Her yazdığım yazı ve yazımdaki eleştirilerime kitleler katılıp, yorumlarken, esas konuşması gerekenler nedense hep “Üç maymun”u oynuyorlar ?...
“Susmak, kabullenmektir...”
Öyle demişti bana 1994 yılında Can Yücel ağabey...
Bir kırmızı Doluca'yı dipledikten sonra, Ortaköy İskelesine bakan masamızda, devam etmişti...
“Bak Tombul ; (Bana hep Tombul derdi rahmetli kendi cüssesine bakmadan...)
Eleştirdin mi, doğru eleştireceksin...
Kalemin bile gurur duyacak seninle...
Yazacak, yazacak, yazacaksın....
Korkmayacak, durmayacak...
'Tükenmez'inin hakkını vereceksin !...
Doğrularınla hak yolunda öleceksin !...”
Şimdi bazıları hemen ortaya zıplayıp, “Yahu hoca iyi, güzel de, tüm yazdıkların doğru mu ?... Hiç mi yanılmıyor, yanlış yapmıyorsun ?...” diyebilir, haklıdırlardır da ?...
Tabii ki, benim de yanlışlarım olabilir ?... Bilmeyerek, yanılarak ?...
Son 15-16 yılda, internet ortamında, muhtelif web sayfalarında 10 bin makale/yazıyı bulmuşum ?... Çoğunda ortalama 8-10, hatta daha fazla konuyu işleyip, paylaştığımı düşünürsek 100 bin ayrı konu yapar ?... Binde bir yanılma payım olsa, doğaldır, 100 yanlış yapmış olabilirim ?... Ayrıca özür dilemesini bilen, derhal yanlışımı doğrusuyla da düzeltebilecek saygıya ve olgunluğa sahibim ?...
Ama bunun için bazı muhatapların, eleştirdiklerimin bana geri dönerek, açıklamalar yaparak yardımcı olmaları gerekir ?...
Ülkemiz insanında bir müzmin hastalık var... Yazdıklarınıza bazı çok bilmişler (!) “Yanlış !...” der, ama doğrusu nedir eklemez, ekleyemez ?... Bazıları da “Bu böyle olmaz !...” der, nasıl olması gerektiğini söylemez, söyleyemez ?...
44 Yıldır yazıyorum... Sadece 2 kez dava edildim, ikisinden de beraat ettim... Devamlı eleştirdiğim Federasyonumuz bir kez bile tekzip edemedi... Bilgilendirme göndermedi, gönderemedi... Nedeni sizce ne olabilir ?...
Bunun sadece 2 izah tarzı var...
Birincisi ; Yazdıklarım doğru olduğundan, verecek cevapları yok ?...
İkincisi ; 47 yıllık voleybol geçmişi olan Epirden'i adam yerine (!) koymuyorlar, ki bu büyük saygısızlık, üstelik terbiye fukaralığı...
HEDEF OKUNU ISKALAYINCA...
(HAYALLERLE YAŞIYORUZ ANCA...)
DÜNYA ŞAMPİYONASI 1. ROUND ARDINDAN KISACA...
FIVB Bayanlar Dünya Şampiyonası 1. Roudunu geride bırakırken, hedef olan alacağımız, 3'er puanla kazanacağımız 3 maçımızı da göz göre göre kenar yönetimimizin zafiyetinden ve de yanlışlarından kaybettik, içimiz acıdı, üzüldük, kahrolduk, dahası, elimizde değil, öfkelendik !...
Maçlarla ilgili yaptığım, VOLEYBOLX sitemizde bulabileceğiniz yorumlarımın dışında daha o kadar çok yazacaklarım var ama, frene bastım, 2. Round maçlarının da tamamlanmasını bekleme kararı aldım...
Yeni önemli anketlerimi de takımımızın İtalya dönüşüne bırakıyorum...
Barbolini'yi eleştirmekten yoruldum, bari biraz da ben dinleneyim ?...
Barbolini'nin alip, 9 ila 14 saniye kullandığı (O da kullanmak denirse ?...) 30 saniyelik molaların 4 saniyesini yutan (!) o cümle tekrrları hala kulaklarımda çınlıyor...
“Hayde... Bir, ki, uç... Turkiya...”
2. ROUND'DA NELER OLABİLİR ?...
En az 7-8 puanla bitirebileceğimiz, 9 puan elde etmemizin bile normal sayılması gereken 1. Round'dan taşıdığımız 2 puanla bundan sonra işimiz hayli zor...
Rakiplerimiz sırasıyla ABD (01.10.2014), Rusya (02.10.2014), Hollanda (04.10.2014) ve Kazakistan 05.10.2014)... Normal şartlarda Kazakistan'dan ve hazırlık maçlarında 2 kez yenildiğimiz Hollanda karşısında zorlansak da 3'er puanı cebimize koymamız gerek ?... ABD ve Rusya maçlarını kazanabiliriz ama 3'er puan çıkarmak oldukça zor ?... Eğer 12 puan çıkarabilirsek, mükemmel bir geri dönüşle büyük iş yapmış oluruz, ama toplam 14 puanla bile final grubuna, yani ilk altı imkansız gibi... O halde mücadele edeceğimiz yer 7-12 olur... Ancak 2. Rounddan 6 puandan fazla çıkramzsak ki düşünmek bile istemiyorum, Şampiyonayı maalesef daha da beter bir yerde bitiririz... Yani kürsü beklerken, hüsran durumları ?...
Maçlarımızı gene her gün, bitimden 2 saat sonra VOLEYBOLX sitemizde yorumlayacağımı hatırlatmak istiyorum... Yayıncı kuruluş gibi, diğer ülkedeki meslekdaşlarımızın aksine orada değil, buradayız, maç bulunduğumuz sahada değil, evimizdeki ekranından izliyor, diğer ayrıntıları bilemiyoruz... Federasyonumuzun resmi web sitesinden önümüze servis ettiği, zaten fazlasını gördüğümüz sıradan maç anlatım muhabirliği de amatörce, bizleri tatmin etmekten oldukça uzak ?...
Sultanlarımıza başarılar dilerken, daima yanlarında olduğumuzu hissetmelerini isterim ?...
Onlara saygım ve inancım sonsuz... Ellerinden geleni de yaptıklarına inanıyorum... Üzerlerinde kenar yönetim zafiyeti ve yanlışlarının da yükünü ve sorumluluğunu taşıyorlar, zor iş ?... Benim bildiğiniz gibi tüm eleştirilerim ne işe yaradığını hala kestiremediğim ünlü İtalyan koç Barbolini ve hamisi, bu güzide varlığı (!) başımıza salanlara...
Önümüz Kurban Bayramı... Bazen rüyalarımda Koç Barbolini ile Kurban Bayramı arasında öylesine vahşi tablolar görüyorum ki, fırlayarak uyanıyor, sabahı ediyorum ?...
Dün gece de aynen öyle olduğu için, üstelik etrafta sürüyle aşina koyun (!) da gördüğüm için bu günkü köşe yazımı, sabah şekerlemesi gereksimimi yerine getirdikten, kendime geldikten sonra yazmaya başlayabildim...
Gecikme için, müdavim okuyucularımdan, başta Barbolini, Federasyonumuzun daima Mutlu Başkanı ve her daim değerli üyelerinden özür diliyorum...
CENGİZ GÖLLÜ HOCAMIZDAN GÜZEL HABERLER VAR...
Türk Bayan Voleybolunun efsane ismi Cengiz Göllü hocamız bir süredir Bursa'da tedavi gördüğü özel hastanede günlerden beri ilk kez yatağından kalktı, odasından çıktı, hastane kafeteryasında kendisini sık sık ziyaret eden eski Başkanımız Erol Ünal Karabıyık ve voleybol basınımızın saygın emekçisiarkadaşımız Savaş Eskigülek'le sohbet etti, fedakar eşi Hümeyra hanımla birlikte, kendi isteğiyle fotoğraf verdi...
Voleybolu ve dostları çok özlediğini, herkese selamlarını iletmesini söylediği Eskigülek'le sohbete o gün oynanmakta olan Süper Kupa sonuçlarını sorarak başlayan Göllü, Dünya Şampiyonası maçlarımızla bile ilgili yorum yaptı, sporcu kızlarımızın aldıkları 2 şansız yenilgiye üzülmemelerini, şampiyonada daha herşeyin bitmediğini, telafi şanslarının mevcut bulunduğunu, bir sonraki gece oynanacak olan Brezilya maçıyla tekrar gerçek kimliklerine kavuşacaklarına inandığını vurguladı, “Sultanlar işlerini bilir...” dedi, Brezilya maçını mutlaka ne yapıp yapıp seyredeceğini, Şampiyonada alınacak güzel bir sonucun kendisine büyük moral ve şifa vereceğini ifade etti...
Eşi Hümeyra hanımla el ele tutuşan Göllü, kafeteryada sohbet ederken, aklına birden birlikte evlilik hayallerini kurdukları pastanenin geldiğini tebessüm ederek açıkladı ve ekledi... “Yaşamı güçlü kılan saygı ve sevgiye dayalı devam eden sağlam aile tabloları ve gerçek dostluklardır, galiba bu konuda şanslıyım ?...”
Biz tüm voleybol ailesi olarak kendisine şifa diliyor, sevgilerimizi ve tüm elektriiğimizi yolluyoruz...
Önümüzdeki günlerde eve çıkması beklenen Göllü hocamıza bu arada müthiş bir ziyaretçi akını var... Ancak doktorların bir endişesini de, yanlış anlaşılmayacağını ve olgunlukla karşılanacağını ümit ederek paylaşmakta yarar görüyorum...
Tedavisini zorlaştıracak en büyük tehlikenin dışardan ziyrete gelenlerin taşıyacakları mikrop yüzünden enfeksiyon kapabileceğini, bunun da şu andaki tedavi aşamasında sorun yaratacağını ifade ediyorlar... Aman dikkat ?...
Üzerinize sakın alınmayınız lütfen !… Sözüm meclisten dışarı !...
Eskiden sadece zararsız, hatta yararlı yalanlar vardı !...
Şimdilerde karşınızdaki, en yakınlarınızdan biri bile olsa, sözlerini bir savunma süzgecinden geçirmeden, huzur bulamıyoruz !...
Aşağıda hepimizin, hemen hemen her gün karşılaştığı ve artık yemediğimiz kronik yalanlardan bir demet sunuyorum !…
Umarım onların arasında bir veya bir çok yerde kulaklarını çınlatacaklarınız olacak !...
Kötü bir niyetim yok !...
Maksat biraz tebessüm ettirebilmek !...
Buna bugünlerde sanırım çoğumuzun ihtiyacı var !...
Buyurun !.
İşte onların en kronikleri…
Tekmili birden !…
Gol atmayı sevmiyorum.Asist yapmak daha çok hoşuma gidiyor…
Bu takımla 100 maç yapsak yüzünü de kazanırız…
Kesin şampiyonuz…
Dış transferleri 3 gün içinde bitiricez....
Vurduğum topun gol olacağını biliyordum…
Ben zaten Galatabahçeliydim…
Yedek olmam önemli değil, mühim olan kazanmış olmak…
Benzetmişiniz, gece kulübünde gördüğünüz ben değildim ?...
Topu çizgiden çıkardım hocam ?...
Kalsaydınız bişeyler yerdik...
Vallaha sarıda geçtim memur bey...
Ağzıma içki sürmem…
Kazanmak önemli diil mühim olan yarışmaya katılmaktı...
Dünya ahiret bacımsın...
70 milyon bizi izliyor...
Parayla işim olmaz...
Bu son sigaram...
Bütün kadınlar güzeldir...
İki saat kapıda bekledim, açan olmadı...
Seni düşünmekten bütün gece gözüme uyku girmedi...
Sen bi de beni gençliğimde görecektin...
Ağlamıyorum... Gözüme bişey kaçtı...
Yemezsen arkandan ağlar...
Seni leylekler getirdi yavrum...
Akşama erken gelicem...
Bu aldığım en güzel hediye...
Bi oturuşta iki büyük deviririm...
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için...
Ağzıma sigara sürmedim...
Ben almiyim rejimdeyim...
Eee ne zaman gidiyoruz içmeye?...
Biz kadınlar en çok kel erkeklerden hoşlanırız...
İşim bitsin ben seni ararım...
Bir kez olsun yüzüm gülmedi...
Hayatımda hiç ilaç almadım...
İhraç fazlası bunlar...
O elinizdeki tek kaldı, başka yok...
Bitanem...
Seni Seviyorum...
Beni seçerseniz size...
Ben de tam seni arayacaktım...
Bi şey olmaz...
Ben eski toprağım…
Bizi davet ettiler ama gitmedik...
Valla bu size çok yakıştı...
Senin annen bir melekti yavrum...
Bana yan bakan daha anasının karnından doğmadı...
Merak etme hayatım sekreterimi görsen çok çirkin....
Büyük ikramiyeyi kazanmak istemiyorum önemli olan alın teri...
Merhaba karıcım, mesai yeni bitti de...
Olsa dükkan senin…
Üzülme sevgilim evlenince anneni yanımıza alırız...
Evi boşaltın, Alamanya`dan oğlum geliyor...
İki gözüm önüme aksın ki...
Kilolarımla barışığım, ben böyle mutluyum!
Formu doldurun biz sizi ararız…
Bu sene üniversite soruları çok basitti, keşke sınava girseydim...
Ben her bahar aşık olurum...
Gerçek aşkı sende buldum...
2 saat bekledim...Gelmedin !...
Üşüyosanız ceketimi alabilirsiniz...
Seni anlıyorum.
Hatırası var, bunu sana veremem...
Arkasından değil, burda olsa yüzüne de söylerim…
Her bedene uyar bu...
Senin eline kimse su dökemez..
Büyük ikramiye hele bi çıksın, bak sana neler alacağım…
Öğretmenin vurduğu yerde gül biter
…
Şöyle bir arabam olsun milyarlarca borcum olsun...
Benim için önemli olan ruh güzelliği…
Hediye olmasa inan verirdim.
Bi arkadaşa bakıp çıkıcam, istersen kimlik bırakayım...
Faksım gelmedi mi ?... Ama ben kendi elimle çektim…
Belki biraz sıktı ama hiç merak etmeyin kullandıkça açılır...
Kitaplarıma bir daha bakayım ama kitabı sana verdiğimden eminim...
Onun için bişeyler yapmayı çok isterdim...
Ama malesef... Elimden bişey gelmez...
Sensizlik canıma tak etti...
Ben hiç yalan söylemem..
Turp gibisiniz maşallah…
İyileşiyorsunuz…
Bu iğne hiç acıtmaz…
Akşam elektrikler kesildi, dersimi yapamadım...
Bunun garantisi biziz abi...
Telefon şehirlerarasına kapalı…
Ben zaten böyle olacağını biliyordum...
100 maç yapsak yüzünü de kazanırız…
Bi kereden bişey olmaz.
Biz sadece arkadaşız.
Ben suçsuzum hakim bey…
Kuran çarpsın bu son sigaram…
Son biletler bunlar…
Hiç acıtmayacak.
Daha önce hiç kimseyi böylesine sevmemiştim.
Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz...
Sayısaldan para çıksa, önce kimsesiz çocuklara sonra da yaşlılara bağışlarım...
Haaa bi de okul yaptırırım...
Abi kızı görücen bi içim su...
Beni isteyen çok ta ben beğenmiyorum…
Adem Bey şu an toplantıda... Kim arıyodu ?...
Sizden iyi olmasın bi arkadaşım vardı...
Kuru ekmek bana yeter... Yeter ki huzurum yerinde olsun...
Size hafif bir kokteyl hazırlayayım…
bi büyük daha içsem, gene de kullanırım arabayı…
Aradım... Çaldı çaldı açan olmadı...
Valla maliyetine bunlar…
Dünyanın en mutlu çifti olucaz...
Devletimiz güçlüdür...
Failler en kısa zamanda yakalanacak...
Bu kış komünizm gelecek....
Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz......
Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz......
Benim işçim, benim köylüm, benim memurum...
İyi ki varsınız…Sizinle iyi ortak oluruz…
Bu bina depreme dayanıklıdır efendim…
Siz onun öyle konuştuğuna bakmayın…
Kömürü biz dağıtmadık...
Bizim Hayvan barınağının üzerine barınak yoktur...
Hizmet için meclisteyiz...
Terörü 3 günde bitiricez...
İçimdeki hizmet aşkını...
Eğer kendim için düşünüyorsam namertim...
Herkesi kucaklamak için göreve geldik...
Enkaz devraldık...
EPİRDEN'i kim okur ?...
Voleybol salonlarını dolduracağız...
Kendisine davetiye zamanında yollandı...
Barbolini çok iyi seçimimizdir...
Dünyanın en iyi antrenörlerinden birini getirdik...
Türk antrenörleri bizler için çok değerlidir...
“10. Yıl Marşı”nı bez yasaklamadım...
Takımımıza inanıyorum...
Hedefimiz aslında Dünya Şampiyonası...
Basın bizim için önemlidir...
Yukarıdakilerin hepsinin birer “Tatlı Yalan” olduğu yalanını söyleyerek bu saflara bir anlık da olsun (Buyurun bir yalan daha…) katıldığımı zannetmeyiniz ?... (Gördünüz mü, aynı cümlede 3 kallavi yalan ?...)
Yalan, kim ne derse desin içimize işlemiş durumda…
Bu yüzden kimsenin mecliste birbirlerini yiyen vekillerimize söz söylemeye, eleştirmeye hakları yok !... (Buyrun bir başka yalan ?...)
Delikanlı, kız arkadaşını sinemaya götürür !... Aşk filmi ikisinin de cinsel iştahlarını kamçılayınca, ve de karanlıktaki minik okşamalardan ikisi de tahrik olunca, filmin sonunu beklemeden dışarı çıkıp bir yer ararlar !... Kentin son evlerini de geçer geçmez, yol kenarına çekilmiş bir kamyon görürler !... Etrafta kimsecikler yoktur… Altına girerler !...
Aradan ne kadar zaman geçer, bilinmez !...
Delikanlı omzuna bir elin dokunduğunu fark eder !...
Bir polistir bu !...
“-Ne yapıyorsun burada ?...”
Delikanlı, kendisini toparlamaya çalışır… Basar yalanı !...
“-Kamyonu tamir ediyorum memur bey !...”
Polis endişeli gözlerle delikanlıyı şöyle bir baştan aşağı süzer !...
“-Yalan söylüyorsun !... Kamyon tamir eden sırtüstü yatar !... Sen yüzüstü yatmışsın !... Kamyon tamir edenin elinde alet olur !... Senin elinde kızın sol memesi var !... Kamyon tamir eden ceketini çıkarır !... Sen pantolonunu çıkarmışsın !... Sonra söyler misin bana ?... Kamyon nerede ?...
(Rahmetli Değer Eraybar ağabeyin bu fıkrasını paylaşmak bu güne kısmet oldu... Işıklar içinde yatsın...)
MİNİ ANKETLERDE SON DURUM :
(SON HAFTA)
Katılım : 912 kişi...
1.ANKET :
Bayan Milli Takımımız antrenörü Barbolini'yi nasıl buluyorsunuz ?...
a) Çok başarılı % 1
b) Başarılı % 10
c) Vasat % 19
d) Başarısız % 46
e) Çok başarısız % 21
f) Yorumlayamıyorum % 3
2.ANKET :
Bayan Milli Takımımızın başında görmek istediğiniz Türk antrenör kim ?...
a) Adnan Kıstak % 17
b) Bülent Karslıoğlu % 16
c) Emin İmen % 16
d) Gökhan Edman % 16
e) Mehmet Bedestenlioğlu % 16
f) Reşat Yazıcıoğulları % 19
(İsimler alfabetik sıraya göre yazılmıştır...)
3.ANKET :
Erkek Milli Takımımızın başında görmek istediğiniz Türk antrenör Kim ?...
a) Bahadır Aksoy % 1
b) Ertan Albayrak % 9
c) Işık Menküer % 20
d) Nedim Özbey % 55
e) Reşat Arığ % 12
f) Şükrü Çobanoğlu % 3
(İsimler alfabetik sıraya göre yazılmıştır...)
4.ANKET :
Federasyonumuzun “Fabrika Voleybolu” projesini nasıl değerlendiriyorsunuz ?... ?...
a) Çok başarılı % 8
b) Başarılı % 20
c) Vasat % 35
d) Başarısız % 21
e) Çok başarısız % 8
f) Yorumlayamıyorum % 8
5.ANKET :
Federasyonumuzun Plaj Voleybolundaki organizasyonlarını nasıl buluyorsunuz ?...
a) Çok başarılı % 17
b) Başarılı % 23
c) Vasat % 31
d) Başarısız % 20
e) Çok başarısız % 5
f) Yorumlayamıyorum % 4
Oylarınızı lütfen epirden@yahoo.com adresime gönderiniz..
FEHMİ SADIKOĞLU İLE ÇOK ÖZEL...
Türk Basketbolunun unutulmaz oyuncusu, emektar büyük koç...
70'li yıllarda bendeniz voleybolda sıfırdan yetiştirdiğim kızlarımla harikalar yaratır, hem de Notre Dame De Sion'u okullarda Türiye zirvesine taşırken o da Basketbolumuzda aynı şeyleri yapıyordu...
Fehmi, 1974-75 szonunda antrenör/oyuncu olarak Beiktaş takımında yer aldı ve takımını şampiyon yaptı... 1979-80 yılında Beşiktaş'ın o muhteşem kadrosunda ne yazık ki sakatlandı ve faal oyunculuğuna nokta koydu...
Basketbola 19 yaşıNda başladı... 20 yaşında BJK kız basketbol takımını kurdu... Aralıksız 1984-1985 yılına kadar da çalıştırdı...
1985-86 sezonunda GS erkek takımına geçti ve kız takımını orda da kurup orada da ilk şampiyonluğunu yaşadı... GS erkek takımını da ilk yılımda Türkiye şampiyonu yaptı... 1980 yılında BjK erkek takımı antrenörü oldu... 1984-85'de de kızlarda BJK'yi Türkiye Şampiyonu yaptı...
1980 yıllarda Atatürk kız Lisesi BJK Kız Lisesi Galatasaray Lisesi, Robet Kolej, Şişli Teraki Lisesi olarak toplamda 25 civarında Türkiye Şampiyonluğunun altında bizzat imzası olan Fehmi, kulüp takımlarında olduğu gibi okulların da alt yapılarında binlerce sporu yetiştirdi onlarca yıldızı da Türk Basketboluna hediye etti...
Yıllar yıllaı kovaladı... Yaşlarımız katlana katlana bugünlere geldik...
İkimiz de camialarımızın tam içerisindeyiz...
Yani kısacası terk etmedi sevdalarımız bizleri... Bizler de, bizi biz yapan o sevdalarımızla yaşıyoruz hala...
Geçelerde face'de görüşürken, Fehmi'ye “Yahu Fehmi, seni yazmak istiyorum ne zamandır ama bir şartla... Bana kmsenin bilmediği, çok özel, sıfır kilometrede bir anını paylaşacaksın ?...” dedim...
Beni kırmadı, çok özelinden bir anıyı paylaşıverdi...
İşte o anısı...
Kendi ağzından, kaleminden...
“A Milli takımla hazırlık maçı için Yugoslavya ile Novisad (Nasıl yazılıyor emin değilim) da oynuyoruz! Yıl 1987 falan olabilir? Meşhur Efe Aydan, Erman Kunter takımda o yıllar... Mehmet Ali Tlabar turnike atıyor. Arkadan koşan Yugoslav oyuncu feci bir faulle Tlabar'ı iterek havada uçurdu! Bizim bench oraya koşunca Yugoslav benci de koştu. Ortalık karıştı. Çok sinirlendim. Bizim bench de bir tek Erman kalmıştı. Gitme abi dedi. Sen şimdi gör dedim. Yavaşca gittim oyuncular itişip duruyor işler karışmış, daha kızışmıştı. Gözüme faul yapan oyuncuyu kestirdim. Çaktırmadan aralara girip inanılmaz bir güçle midesine vurdum ! Elim karnına girdi adeta. Geri döndüm. Erman ne yaptın dedi ? O oyuncuya çok fena vurdum dedim. Ağabey adam ayakta duruyor bir şey olmamış dedi. Sen birazdan gör ayakta duramaz dedim. Bir sre sonra ortalık yatıştı, benchlere döndük. Erman bak dedim, vurduğum oyuncu kenara gelirken yere yığıldı. Hep beraber güldük. Bir daha da oyuna giremedi. O oyuncu çok meşhur bir oyuncuydu. İsmini vermek istemiyorum. Şu anda Milli takım coach'luğu yapıyor.
Rman'la kimseye söylememe kararı almıştık. Tam 7 yıl sonra Erman ile bu çok özelimizi seninle paylaşalım dedik ? Aman gençler bizleri idol görmeye devam etsinler ama sakın ola ki bu anlık fevri sanal faul tacizimi örnek almasınlar ?...”
Geçenlerde 69 yaşına giren, (21.09.1945) ve çalıştırdığı okul takımının müdürü tarafından salonda sürpriz pastanın mumlarını üfleyen canım kardeşim, kadim dostum, örnek insan (Şekil A'yı saymıyorum, sayılmaz da zaten ?...) Fehmi Sadıkoğlu'nu kutluyor, sağlıklı, mutlu uzun ömürler, nice keyifli yaş günleri diliyorum...
BERKANT'I ANIYORUZ...
İki yıl önce, 1 Ekim 2012’de kaybettiğimiz Türk Pop Müziği’nin unutulmaz sesi Berkant, bin 800 kişinin katılımı ile düzenlenecek görkemli bir organizasyonla anılacak... Step Organizasyon’un, Kral Pop TV ve Kral Pop Radyo Medya Sponsorluğunda 30 Eylül 2014 Salı gecesi gerçekleştireceği ‘’Berkant'ı Anma Gecesi’nde sanat, iş, medya ve siyaset dünyasından seçkin davetliler bir araya gelecek...
Gece Tan Sağtürk’ün koreografisiyle gerçekleşecek olan sürpriz dans gösterisiyle start alacak ve sunuculuğunu Çiğdem Tunç ile oyuncu Tamer Rumeli’nin yapacağı gecede Metin Özülkü ve Orkestrası da sahne alacak...
TİM Maslak Show Center’de düzenlenecek Anma Gecesi’nde, Berkant’ın yol arkadaşı olan sanatçı dostlarının yanı sıra birbirinden değerli pek çok sanatçı Berkant şarkılarını seslendirerek geceye renk katacaklar. Fuaye alanında gerçekleşecek olan kokteylde değişik sürprizler de olacak..
KÖSTENCE'DE EPİRDEN BEACH VOLLEY RÜZGARI...
Romanya'nın Köstence şehrinde yapılan plaj voleybolu şenliğinde tüm voleybolcu kızlar EPİRDEN BEACH VOLLEY tişortlarıyla yer aldılar... Grubun emektarlarından biri olan antrenör Razvan Ifrim önderliğinde yapılan organizasyon son derece başarılı ve görkemli geçerken, geceleri sporcular EPİRDEN 2014 etap turnuvaları finallerinin videolarını izlediler...
EFSANE TAKIMLARIMIZDAN...
Fotoğrafı İsviçre Montreauux'de yaşayan eski Milli voleybolcumuz Yavuz Işılay ağabey gönderdi... Efsane Milli Takımımızın 1962 Atina kadrosu :
Soldan sağa : Deger Eraybar, Tanzer Uçak, Yalcin Sarisözen, Haldun Bazlar, Yalcin Gördürür, Ender Kurt, Orhan Oruç, Erdal Önder, Coskun Duyal, Cengiz Göllü, Yavuz Isilay, Oktay Enünlü...
İŞTE GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ ŞARKILARDA TOP 20 :
1. SAMANYOLU / Berkant
2. KADINIM / Tanju Okan
3. MEMLEKETİM / Ayten Alpman
4. İSPANYOL MEYHANESİ / Timur Selçuk
5. DAĞLAR DAĞLAR / Barış Manço
6. TAMİRCİ ÇIRAĞI / Cem Karaca
7. ANLASANA / İlhan İrem
8. KOL DÜĞMELERİ / Barış Manço
9. ARKADAŞ / Melike Demirağ
10. BENİM BÜTÜN DUALARIM SENİNLE / Ertan Anapa
11. FİRUZE / Sezen Aksu
12. UNUTAMADIM / Barış Manço
13. DENİZ VE MEHTAP / Dario Moreno
14. RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI / Cem Karaca
Yazarın Diğer Yazıları
- AÇIKLAMA VE TEŞEKKÜR... - 03 Mart 2015
- BUNUN ADI : RESMİ SAVSAKLAMA… - 24 Şubat 2015
- PİYONLAR ŞAH OLUNCA... - 17 Şubat 2015
- GÖLGELERİNDEN KUŞKULANANLAR - 09 Şubat 2015
- İP'LENMEYENLERE DAİR... - 02 Şubat 2015
- EVET BEYLER... KAÇA KAÇTIK ?... - 26 Ocak 2015
- MHGK DOSYASI... - 22 Ocak 2015
- ŞAH!.. - 20 Ocak 2015
- MAKAMLAR MI İNSANLARI YÜCELTİR, İNSANLAR MI MAKAMLARI ?... - 12 Ocak 2015
- GEL DE GÜVEN ?... - 07 Ocak 2015
- TEPKİLER SÜRÜYOR... - 29 Aralık 2014
- SON GÖREV - 23 Aralık 2014
- BAYRAĞIMIZA SAYGISIZLIK... - 15 Aralık 2014
- YAŞAMIN FISILTISI... - 10 Aralık 2014
- FİLM GİBİ - 01 Aralık 2014
- İTİBARDA KALMAK... - 24 Kasım 2014
- DEMLİ SALLAMA... - 21 Kasım 2014
- AKLANDILAR MI ?... - 18 Kasım 2014
- HURŞİT YAZILARI (FİNAL) - 16 Kasım 2014
- HURŞİT YAZILARI (11) - 15 Kasım 2014