YIKILDIK !…
Ağabeyim, hamim, gerçek dostum, örnek insan, EPİRDEN BEACH VOLLEY’in “Onursal Başkan”ı, voleybol camiasının herkes tarafından sevilen tonton ağabeyi, eski Burdur Belediye Başkanı, canım NURHAN ÇİFTÇİBAŞI’nı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim… Onun bana yaptığı iyilikleri ve güzellikleri saymakla bitiremem…. Onu daima kalbimin en müstesna köşesinde son nefesime kadar saklayacağım… Işıklara bir yolculuk daha… BAŞIMIZ SAĞ OLSUN, MEKANI CENNET OLSUN…
Bursa İl Spor Güvenlik Kurulunun 18.11.2014 tarihinde yaptığı toplantıda, 6222 sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulanmasına ilişkin yönetmelik” gereği Futbol, Basketbol, Voleybol ve Hentbol branşlarında en üst liglerde müsabakaların yapıldığı spor alanlarının uygunluğu değerlendirilmiş…
Yapılan incelemelerde belirlenen aksaklıklar nedeniyle Bursa Cengiz Göllü Spor Salonuna ait spor alanlarının Güvenlik Sertifikalarının onaylanmamasına karar verilmiş… Tüm ek birim raporları dahil resmi yazı elimde…
En çok ilgimi çeken ise böylesine önemli bir toplantıya TVF adına katılması gereken kişinin katılmaması oldu… (TFF temsilcisi, TBF temsilcisi Bursa’da kendilerine ait tesis olmadığı halde katılıyor; sahip olduğu salonun durumu görüşülecek olan TVF temsilcisi katılmıyor. Tıpkı Ankara’da duruşmaya katılmadıkları için TVF’nin tamamen haklı olduğu davayı kaybetmesine sebep olan genel sekreterimiz gibi…)
Toplantı tutanağının aşağıdaki imza bölümünü incelediğinizde siz de kimlerin, görevlerine nasıl sahip çıktığını (!) belirleyebilirsiniz…
Ayrıca bu denli ciddi, TVF’nin bizzat sorumluluğunda olan bir konuyla ilgili gereken düzeltme/iyileştirme çalışmalarının tebellüğ tarihinden bu yana ciddiye alınmamış, halen başlatılmamış olması da yaptığım araştırmalar sonucu edindiğim bilgiler arasında…
Başından sonuna kadar bir sorumsuzluk, bir görev ihmali söz konusu…
Bursa’ya geldiğinde, salonu gezen TVF Başkanı Özkan Mutlugil’e konunun ehemmiyeti, tüm eksiklikler gösterilerek izah edilmiş, yükümlülükleri hatırlatılmış, kendisi de ilgileneceğini (!) ifade etmiş ?… Başkanın, aradan geçen bunca zamana karşın konuyla nasıl ilgilendiği, nasıl tedbirler ve kararlar aldığı merak konusu…
Görev ve sorumluluklarını taşıyamasalar da, bazı kişilerden hiç olmazsa Cengiz Göllü Ağabeyimizin bu salonda yaşayan adına saygı duyulmasını istersem çok şey mi beklemiş olurum?…
Konudan en ufak bir şekilde haberi olmayan Yönetim Kurulu üyelerinin olduğunu da şaşırarak ve üzülerek öğrendim… Bu yaşananların adı “RESMİ SAVSAKLAMA”dır..
Şu anda bu salonda yapılan tüm müsabakalar sancılıdır… Vuku bulabilecek en ufak bir olayın sorumluluğu Federasyonun ve de müsabakası olan kulüplerindir…
Benden hatırlatması…
BU NASIL MAZERETLİ İZİNDİR BÖYLE ?…
Bundan bir süre önce hakem Bayram Dikmentepe’nin MHGK’da aktif görevde olmasına karşın, İzmir’de bir kulübün menajerliğini ve antrenörlüğünü yaptığını belgelerle ortaya koymuş; bunun ilgili mevzuata göre yanlış olduğunu vurgulamıştım…
Bunun üzerine kendilerini zeki sananlar tarafından anında akıllıca (!) bir formül bulundu ve TVF resmi web sitesindeki MHGK yönetim tablosunda Dikmentepe’nin isminin yanına (Mazereti nedeniyle üyeliği 30 Haziran 2015 tarihine kadar dondurulmuştur.) ibaresi eklendi.. Böylece ve kendilerince yaptıkları iş legal hale getirilmiş oldu…
Şimdilerde ise, mazereti nedeniyle Türk voleybol hakemliğine yönelik faaliyetleri 30 Haziran 2015 tarihine kadar dondurulmuş bulunan Dikmentepe Muğla’da açılan Aday Hakem Kursu’nda hocalık yapıyor ?…
Biri bana bunu izah etsin de niteleme sıfatı olarak kullanmayı düşündüğüm “Fırıldak” sözcüğünden vaz geçeyim ?…
Komik ama düşündürücü ?… Kulüp mensubu olduğu için hakemlikle ilgili faaliyetlerine ara veren kişiyi, hakem hocası olarak görevlendiriyorlar..
“Güven” ancak bu şekilde yok edilirdi ?…
Aferin !… Bu da bir meziyet ?…
ERDOĞAN ARIPINAR : “BİR SPOR MÜCAHİDİ” 16 Şubat 2015
Bir insan düşünün, ömrünü spora adamış, bir insan düşünün geçmişi tertemiz, tahsilli, kültürlü ve bir insan düşünün yazdıkları doğru, yazdıkları samimi ve şahsi hiç bir çıkarı yok. Eskilerin değimi ile “Allah rızası için, ülke yararı için” çalışıyor. İşte bu kişi TSA’nın web sayfasının da seçkin yazarları arasında yer alan Hasan Uğur Epirden.
Peki, bu büyük çabaların karşılığı var mı? Maalesef çok az. Özellikle bir sfenks gibi duran, hep böyle durabileceğini sanan Voleybol Federasyonu ve onun başkanı karşısında mangal yüreği ve benzersiz kalemiyle yanlışları yazıyor, yazıyor. Peki, Spor Bakanlığı niçin bu konularla ilgilenmiyor? Bana sorarsanız seçimi bekliyor. Yeni gelen uğraşsın diye…
Fenerbahçe’nin hiçbir ölçüye sığmayan başkanı Aziz Yıldırım Kayseri’de “Türkiye de medya bitmiş” dedi. Sert ve çok zor söylenen bir cümle. Amma haklı tarafı yok mu? Niçin Epirden’den başka kimse spor kurumlarına soru sormuyor? Doping konusunu, yanlış bayrak rezaletini soruşturmuyor? Haaaaa evet, onlar çok meşguller. Süper Ligin spor dışı haberleri, dedikoduları ve soyunma odaları ve koridorlardaki kavgaları ile…
İşte bunun için yazının başlığı “Bir Spor Mücahidi” oldu. Epirden Mücahit (Allah rızası için savaşan kişi) gibiler ülke medyasında çoğalırsa o zaman Türk sporu kurtulur diye düşünüyorum.
Erdoğan Arıpınar
15 Şubat 2015
GERÇEK ZENGİNLİK BU OLSA GEREK ?…
Türk sporunun hem yaş, hem kıdem olarak duayenlerinden olan Erdoğan Arıpınar usta, beni yıllardır yazmaya teşvik eden, kendi ifadesine göre yazılarımı zevkle ve keyifle okuyan, TMOK’nın en eski ve kıdemli üyesi, Dünya Fair Play Konseyinin saygın ismidir…
“Fair Play Tanrının sesini duymak demektir…” sözü dünya sporunda bir düstur olarak kabul edilmiştir…
Bana “Herkes tarafından sevilmek marifet değildir… İyiler ve dürüstler tarafından sevilmek marifettir… O yüzden bu konuda şanslısın !…” diyen ustanın geçen gün köşesinde beni yukarıdaki yazısında konuk etmesi, hayatımda aldığım ender ödüllerden biri olmakla kalmadı, yüreğime daha bir cesaret, kalemime güç, hayatıma uzatmalar kattı… Çoğu kez kalabalıklarda yalnızlığı hisseden benliğim aldığı bu gıda ile tekrar şaha kalktı… Makam, kartvizit, para, pul, mal, mülk, şöhret gibi öteye taşıyamayacaklarımız yanında gerçek zenginlikle bir kez daha kucaklaştım…
FEDERASYONUN GÖZDE ANTRENÖRÜ (!) YAVUZ BARUT…
Geçenlerde voleybol alt yapısına katkılarını takdirle karşıladığım, ES VOLEYBOL KULÜBÜ’ün yaratıcısı ve her şeyi Sırma Üç’ün köşe yazısında dikkatimi çeken bir paragrafa takıldım, kaldım, “Pes” dedim…
Maçlarda, Sırma Üç’ün bizzat şahit olduğu üç ayrı zamanda üç ayrı tokat olayının kahramanı olan psikolojisi hırsını küçücük çocuklardan alacak kadar bozuk, spor ahlakının ve erdeminin bu denli gerisinde kalmış sözde antrenör sayılan Yavuz Barut’un TVF tarafından ağır ceza verilmesi gerekir, beklenirken gelişim kamplarında küçük çocukların başına eğitici (!) olarak verilmesi tam bir skandaldır… Kınıyorum…
Bu şahıs hakkında sadece soruşturma açılması değil, amme davası açılması gerekir, vurdum duymaz federasyonun bu anlaşılmaz tutumuna karşın velilerin bu konuda gerekeni yapmasını bekliyorum…
4 OKUYUCU YORUMU...
seçimine katılmak için istifa etti. Allah yolunu açık etsin. İnşallah seçilir. Ülkemiz için daha önemli hizmet ve görevlerde bulunur. Önemli oylamalara katılır .El kaldırır ,evet yada hayır oyu kullanır. Sporun daha iyiye gitmesi için önerge verir tecrübelerini aktarır. İnşallah kazanır hocam . Ülkemizin kendisine orada daha çok ihtiyacı var. Saygılarımla .
Bu köşe yazısı aynı zamanda www.turksporajansi.com sitesinde de yayınlanmaktadır...
*YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Media Plus Yayın Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının düşünceleri, fikir ve yazıları kendilerini bağlar. Sitede yayınlanan yazılar, mesajlar ve yorumlardan yazarları sorumludur. Voleybolx.com bundan imtina eder ve hiçbir sorumluluk kabul etmez.