Peş peşe elde edilen şampiyonlukları alkışlıyorum, ama şampiyon takımların yöneticileriniı ayıplıyorum. Erkeklerde Arkas, bayanlarda da Fenerbahçe Grundig Türkiye şampiyonluğunu hak ederek kazandılar. Bunlara sadece saygı duyulur. Ancak, şampiyon kulüplerin de taraftarına saygı göstermesi gerekirdi.
Tabii, sporcuların kınanmasını gerektirecek bir şey yok, En iyi sonucu taraftara hediye etmek için canla başla çalıştılar ve başarılarına ortak olan taraftarlarına, verdikleri destek nedeniyle her defasında teşekkür ettiler. Ama, yöneticiler veya antrenörler için (uygulama kararı kiminse) aynı şeyi düşünemiyorum. Bir şampiyonluk kazanılıyor, taraftar coşku içinde takımının formasına bürünüp tribünleri dolduruyor, ama sevinci bulutlanıyor. Çünkü, sevincine neden olan sporcularını son karşılaşmada göremiyor. Şampiyonluğu getiren yıldızlar şu veya bu nedenle sahada yok, yedekler de şampiyonun son maçında yeniliyor.
Fenerbahçe Grundig, son maçında Eczacıbaşı Vitra karşısına, asıl altısından yalnız kaptan Eda’nın bulunduğu kadro ile çıktı ve yenildi. Şampiyon olunmasında en büyük emeği olan Koreli Kim, değil sahaya çıkan ilk altıda, maç kadrosunda dahi yoktu. Oysa, salonu üzerlerinde Fenerbahçe formasıyla dolduran taraftarın seyretmeyi hayal ettiği sporcuydu o. En başarılı sporcular değerlendirmesinde 3 ödül kazanmıştı. Ve diğerleri. Taraftar karşılaşmada ve ödül töreninde alkışladı, ancak buruk olarak. İlk 5 maçı kazanan takımlarının final grubundaki tek yenilgisi seyrettirildiği için üzüldüler.
Aynı durum 4 gün önce Adana’daki erkekler finallerinde yaşanmıştı. Arkas, ligde 2 kez yenildiği Halkbank’ı finallerde 2 kez yenerek Türkiye Şampiyonu olmuştu. Ama onlar da son maçta Ziraat Bankası karşılaşmasına asıl ilk altılarından sadece 2 sporcunun alındığı takımla çıktılar. Aralarında, transfer olması sebebiyle son maçına çıkacak Schmitt dahil, 4 sporcu yoktu ve Schmitt başarı değerlendirmelerinde 4 ödüle layık görülmüştü. Birtakım sebeplerden söz ediliyordu, ama yöneticiler bu sebepleri önceden önlemeliydi.
Bu ayıplar, şampiyonaları TV başında seyreden sporseverlere de yapılmış oldu.
Yönetimlere önemli tavsiyem. 50 yılı aşkın süredir bu sporun içindeyim. Bu voleybol sevgisini, bu taraftar desteğini çok az yaşadım. Elde edilen bu sevgiyi kaybetmemek için çok dikkatli, çok hassas davranın. Gençlik için çok değerli olan bu uğraşı, onlara kaybettirmeyin.