Bizim öğrencilik yıllarımızda, okulun en iyi öğrencisine İftihar Belgesi verilirdi. Bu belgeyi alabilmek için, hem derslerinde yüzde yüz başarı göstermen, hem de hal ve davranışlarınla örnek kişilik sergileyecek nitelikte bir öğrenci olman gerekiyordu. İftiharlık olduğunda okulun sembol karekteri olurdun. Aramızda İftiharlık biri varmış meğer. Gülnur Görgün’ü Voleybolumuz için yaptıklarından sonra, onu anlatacak kelimeyi bulmakta zorlanıyordum. Sunay Akınla yaptığı röportajdan sonra bende de ışık yandı. İftiharlık öğrenciyi görmemizi sağladı. İcraatlarıyla, başarılarıyla, hayatı bu ödülü ona kazandırmıştı zaten.
Yaptıklarını tekrar anlatmaya gerek yok sanırım. Çaresiz hastalığa yakalanan arkadaşı için, gecesini gündüzüne kattı, aylarca, usanmadan çabaladı. Tedavisi için büyük çaba gösterdi. Son anına kadar yalnız bırakmadı. Samimi çabalarını, örnek davranışını asla unutamayız.
Entellektüel girişimleriyle Türk Voleyboluna yeni bir boyut kazandırdı. Geçmişten günümüze dek voleybolcuları biraraya getirmeyi başardı. Hayatta olmayan voleybolcuları dahi herkesin tanımasını sağladı. “Voleybolun Unutulmazları”, “Biz Takımı” adı altında, kendi tarzına münhasır kronolojik eserini yazdı. Biz Takımını biraraya getirdi. Bu, gerçekten de tarihi bir buluşmaydı. 40- 50 yıl önceden beri Voleybolun içinde olan oyuncu, antrenör ve hakemleri biraraya getirmeyi başardı. Voleybolumuzun Galasını yaptı. Balo kıvamında unutulmaz bir toplantıyı gerçekleştirdi. Camiamızda birleştirici rol oynadı.
O bütün övgülerimizi hakediyor. Kendisine ne kadar teşekkür etsek az gelir.