiz bu karşılaşma için verebileceğimiz tüm bilgi bu kadar.
İST. B. BLD- ZİRAAT BANKASI
Halkbank'a kök söktüren 1-3 (21-25, 29-27, 22-25, 22-25), Fenerbahçe'yi 3-2 yenen (22-25, 25-21, 20-25, 25-16, 16-14) Belediye, Ziraat Bankası'nı da 3-1 ile geçerek (25-21, 25-17, 19-25, 25-17) voleybol severlerin gönlünü kazandı.
İki takım açısından da önemli bu zor maçta ev sahibinde Kadir (20 sayı), Antonovic (17 sayı), Özkan (10 sayı), pasör Caner ön plana çıkarken, Ankara ekibin de Rousier 17 sayı, Alexsandre 12 sayıyla oynadılar.
Bu arada maçın 4. setinde hakem Serdar Nişancıoğlu'nun Rousier'i 1 setlik oyundan atması kısa süreli bir gerginliğe neden oldu. Hakemin bir kararına arkadaşlarıyla birlikte itiraz eden Rousier rakip alana geçince kart gördü. Birkaç sayı sonra hakemin bir başka kararına tepki gösterirken formasını da çıkardı. Bunun üzerine de oyun dışına gönderildi.
GALATASARAY FXTCR- HALKBANK
Çok iyi bir kadroya sahip ligin favorisi Halkbank, karşısında tüm maç boyunca direnen bir takım bulunca çok zor anlar yaşadı. Setlerin sayılarına bakınca bunu net olarak görebiliyoruz (23-25, 37-39, 22-25).
2. sette 16-8' e kadar fırtına gibi esen sarı- kırmızılılar bu güzel oyunun devamını getiremeyince ara kapandı: 19-18. Filip'in servisleriyle fark 4'e çıktı: 23-19. Ne var ki Kubiak'ın taktik servisleri, peş peşe gelen hatalarla birleşince eşitlik geldi. Ardından da nefeslerin tutulduğu anlar başladı ve sonunda bu yarıştan 37-39 galip çıkan Başkent ekibi oldu.
3. sette farklı değildi. 21-20'ye kadar başa baş gelindi. Netice de bu virajı da aşmayı başaran Halkbank, seti 22-25 maçı da 0-3 kazandı.
Maçın en skoreri 20 sayıyla Filip olurken, Kamil Baranek 14, Halkbank da Juantorena 15, iki orta oyuncu Emre 13, Resul 12 sayı ürettiler.