19 Ekimde start alan Türkiye Erkekler 1. Voleybol Ligi, 27 Nisan Pazar günü Adana da oynanan Final Etabı 2. Devre maçlarıyla sona erdi. Ve bu yorucu 2014- 2015 maraton Arkas'ın şampiyonluğu ile kapandı.
Sezon içinde zaman zaman aksasa da, Play- Off etabında Maliye Milli Piyango'yu ancak üçüncü maçta geçerek final etabına yükselse de, İzmir ekibi sonunda 4. kez mutlu sona ulaşmayı başardı.
Son bölümde, yani Final Etabında gerçekten çok iyi bir performans ortaya koyan Arkas, ligin başından bu yana herkesin favorisi Halkbank'ı hemde iki kez yenerek kürsünün en üst basamağına çıktı ve da alkışı fazlasıyla hak etti.
SEZON BAŞI TAHMİNLERİ
Yukarıdaki paragrafta da söz ettiğim gibi sezon öncesinde tüm camia gibi bende çok güçlü bir kadro oluşturan mavi- beyazlıların şampiyonluğa uzanacağını düşünüyordum. Bunu da şu cümlelerle dile getirmiştim:
“Erkekler de ligi Halkbank ilk sırada bitirir. Arkasına ise Arkas, Fenerbahçe, Galatasaray, Ziraat Bankası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Maliye Milli Piyango yerleşir.
Bayanlarda da Vakıfbank, Eczacıbaşı VitrA, Fenerbahçe Grundig üçlüsü zirve için yarışır. Galatasaray Daikin'in dördüncü sırayı alır, 2 Bursa ekibi ve İlbank'ın beşincilik adayları olur.”
İlk devrenin sonunda da görüşüm değişmemişti. O zaman da şöyle demişim:
“Puan sıralamasına bakıldığında erkeklerde 3 aşağı 5 yukarı tahminler tuttu.
Bayanlarda ise, Nilüfer Belediyesi'nin Galatasaray önünde dördüncü, ilk sezonun da Trabzon İdman Ocağı'nın altıncı sıraya yerleşmesi ilginç oldu.
Bizleri asıl yanıltan, Avrupa da rakiplerini dize getirerek yoluna devam eden İlbank'ın ligde ki durumu. Challenge Kupası'nda 3. tura yükselen Ankara ekibi, ligin ilk devresini 6 puan ile onuncu tamamladı ve tehlikeli bölgenin içinde kaldı.
Bakalım ikinci devre bize neler getirecek. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz.”
Lig bittiğinde de Halkbank 22 maçta hiç yenilmeden birinci oldu. Arkas ikinci, Ziraat Bankası üçüncü, Fenerbahçe dördüncü, Galatasaray beşinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi altıncı, Maliye Milli Piyango yedinci, Beşiktaş da sekizinci sıraya yerleşerek Play- Off'a yükseldiler.
Peki ben nerelerde yanıldım? Ziraat Bankası'nı altıncı sıraya koymuştum, oysa çok iyi bir sezon geçiren Başkent takımı ligi üçüncü olarak tamamladı. Ayrıca Beşiktaş'ın Play- Off'a kalacağını öngörememiştim. Gerçi sıralama da 8. sırayı boş bırakmış ve her ekibin buraya gelebileceğini düşünmüştüm ama yine de siyah- beyazlılara kafamda daha az şans tanımıştım.
ARKAS İLE İLGİLİ BİR YORUM
Bu arada 24 kasım da “Hayal kırıklığı” başlıklı yazım da İzmir ekibiyle ilgili şu cümleleri kurmuşum:
“ Bu hafta sonu hayal kırıklığı yaşadığım bir başka karşılaşma da Fenerbahçe- Arkas mücadelesiydi. Heyecanı yüksek ilk set dışında güzel bir maç olmadı. Ama Arkas'ın hakkını da yemeyelim. İyi oyunların karşılığını güzel bir galibiyetle süslemeyi bildiler. Bu tempo, oyuncuların performansları İzmir ekibini iyice yukarılara çekecektir.
Sezon başında kadrolara bakarak Halkbank'ın şampiyonluk şansını çok yüksek tutuyordum. Ancak Arkas'ın bu dengeli ve istekli oyunu görünce zirve yarışında Ankara ekibinin çok da rahat olmayacağını düşünmeye başladım. Gerçi yine de favoriler ama arkalarından gelen olduğunu da unutmamalılar.”
Netice de şampiyonluk konusunda herkes gibi yanılmış olsam da, en azından yukarıda ki satırlar sanki günahımı biraz azaltıyor gibi...
FİNAL ETABI
İlk devreyi evde televizyondan izlediğim için maçlarla ilgili bir yorum yapamayacağım. Ancak Adana da oynanan ve seyretme şansını yakaladığım ikinci devre için bir şeyler yazabilirim.
İlk gün önce Galatasaray ile Ziraat Bankası kozlarını paylaştılar.
Bu müsabakayla ilgili notlarım şöyle:
Görüldüğü gibi pasör Hüseyin, Burak, Koray , Rodrigues'i arkadaşlarından önde tutmuşum. Zaten istatistiklerde bunu destekliyor.
Burak, servise karşı manşetlerde zaman zaman aksasa da hücumda aldığı 12 topun 9'unu sayıya dönüştürmüş. Yüzdesi 75.
Hüseyin, arkadaşları servise karşı iyi manşette (% 25) sorun yaşamasına rağmen, pas kalitesi ve tercihleriyle takımını hücumda % 58 gibi yüksek bir değere çıkarmış. Tabi ki bunda atak yapan arkadaşlarının becerilerinin de önemli rolü var. Hele Rodrigues'in hücumda ki % 75'lik performansı
gerçekten ilgi çekici.
ARKAS- HALKBANK
Günün ikinci müsabakasında Arkas ile Halkbank karşı karşıya geldiler. Maç her iki ekip içinde kader sınavı niteliğini taşıyordu. Çünkü birinci bölümü 3 galibiyetle kapatan Arkas mücadeleden galip çıkarsa şampiyonluk yarışında büyük bir avantaj elde edecekti. Halkbank'ın iddiasını sürdürebilmesi içinse mutlak galip gelmesi gerekiyordu.
Tahmini önceden çok zor olan karşılaşmaya Sokolov'un yokluğunu iyi değerlendiren İzmir ekibi fırtına gibi girdi. Etkili servisler, bloklar, defanstan çıkan topların sayıya dönüştürülmesiyle ilk teknik molaya 8-3 önde girdi. Sonra 11-4 oldu. Rakibin bu hızına cevap veremeyen mavi- beyazlılar bu sayıda ikinci molasını da bitirdi. İyi bir ritm yakalayan Arkas avantajını koruyarak seti 25-16 aldı.
Gelin, bu farklı sonuçlanan setin istatistiklerine bir göz atalım:
Servisler: Arkas 24 servis, 4'ü kaçtı, 2 direk sayı.
Halkbank, kaçan servis 8. Sayı yok.
Servise karşı manşetler: İzmir takımı % 67, iyi manşet % 67.
Mavi- beyazlılar, % 60, iyi manşet % 50.
Hücum: Arkas % 58. Halkbank: % 43.
Bloklar: 6-1 Arkas lehine.
İKİNCİ SET
Sizler televizyonlarınızın başında, bizlerse salonda gerçekten günlerce konuşulacak bir set yaşadık. Karşılıklı sayılarla ilk teknik molayı Arkas 8-7, ikinciyi Halkbank 14-16 önde geçti.
Ankara takımı etkili servisleri ve hücumlarıyla oyunun kontrolünü eline geçirdi ve yürüdü: 16-20. Hızını artırıp 18-24'e getirdi. İşte ne olduksa burada oldu. Uzun süre kolay kolay unutulmayacak anlar geldi çattı.
Arkas topu öldürdü: 19-24. Schmitt servise geldi. Sert servisler, Halkbank da manşetleri bozdu, hücumlardan sayı çıkmayınca ara kapanmaya başladı. Schmitt üçü direk sayı olan 6 servis kullandı. Önce sayılar eşitlendi, ardından da 25-24 oldu. Set bitiyor mu? Sorusunu birbirimize sorarken servis kaçtı: 25-25. Ne var ki gerilerden gelip sete ortak olmayı başaran İzmir ekibi bu çabasının sonucunu da aldı: 27-25.
3. set gerçekten güzel bir voleybola sahne oldu. Başa baş mücadelede ilk teknik molaya 7-8, ikinciye 15-16 girildi. Arkas yine ortaya çıkan servisleriyle ve bloklarıyla sayıları 20-16 yapsa da,
Halkbank 23-23 de rakibini yakaladı. Hatta 24-25 de öne geçti. Ne var ki topu öldüren İzmir ekibi sayıları eşitledi: 25-25. Bu kez mücadelenin iyi oyuncularından biri olan Marshall servise geldi. İlk servis direk sayı. İkinci de ayni şekilde direk sayı ve 27-25.
MAÇIN NOTLARI VE KISA YAZISI
Türkiye Erkekler 1. Voleybol Ligi Final Etabı 2. Devresi dün oynanan karşılaşmalarla başladı.
Günün ikinci maçında Arkas, Halkbank'ı 3-0 yendi.
Bu sonuçla oynadığı 4 müsabakadan da galip ayrılmayı başaran İzmir ekibi, en yakın rakibine 4 puan fark yaparak şampiyonluk yolunda çok önemli bir avantajı eline geçirdi.
Mücadelenin kahramanı Schmitt 26 sayıyla sahanın en skoreri olurken, 13 sayıyla Marshall ona eşlik etti. Başkent takımında ise Juantorena 12, Kubiak 9 sayıyla oynadılar.
Türkiye Erkekler 1. Voleybol Ligi Final Etabı 2. Devre 2. gün ilk maçında Halkbank, Ziraat Bankası'nı 3-0 yendi.
Bankalar derbisini set vermeden kazanan mavi- beyazlılar puanını 9'a yükselterek ikinci sıraya yerleştiler.
Karşılaşmanın en skoreri olan Rousier'in 24 sayısı galibiyete yetmezken, Halkbank da Juantorena 16, Kubiak 12, sonradan oyuna girmesine karşın Turgay 11 sayıyla oynadılar.
ARKAS ŞAMPİYONLUĞUNU İLAN ETTİ
İki banka takımımın kozlarını paylaştığı karşılaşmadan sonra Arkas- Galatasaray sahaya çıktılar.
Mutlu sona bu kadar yaklaştıktan sonra İzmir ekibinin rakibine takılmayacağını tahmin etmek hiç zor değildi. Nitekim de tempolu ve beklenen oyun Arkas'ı hedefe taşıdı.
Türkiye Erkekler 1. Voleybol Ligi Final Etabı 2. Devresi 2. gün 2. maçında Arkas, Galatasaray'ı 3-0 yendi ve daha 1 müsabakası olmasına karşın şampiyonluğunu ilan etti.
Final etabında 5 de 5 yaparak 14 puana ulaşan İzmir ekibi, böylece 4. kez kupayı müzesine taşımış oldu.
Rakibi karşısında rahat bir galibiyet alan Arkas, maç sonu sahanın içine inen müzik grubunun çaldığı İzmir Marşı ile şampiyonluğunu coşkuyla kutlarken, onları destekleyen seyirciler de bu şova tribünlerden katıldılar.
YAKIŞMADI
Bir gün önce Arkas şampiyonluğunu ilan ettiği için kapanış müsabakaları doğal olarak formaliteden öteye geçmedi. Halkbank- Galatasaray'ı 3-0, Ziraat Bankası da Arkas'ı 3-2 yendiler.
Ancak özellikle İzmir ekibinin, Ziraat Bankası karşısında çıkardığı kadro beni fazlasıyla mutsuz etti. Tamam şampiyonluk ilan edilmiş, bu müsabakanın da sonuca bir etkisi olmadığı için önemi kalmamış olabilir. Ancak Arkas'ın yine de maça normal kadrosuyla çıkmasını beklerdim. Oysa ilk altıda sadece Marshall ve pasör Yiğit vardı.
Gerçi yedeklerden oluşan kadro rakibiyle boğuştu ve karşılaşmayı da 5. sette kaybetti ama bu bir şeyi değiştirmez.
Şampiyon olduktan sonra neler oldu bilemem. Aslında biliyorum da bilmemezliğe geliyorum. Çünkü yazmak istemiyorum. Beni bu bölüm ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren sahaya çıkan takım.
Gelin empati yapalım. Bir çok voleybol sever gibi, ligin favorisi Halkbank'ı geçerek, hemde bir gün önceden şampiyonluğunu ilan eden bu ekibi son kez izlemek için televizyonun karşısına oturmuş bekliyorsunuz...
Ya da 2 gün boyunca takıma destek olmuşsunuz, başarıya uzanmış sporcuları bir daha seyretmek, alkışlamak, önce galibiyetini kutlamak, sonra da kupayı alacağı o güzel anı yaşamak için tribünlere gelmişsiniz ve karşılaşmanın başlamasını iple çekiyorsunuz...
O da ne? Final etabının yıldızı Schmitt tribünde... Sadece o değil ilk altının diğer 3 sporcusu da dışarıda...
Bu duruma üzülmez misiniz? Sebep ne olursa olsun bunun şampiyon bir takıma yakışmadığını düşünmez misiniz? Sizleri bilmem ama ben düşündüm...
SİSTEM TARTIŞMAYA AÇILDI
Maçlar bittikten sonra gerek final, gerekse klasman etaplarında umduğunu bulamayanlar lig sistemini tartışmaya başladılar.
Bu konuyla ilgili yine geriye dönüş yapmak istiyorum.
9 Mart da “4'lü Final gibi” başlıkla yazımın içinde “lig maçları” ara başlığıyla şunları dile getirmişim:
“İki devreli ligimizin bitimine 2 hafta kaldı. Şimdi takımlar daha sonra oynanacak Play- Off, klasman ve baraj maçlarını düşünüyorlar. Düşünmenin de ötesinde işin içine hesaplarda giriyor.
Örneğin bu hafta sonu erkeklerde; Galatasaray- Şahinbey Belediyesi ile Palandöken Belediyesi- İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşılaşmalarında ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Kazanan ekipler “biz hakkımızla galip geldik” diyerek sitem edebilirler ama ben kendilerine katılmıyorum.
Gerçi sarı- kırmızılılar “Şu anda Challenge Kupası'nda Vojvodina ile oynayacağımız rövanş maçı ligden daha önemli. Bunu düşünerek 3 genç oyuncumuzu sahaya sürdük, bu nedenle de kaybettik” diye kendilerini savunacaklardır. Bu düşünceye “hayır” diyecek halimiz yok ama bir başka ilginç sonuçta Erzurum dan gelince insanın aklına başka şeylerde geliyor.
Biliyorsunuz Play- Off da 1-8, 2-7, 3-6, 4-5 eşleşmesi var. Bir terslik olmazsa Ziraat Bankası üçüncü, Fenerbahçe de 4. bitirecek. Bana göre gerek Galatasaray, gerekse İstanbul B. Belediyesi sarı- lacivertlilerle eşleşmek yerine Ankara ekibini tercih ediyorlar. Böyle düşününce de sonuçlar da normal geliyor.
STATÜ VE AVRUPA'YA GİDİŞ
Aslında bu biraz da statünün yarattığı gerçek olarak görülmeli. Çünkü biliyorsunuz, bu sezon Avrupa'ya gidiş yolu geçen yıla oranla farklı. Geçen sezon sonuna kadar Play- Off vardı. Ve final oynayan iki ekip Şampiyonlar Ligi'ne gidiyordu. Diğer Avrupa yolcuları da ligde ki sıralamaya göre belirleniyordu.
Bu yıl Play- Off da rakiplerini eleyen 4 takım, 4'lü Finale yükselecek. 2 ayrı şehirde lig usulü
oynanacak müsabakalar sonunda en çok puana ulaşan ekip şampiyonluğunu ilan edecek. Ortaya çıkacak sıralamaya göre de diğerleri Avrupa da mücadele etme hakkını elde edecekler.
Play- Off da kaybedenler ise klasman grubunu oluşturacaklar. Onlarda 2 devreli lig usulü kozlarını paylaşacak. 5. olan Challenge Kupası'na 6. olan Balkan Kupası'na gidecek.
Görüldüğü gibi takımların eskisi gibi ligdeki sıralamalarının Avrupa için bir önemi yok. Her şey Play- Off ve Klasman karşılaşmaları sonucunda belli olacak.
Ben bu konuda ligde oynanan müsabakalarında bir değeri olsun görüşündeyim. En azından ligi ilk sırada bitiren ekibin de CEV hakkını elde etmesini daha doğru buluyorum. Gerçi güç dengelerine bakıldığında üst sıraya yerleşenler Halkbank ile Arkas bir sürpriz yaşanmazsa zaten Play- Off da rakiplerini eleyecekler. Asıl önemli olan, onun arkasından gelen ekiplerden birinin bu şansı elde etmesi. Bayanları bir yana bırakırsak, erkeklerde özellikle ligi 3. ve 4. bitirenlerin rakiplerine elenip, klasmanda da 5-6 sıranın dışına düşme olasılıkları var.
Gerçi sezon başında yapılan toplantıda kulüpler, bu sistemin uygulanmasını istediler. Yani kabul ettiler. Ancak sonunda büyük bir olasılıkla bu konuda olumsuzluk yaşayan kulüp dikenlerini çıkarmaktan kaçınmayacaktır. Umarım her şey beklenildiği gibi gelişir... “
15 GÜN SONRA Kİ YAZI
Yukarıda ki yazının arkasından yani 23 Mart da bu kez “Ligler bitti” başlığıyla konuya tekrar değinmişim...
“Hatırlarsanız 9 Mart da ki yazımda lig statüsüyle ilgili görüşlerimi paylaşmıştım. Yaşadıklarımız bu konuyu bir kez daha gündeme almama neden oldu.
Lig sıralaması hesapları, üst sıraları hedefleyen ekiplerin rakipleri karşısına yedek oyuncularla çıkması bazı sıkıntılar yarattı. Bayanlarda fazla sorun yaşanmadı, ama erkeklerde özellikle baraj oynayacakların puanlarına etki eden sonuçlar alındı. Bu da haksızlığa neden oldu.
Tabi ki bu lig statüsünün ve Avrupa'ya açılımın değişmesinden kaynaklandı.
NE OLMALI?
Tabi ki bu konuda herkesin bir görüşü var. Bana göre bu sistem devam edecekse yukarıda da sözünü ettiğim gibi Avrupa'ya açılımın yolunda ligin de önemi olmalı. Böylece takımların son haftalarda ki davranışlarının önü alınır.
Bir başka görüşümde şöyle: Lig bitiminde baraja giden takımlar puan taşıyorlar. Ya diğerleri?
Onlar Play- Off oynadıkları için böyle bir konu yok. O zaman sistem de değişiklik yapılmalı.
Bu statü gelirken şöyle bir düşüncenin de gündeme getirildiğini duymuştum.
“Play- Off olmasın. İlk 4 sırayı alanlar 4'lü Finale kalsınlar. 5-8 arasında kalanlar da direk 'Klasman' oynasınlar. Bu hem sıralamayı, hem de Avrupa'ya gidişi belirlesin.”
Bu görüşe eğer “ligde alınan puanlar, hem final, hemde klasman gruplarına taşınsın.” cümlesi de eklenirse çok daha iyi ve gerçekçi olur. Böylece ligin son haftalarında yedeklerle oynama sıkıntısı, sıralama hesapları da ortadan kalkar. Her ekipte hak ettiğini alır...”
BAŞA GELDİ
Gördüğünüz gibi bu öngörü başımıza geldi. 22 maçını da kazanarak ligi domine eden ve en yakın rakibi Arkas'a 12 puan fark yapan (67.1- 55.1) Halkbank, Final Etabında ikinci oldu. Ligde 4 yenilgi alan İzmir ekibi ise favori rakibini geçip mutlu sona ulaştı.
Gelelim klasman etabına...
Ligi 4. sırada bitiren Fenerbahçe, Play- Off da Galatasaray'a yenildi ve 5-8 oynamak için klasmana gitti. Beklenen performansının uzağına düşünce de 8. oldu. Yani ligi dördüncü bitirmesine karşın gelecek sezon Avrupa Kupalarına katılamayacak.
KLASMAN ETAPLARI
Bizler final etabı peşinde koşarken, hem erkeklerde, hemde bayanlarda klasman maçları da oynandı. Erkeklerde iki devreli müsabakalar sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi topladığı 15 puanla 5. sırayı alırken, Beşiktaş 11 puanla 6. olmayı başardı. Maliye Milli Piyango 7., Fenerbahçe de 8. sırada kaldı.
Bayanların Klasman Etabı 1. Devresi pazar günü oynanan maçlarla bitti. Bu bölümü 7 puan ile Bursa Büyükşehir Belediyesi ilk sırada tamamladı. Onu İdmanocağı 5, Sarıyer 4, Nilüfer Belediyesi 2 puanla takip ediyorlar.
Bakalım 1 Mayıs da başlayacak ikinci devre de neler olacak?..
1. LİGİN YENİLERİ
Hatırlarsanız daha önce bayanlarda Salihli Belediyesi ile Halkbank birinci lige yükselme başarısını göstermişlerdi.
Onların ardından erkeklerde de Tokat Belediyesi ve Bal Spor Chokoliva ligin yeni ekipleri oldular. Onları tebrik ediyorum.
Bu arada daha önceden de defalarca yazdığım gibi bir kez daha tekrar edeyim. “1. Ligin takım sayısı artmalı.” Önümüzde ki günlerde bu konuya tekrar eski yazılardan alıntılar yaparak döneceğim...