Bazen tatlı, bazen buruk, ama genelde acısının çok olduğu uzun bir yılı daha geride bırakıp, 2015'e kucak açtık.
Yukarıda ki 3 tanımlamanın en sonuncusundan başlarsak; sportif sonuçlardan çok, kaybettiğimiz, yani aramızdan ayrılan dostlar içimizi acıttı. Hele eski yıl giderken son günlerinde Cengiz Göllü Ağbimizi de sevenlerinden koparması üzüntüyü katladı.
Ama hayat devam ediyor. Her zaman söylediğim gibi, Allah sıralı ölüm versin. Anneler- babalar çocuklarını, ablalar- ağabeyler kardeşlerini kaybetmenin acısını yaşamasınlar.
2014 DEN KALANLAR
Artık adetten oldu. Yeni yıla girildiğinde geride kalan sene de neler olduğuna bir göz atılır ve başarılı olup olmadığımız konusu tartışılır. Bende bu alışkınlığı bozmamak için kısaca bir değerlendirme yapmak istiyorum.
2014 de voleybolumuzun sportif sonuçlarına genel olarak baktığımızda “ulusallar” ın tatlıdan çok buruk yönler ağır basıyor. Özellikle Filenin Sultanları'nın beklentilerin uzağına düştüğü bir gerçek. Geçen yıl iki önemli organizasyonumuz vardı. İlkinde yani Grand Prix de finale kaldık ama 4. olduk. Bu sonucu kimi başarılı buldu, kimi de başarısız. Bende, Dünya Şampiyonası'nı düşünerek yenilenmiş ekipleriyle katılanların arasından sıyrılıp kürsüye çıkamamamızı başarısızlık olarak nitelendiriyorum.
Ama asıl hayal kırıklığını Dünya Şampiyonası'nda yaşadım. Çok iyi şeyler umarak gittiğimiz İtalya da bırakın yarı finali, ancak Almanya ile dokuzunculuğu paylaşabildik. Bu sonucu antrenörümüz Barbolini'nin olumlu olarak nitelemesine ise söyleyecek söz bulamadım.
Bayanlarda tek tesellimiz; genç bir ekiple katıldığımız Avrupa Ligi'nde sonunda birinciliğe uzanmamızdı.
Formatı değiştiği için ilk kez katıldığımız Dünya Ligi'nde A Erkek Takımımız Küba'ya takılarak bir üst gruba yükselemedi. Ayrıca Avrupa Şampiyonası Finalleri biletini de alamadı.
Alt yapılarda; 19 Yaş Altı Kızlar Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü, Balkan Şampiyonala'rında Küçük Kızlar, Yıldız Kızlar, Küçük Erkekler, Genç Erkeklerde birinci, Genç Kızlarda 2. olduk.
Sonuçta görüldüğü gibi 2014'ü biraz buruk geride bıraktık.
Peki yeni umutlarla girdiğimiz 2015 de bizi ne bekliyor?
Takvimde Grand Prix, Dünya Ligi 3. Grup maçları, Avrupa Şampiyonası, 1. Avrupa Olimpiyat Oyunları, Üniversite Oyunları, Avrupa Ligleri, ev sahipliğini yapacağımız 23 Yaş Altı Bayanlar Dünya Şampiyonası, 19 Yaş Altı Erkekler Avrupa Şampiyonası ve yine alt yapılarda Avrupa, Balkan Şampiyonaları var.
KULÜPLER NE YAPTILAR?
Avrupa Kupaları'na gelince; her zaman olduğu gibi yine iyi işlere imza attık. Denizbank Şampiyonlar Ligi'nde Vakıfbank ikinci, Eczacıbaşı VitrA dördüncü oldular. Aslında beklentimiz şampiyonluk ve üçüncülüktü ama bu sonuçları da küçümsememek gerekiyor.
Denizbank Şampiyonlar Ligi'nde Halkbank da ikincilik kürsüsüne çıkarak alkışlarımızı aldı.
Bayanlar CEV Kupası'nı, Erkekler Challenge Kupası'nı Fenerbahçe kazanarak güzel bir başarıya imza attı.
Beşiktaş Bayan Takımımın Challenge kupası ikinciliği, İstanbul Büyükşehir Belediye'nin yine bu kupada üçüncülüğü yüzümüzü güldüren sonuçlar oldu.
2015'e ise hiç fire vermeden 12 takımla yeni başarılara doğru yelken açtık. Umarım tüm kupalarda kürsülerin üst basamakları bizim olur.
2014'Ü GENÇLER UĞURLADI
Liglerin ilk devrelerinin bitip, ikinci yarıların başlaması arasında kalan yaklaşık 20 günlük voleybol özlemimizi ise “Gençler Ligi” ile ilk kez Antalya da organize edilen “Gloria Cup” ile doldurduk.
A takımda oynama fırsatı bulamayan genç sporcuların kendilerini geliştirebilme imkanının yaratılması amacıyla 1. Liglerde yer alan ekiplerin oyuncularının Ankara ve İstanbul da yapılan mücadelesinin ilk etabında kızlarda; A Grubun da Eczacıbaşı VitrA, B Grubunda Vakıfbank. erkeklerde Halkbank ile Ziraat Bankası gruplarını ilk sırada tamamladılar.
Bu yarışın ikinci etapları 2-8 Şubat tarihlerinde oynanacak.
2015'İN İLK TURNUVASI “GLORİA CUP”
Yeni yılın ilk voleybol organizasyonu ise Antalya Belek de yapıldı.
Vakıfbank, Azeryol Bakü, Nova KBM Branik Maribor ve Volero Zürih'in kozlarını paylaştığı “Uluslararası 1. Gloria Cup” ı tüm rakiplerini yenen Vakıfbank kazandı.
Belek de, tüm spor branşlarının kamp yapabileceği, gerçekten her yönü ile kusursuz bir tesis olan Gloria Sports Arena’da 3 gün süren maçlar, ayni zamanda bizi ligin ikinci devresine ve Avrupa Kupaları'nda ki heyecana hazırlamış oldu.
Bir söz vardır “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” derler. Aslında “Allsport”un danışmanlığında ki dört dörtlük bu organizasyonda kaldığımız otele, her akşam ayrı bir otelde yenen yemeklere, hele son akşamki eğlenceye de ayrı bir parantez açmak gerekir ama ben yine de karşılaşmaları ele alayım.
VAKIFBANK- AZERYOL
Genelde çekişmeli maçlar izledik. Vakıfbank, Gözde'nin gelmediği bu turnuvanın ilk günü Azeryol karşısına pasör Naz dışında 5 yabancı ile çıktı. Mücadeleyi kazandı ancak oyun olarak henüz hazır görünmedi.
Servise karşı manşetlerde sorun yaşandı .
Azeryol maçı: 7 direk hata, yüzdesi 56. İyi manşet % 24.
Branik Maribor: 3 hata, %59, iyi manşet %24.
Volero Zürich: 2 hata % 62. İyi manşet yüzde 13.
Diyeceksiniz ki manşet değerleri iyi görünüyor. Doğru. Ancak iyi manşet oranının çok düşük kalması bu seviyede bir takım için özellikle zorlu karşılaşmalarda büyük sıkıntı yaratabilir. Bu arada Naz'ın gelen topları düzeltme çabası da göz ardı edilmemeli. Hücumda iyi olmaları bu karşılaşmalarda sorunu aşmalarına yardımcı olduğunu da vurgulayayım.
Peki oyuncuların bu ilk maçta servise karşı durumları nasıldı? Onları da vereyim.
Costagrande: 37 top 3 direk hata, yüzdesi 49, iyi manşet %19.
Vasileva: 24 top, 3 hata yüzdesi 67, iyi manşet %25.
Gizem K: 12 kez topla buluştu yüzdesi 58, iyi manşet %25.
Gizem Ö: 10 servis karşıladı, 1 hata yaptı, yüzdesi 60. İyi manşet %40.
Bu müsabakanın iki güzel tarafı vardı: Biri 18 blok sayısı, ikincisi de Robin De Kruijf 'un performansı. Sezon içinde pek izleyemediğimiz Hollandalı, müsabakanın 25 sayı ile en skoreri oldu (30 pas aldı, 18 sayı buldu. Yüzdesi 60. 7 de bloktan sayı üretti). Bir orta oyuncunun 4 sette bu rakamlara ulaşması önemliydi. Gerçi bu verilere bakıp, “ortadan çok oynanmış” diye düşünülebilir ama öyle değildi. 22 kez tek ayağa gitti 11 sayı aldı. Ortadan ise 3 pas geldi, üçü de sayı oldu (2 kez pasörün arkasına -enseye pas-, 1 defa da kurşun. İçeri kaçan 5 topun -penaltı- 4'ünü sayıya çevirdi). Yani genelde köşe ağırlıklı hücum yapmış oldu. “Acaba ortadan daha çok pas alsaydı, performansı nasıl olurdu?” diye merak ettiğimi de söylemeliyim. Ne var ki ayni başarıyı son gün oynadıkları Volero Zürich karşısında gösteremedi. Biri bloktan, biri içeri kaçan topa yaptığı ataktan toplam 6 sayı da kaldı (Hücum yüzdesi 38).
Bu müsabakanın bir başka iyi ismi de 13 sayı alan Rasic oldu (Hücum yüzdesi 60).
Gazetem Cumhuriyet'e verdiğim yazıyı okumamışsınızdır düşüncesiyle kadroyu ve notları da buraya alayım.
VAKIFBANK: Naz (7), Costagrande (6), Rasic (7), Sheilla (6), Vasileva (6), Kruijf (8),
Gizem K. (Libero 6), Güldeniz (6), Çağla (5), Ceren (5), Gizem Ö. (Libero 6)
VAKIFBANK- BRANİK MARİBOR
İkinci gün Naz- Sheilla- Vasileva dışında libero dahil sarı- siyahlılar 4 değişiklikle başladı. Üçüncü sette Guidetti bu kez oyunda sadece Vasileva'yı bıraktı.
İstekli oyun 3-0'lık sonuç getirdi. Servise karşı manşetlerde yine sıkıntılar vardı (iyi manşet %24).
Hücumda yüzde 50 oldu.
Vasileva: 9 sayı. İyi manşet % 16. Hücum %44.
Güldeniz: 12 sayı. İyi manşet %18. Atak %61.
Sheilla (2 set oynadı): 4 sayı. Atak % 36.
Ceren (2 set girdi- çıktı. 3. sete ilk 6 başladı): 9 sayı. Hücum % 41.
Bahar: 3'ü servis, 2'si bloktan13 sayı. Hücum %67.
Kübra: 4'ü bloktan12 sayı. Atak % 54.
Libero Gizem Ö: Servise karşı manşet %67. İyi manşet %50.
Branik'in diğer 2 takıma oranla zayıf olduğunu da not olarak düşeyim.
VAKIFBANK: Güldeniz (7), Bahar (7), Sheilla (6), Vasileva (6), Kübra (7), Naz (6),
Gizem Ö. (Libero 7), Çağla (6), Ceren (6)
VAKIFBANK- VOLERO ZÜRİH
İlk günkü gibi sarı- siyahlılar mücadeleye 5 yabancıyla başladılar. Oyun geride kalan 2 günün tekrarı gibiydi. Servise karşı manşet % 62. İyi manşet oranı ise biraz şaşırtıcıydı: % 13 (Vasileva %4, Costagrande %21, Gizem K. %17).
Manşetler böyle olunca doğal olarak diğer maçlara oranla hücum yüzdesi de düştü 38.
Sheilla: ikisi servisten aldığı 12 sayıyla takımın en skoreri oldu (yüzdesi 38).
Costagrande: 4'ü bloktan 11 sayıyla oynadı. Atak yüzdesi 39.
Vasileva: 1'i servisten, biri bloktan 7 sayı üretti (hücum yüzdesi 31)
Rasic: 2 servis, 1 blok, toplam 10 sayı (atak yüzdesi 44)
Robin Kruijf: İlk günü arattığını yukarıda belirtmiştim. Tekrarlayayım. 1'i bloktan 6 sayı (hücum yüzdesi 38.
Görüldüğü gibi hazırlık turnuvası olsa da hedefe giden yolda en önemli sorun iyi manşet.
VAKIFBANK: Naz (7), Costagrande (7), Rasic (7), Sheilla (6), Vasileva (6), Kruijf (6),
Gizem K. (Libero 6), Güldeniz (6), Çağla (5), Ceren (5)
Sonuçta Uluslararası 1. Gloria Cup Voleybol Turnuvasını Vakıfbank kazanırken, Volero Zürich ikinci, Azeryol Bakü üçüncü oldu.
Sarı- siyahlılar birincilik plaketini Richard Ungerhofer den, madalyalarını Mutlu Sağsözlü ile Şahin Senai den, kupayı ise TVF Başkanı Özkan Mutlugil ve Özaltın Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın dan aldılar.